Bu sözler tartışma yaratacak

19 Kasım 2008 16:14 tsi
DTP'li milletvekili yaklaşan yerel seçimler yüzünden gerginliğini saklayamadı ve bakın neler dedi...

İngiltere'nin başkenti Londra'ya gelen DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, terörist başı Abdullah Öcalan posterinin asılı olduğu Haringey Kürt Toplum Merkezi'nde katıldığı halka açık toplantıda konuşurken, “Havada kalmış uzatılmış elimizi daha fazla askıda tutamayız, barışa uzanan elimizi çekip ‘yeniden silahlarımıza sarılmak zorundayız' deme noktasında bıraktı.

Silah, savaş, ölmek, öldürmek hiç kimsenin tasvip edeceği bir olgu değildir, hiç kimse ölümden medet beklemiyor. Ancak şiddeti tasvip etmesek bile bir yönüyle hak arayışı için şiddet zorunlu oluyor” dedi.

Toplantının başında Kürt Toplum Merkezi Başkanı İbrahim Doğuş'un ‘Şehitler için 1 dakikalık saygı duruşu' çağrısı üzerine salonu dolduran yaklaşık 200 kişi ile birlikte ayağa kalkan Milletvekili Şerafettin Halis, Türkiye'yi tarihiyle yüzleşen bir devlet konumuna getirmeyi amaçladıklarını söyledi. Halis, şöyle konuştu:

“Verilen mücadelenin şimdiye kadar çözülmesi gerekiyordu, Dünya savaşları bile 4'er yıl sürdü, sonuç itibariyle barışla sonuçlandı ama Kürtler'in savaşı her şeye rağmen sürüyor. Savaş iki uç arasında yapılan anlaşmayla biter, uçlardan biri barışı yapabilecek olgunluğa ve herkes tarafından kabul edilebilir muhataplarının yaratılmasına kadar götürdü, ancak, Türkiye cephesi ‘barışa evet' diyebilecek liderini arıyor. Tbii kendi başbakanlarını idam etmiş, kendi cumhurbaşkanını yaş haddinden idam sehpasından almış bir devletten böyle bir lider çıkması da yürek ister. Biz ‘TR'de herşeye rağmen ‘Bu savaş bitsin, çözüme evet diyen' bir liderini çıkmasını bekliyoruz. Aksi takdirde tabulara boyun eğmekle bir yere varılmaz, bugüne kadar bizim muhatap arayışımız maalesef bizi muhatapsız bıraktı, Kürtler'in defalarca uzatılan barış eli havada kaldı, özellikle de 1999'a kadar bölücülükle itham edildiğimizi biliyoruz ama 99'da projemizin demokrasi esprisi içersinde Türkiye demokrasinin inşa edilmesi olduğunu söylememize ve Kürtler'in uzun yıllar Kürt örgütlü dinamiklerinin silahlarını susturmasına rağmen şiddet, Kürt dinamikleri üzerine öldürme, bitirme operasyonlarının o süreçte de devam ettiğini biliyoruz, ta ki son 2 seneye kadar yeni baştan Kürtler'in, havada kalmış uzatılmış elimizi daha fazla askıda tutamayız. Barışa uzanan elimizi geri çekip ‘yeniden silahlarımıza sarılmak zorundayız' deme noktasında bıraktı. Silah, savaş, ölmek, öldürmek hiç kimsenin tasvip edeceği olgu değildir, hiç kimse ölümden medet beklemiyor. Ancak şiddeti tasvip etmesek bile bir yönüyle hak arayışı için şiddet zorunlu oluyor. Biz bunu sadece Kürtler'in hak arayışı için değil, dünyanın pek çok yerinde sürecin böyle başladığını ve barışla bittiğini söyleyebiliriz.”

