Yeşiller'den Türkiye'ye tavsiyeler

21 Kasım 2008 15:25 tsi
Cem Özdemir dost acı söyler diyerek bakın Ankara'ya ne gibi tavsiyelerde bulundu...

Almanya'daki Yeşiller Partisi'nin yeni seçilen Eşbaşkanı Cem Özdemir, Berlin’de yabancı gazete temsilcileriyle bir araya geldi. 11 değişik ülkeden basın mensubunun katıldığı görüşme Yeşiller'in parti binasında gerçekleşti ve yaklaşık 1.5 saat sürdü. Burada kendisinin Yeşiller eşbaşkanlığını değerlendiren Özdemir, uygulayacakları genel parti politikaları hakkında bilgiler verdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Özdemir, “Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz. Dost acı söyler atasözünde olduğu gibi uyarılarımızı yapıyoruz ve şunu söylüyoruz Ankara’ya; Lütfen reformları devam ettirin. Türkiye’nin bir sene daha kaybetme lüksüne sahip olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Toplantıdan önce genel bir seçim değerlendirmesi yapan Özdemir, “Delege toplantısı çok iyi geçti. Sırf benim seçilmem değil, arkadaşım Claudia’nın da seçilmesi ve diğer yönetim kurulu üyelerinin de seçilmesi çok iyi oldu. Partimiz, delege toplantısından birleşmiş bir şekilde çıktı. Pazartesi gününden itibaren seçim kampanyası bizim için başladı. Hessen’de ilk seçimler onun ardından Eyalet, Federal parlamento, Avrupa Parlamentosu seçimlerine hazırlıklı giriyoruz” dedi.

Parti programını da değerlendiren Özdemir, “Partinin programı zaten oldukça modern bir program. Zaten yeni genel programı yaptık, dolayısıyla orada bir değişiklik ihtiyacı hissetmiyorum. Ana konular zaten belli; sosyal adalet, çevre konusu, iklim konusundaki koruma politikamız ve özgürlük politikaları. Benim bunlara ekleyeceğim bir konu var, o da daha açık bir toplum yaratmak. Bu yabancıları da kapsıyor, işçi ailelerinden gelen insanları da kapsıyor. Yani herkese eşit fırsatlar sunmak gerekir. Amerika’da da benzeri bir kampanya sürdürülmüştü. Bu kampanyayı buraya taşıyıp insanlara eşit gözle bakmak, nereden gelirlerse gelsinler, hangi sosyal sınıfa dahil olurlarsa olsunlar herkesin rüyalarını gerçekleştirebileceği bir toplum yaratmak bizim isteğimiz” ifadelerini kullandı.
Özdemir, Almanya’da yaşayan Türklerin ve diğer göçmenlerin beklentileri hakkında ise şöyle konuştu:

“Her sabah taksiye ve metroya bindiğimde bunu hissediyorum. Arkadaşlar sağolsunlar hem kutluyorlar, destekliyorlar hem de beklentilerini ifade ediyorlar. 1994 yılında ilk kez milletvekili seçildiğimde de bu hava vardı. Aslında bu hava şunu gösteriyor; bir taraftan yavaş yavaş birşeyler değişiyor, bizim toplumdan çıkan birisi parti başkanı olabiliyorsa demek ki birçok şey artık mümkün. Dolayısıyla benim vermeye çalıştığım mesaj, ben bunu başardıysam sizin çocuklarınız da başarabilir. Daha da ileriye gidip bakan olabilir, fabrika sahibi olabilir, sendika başkanı olabilirler. Yani her şey olabilirler. Mesaj bu. Mesaj kızmaktan ziyade kolları sıvayıp toplumu değiştirmek.”
Yeşillerin Türkiye’nin AB’ye girmesini destekleyen bir parti olduğunu ve bu çizgiyi devam ettireceğini kaydeden Özdemir, Türkiye- AB ilişkileri ile ilgili olarak da şöyle konuştu:

“Partimizin Türkiye AB ilişkilerini değiştirmeye gerek yok. Zaten Claudia eşbaşkandı şimdiye kadar ve eşbaşkan olarak devam ediyor. Biliyorsunuz Türkiye’de yazlığı bile var. Benim yok yazlığım Türkiye’de onun var. Ben de artık herhalde onun yazlığında kalırım Türkiye’ye gittiğimde. Yeşiller partisi zaten Alman siyaset sistemindeki partiler arasında en fazla Türkiye’nin AB ye girmesini destekleyen parti ve biz bu çizgiyi devam ettireceğiz. Biz zor dönemlerde de dostuz, iyi günlerde de dostuz. Ama ‘dost acı söyler’ atasözünde olduğu gibi uyarılarımızı yapıyoruz ve şunu söylüyoruz Ankara’ya; Lütfen reformları devam ettirin. Türkiye’nin bir sene daha kaybetme lüksüne sahip olmadığını düşünüyoruz. Türkiye’de insanlara yazık. İşte diğer ülkelere bakıyoruz, onlar kolların sıvayıp hızlı bir şekilde ilerliyorlar. Kimse beklemeyecek. Dolayısıyla bir an önce Türkiye’nin hareket etmesi gerekiyor. Türkiye dış politikada çok iyi bir performans sergiliyor. İsrail- Suriye ilişkilerinde olduğu gibi, Ermenistan’la ve diğer komşularla ilişkiler konusunda olduğu gibi. Ama bunu keşke iç politika da da sergileyebilse. Toplumsal barışta, Kürt politikasında, Alevilere bakış açısında, başörtüsü konusunda iç barış, iç uzlaşma olsa Türkiye çok daha başarılı olabilir.”

Yeşiller Partisi'nin bundan sonra daha sert muhalefet yapacağını kaydeden Özdemir, “Şimdi tabii ki 7 sene iktidarda olan bir parti için birden muhalefete geçmek kolay değil. Bazı arkadaşlar yeni yeni alışıyorlar muhalefete. Bizim görevimiz şu anda muhalefet ve muhalefet olarak iktidara geçmek istiyoruz. İktidara geçebilmek için de iyi muhalefet sergilemek gerekiyor. Hükümeti daha sert eleştirmek gerekiyor ve eleştirilecek çok şey var. Hükümet şu anda Almanya’yı nereye taşımak istediğini belirleyemiyor. Almanya 10 sene, 20 sene sonra nasıl bir Almanya olacak, ağırlığı nereye koymak istiyor. Bu konularda hükümetin çizgisini belirleyen birşey yok. Dolayısıyla bizim görevimiz muhalefet olarak buna alternatif planlar üretmek, eleştirmek ve bu görevi de iyi bir şekilde yerine getirmektir” dedi.

Milliyet

Bu haber 199 defa okundu.