“KAPATILIRSAK, BİZE YARAR”

Konuşmasında DTP hakkındaki kapatılma davasına değinen Halis, bunun seçimlerden önce gerçekleşmeyeceğini umduklarını ancak, her şeye rağmen ikinci planları olduğunu belirtti. Seçimlerden önce kapatıldıkları takdirde mağdur duruma düşeceklerini bunun da işlerine yarayacağını söyleyen DTP Milletvekili Şerafettin Halis, şöyle konuştu:

“Biz bu kapatılma emelinin isteğinin seçimlerden önce gerçekleşmeyeceği inancındayız, Tabii bu bize yapılmak istenen bir iyilikten ziyade seçimlerde bir çıkar üzerine kurgulanmış bir durumdur. Partimizi kapatırlarsa elbette seçime girecek ikinci planımız var, Böyle olunca da biz kapatılmış bir partinin mağdur tarafı olarak Kürtler'in çok daha bize oy vereceği inancını taşıyoruz. Tabii bunu devlette görüyor, bizi mağdur bir konuma getirmek istemiyorlar açıkçası. Tabii biz iyilik üzerine kurgulanmış bir durum olmasa da biz bu seçimlerde ola ki bizi kapatabilirler düşüncesiyle ikinci seçimlere girme hazırlığımızı da yapmışız, bu anlamda başka yol ve yöntemle seçimlere girebiliriz, dostlarımızın bir kaygısı olmasın.”

“İŞGAL KUVVETLERİ KOMUTANI' GÖRÜNTÜSÜ”

Halis, konuşmasında, Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır ve Tunceli'yi kazanmak istediği seçimlerde asla vermeyeceklerini, aksine Başbakan'ın bu iki şehrin halkından korktuğunu öne sürerken şöyle devam etti:

“Sayın Erdoğan, ‘Ben Tunceli'yi, Diyarbakır'ı alacağım' diyor. Şimdi almak her partinin hakkı olduğu kadar vermemek de başka bir partinin hakkı olabilir. Biz sayın Erdoğan'ın buradaki kastının almaktan ziyade düşürmeyi, bir yok ettirmeyi içerdiğini anlıyoruz. Neden 82 il içinde Tunceli veya Diyarbakır? 7 cihan biliyor ki Diyarbakır, Kürtler için sembol bir kenttir, Kürt örgütlü dinamiklerine moral, motivasyon ve kaynak vermede önemli bir kenttir, yine Dersim için aynı şey söylenebilir. Böyle olunca bu iki sembol alanı düşürmek AKP için bir vefa borcu gibi durmaktadır. Erdoğan Tunceli’ne gelirken ‘işgal kuvvetleri komutanı' görüntüsü vererek gelmişti, ne kadar bölgede savaş araç gereci varsa onlarla kendini güvenceye alarak gelmişti. Tabii düşünün ki bir başbakan bir ilçe kongresine geliyor, devletin ne kadar aracı- gereci varsa seferber oluyor, öyle bir durum ki ABD'de devlet başkanlarının yaptığı gibi dublör araç kullanıyor, iniş kalkışları Sikorsky helikopterler tarafından güvenceye alınıyor. Daha vahimi Munzır Nehri içersinde bombalar aranıyor. Sayın Erdoğan, Dersim'in (Tunceli'yi kast ediyor) kıyısına geldi açıklamalarını yaptı, çekti gitti. Suçlu biz olduk. Şimdi sorarız; bir Başbakan niye bu kadar halkından korkar? Eğer bir başbakan kendi halkından bu kadar korkuyorsa o başbakanın kendisini sorgulaması gerekir. Bitirmek, bugüne kadar bizi yönetenlerin bize karşı vazgeçmedikleri bir yöntem oldu, ama bitmedik, bitiremediler.“

Lordlar Kamarası'nda bir toplantıya da katılacak olan DTP Tunceli Milletvekili Halis, Kürtler'in yıllardan bu yana çektikleri acılarda bugünkü İngilizler'in babaları veya dedelerinin de payı olduğunu iddia etti.

Hürriyet

Bu haber 656 defa okundu.