sihirli formül | " /> sihirli formül | "/>

En Sıcak Konular

Sanayicilerden Erdoğan'a sihirli formül

19 Kasım 2008 13:39 tsi
Sanayicilerden Erdoğan'a sihirli formül Sanayi Odası başkanları ne gibi bir öneri sundu? İşte yanıtı...

Mine Şenocaklı / Vatan

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük ve Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, ortak bir öneride bulunuyorlar hükümete: “Biz altı yıldır enflasyonla mücadelenin birinci önceliğimiz olması gerektiğini ifade ettik. Şimdi diyoruz ki, bugünkü ortamda enflasyon hedefinden birkaç puan fedakarlık edilebilir. Bütçe disiplininden bir miktar taviz verilebilir. Ama dikkatli fayda-maliyet analizleri yapılarak...”

-Amerika’daki kriz ilk başladığında Burhan Karaçam, IMF ile 20-25 milyar dolarlık yeni bir stand-by anlaşması yapılmasının Türkiye’yi rahatlatacağını söylemişti. Sizce de IMF ile anlaşma yapılmalı mı?

Küçük: Bence soruyu şöyle sormak lazım niye IMF ile anlaşmıyoruz? Ve neden anlaşmamız gerekiyor? Bu sorulara iyi cevap vermemiz lazım. Öncelikle dünyanın yaşadığı şu kriz ortamında IMF’nin kaynağına ve yaratacağa güven ortamına ihtiyaç var. O zaman neden çekiniyoruz? Eğer yatırımları devam ettirmek istiyorsak, bunu IMF’ye iyi anlatmamız lazım. Biz İstanbul Sanayi Odası olarak şunu çok net söylüyoruz yatırım, üretim, istihdam devam etmeli. İSO olarak bu ekonomik program uygulanmaya başladığı ilk günden beri uygulanan bütçe disiplininin çok önemli olduğunu, buna mutlaka riayet edilmesi gerektiğini, enflasyonla mücadelenin birinci önceliğimiz olması gerektiğini ifade ettik. 5-6 sene boyunca bunu söyledik.

‘IMF’ye hep birlikte anlatırız’

Şimdi diyoruz ki, bugünkü ortamda dikkatli fayda maliyet analizleri yapılarak bütçe disiplininden bir miktar vazgeçilebilir, taviz verilebilir. Ama hesaba kitaba dayanan bir şekilde. Harcama yönünde değil, yatırım yönünde. Yani geri dönecek yatırımlarla bu esnetilebilir. İç piyasadaki durgunluğu aşmak için... İhracatçımız ne kadar çaba gösterse de, Avrupa’daki bu durgunluk bizim ihracatımızı olumsuz etkileyecek. Ne kadar pazar çeşitlemesine gitsek de, kısa sürede bir sıkıntı yaşayacağız. Üretimin ve istihdamın devam etmesi için iç piyasanın canlandırılması lazım. Bu gerçekten önemli. Yatırımların devam etmesi için de çok önemli. Ayrıca enflasyonla mücadeleden vazgeçilsin anlamında değil ama enflasyondan birkaç puanlık fedakarlıklar yapılabilir. Ama bütün bunların son derece planlı, programlı ve geri dönüşü hesap edilerek yapılması lazım. Bir seçim yatırımı şeklinde değil, hesapsız kitapsız değil. Bu krizi dengeli bir şekilde, en az hasarla aşabilmek için her türlü enstrümanı kullanma mecburiyetimiz var. İşte bizim acabalarımız buradan başlıyor. Buradan IMF’ye dönersek, niçin bu enstrümanlar kullanılmıyor? Halbuki hükümetin görevleri bu enstrümanları hızlı bir şekilde devreye sokmak, ahenkli bir şekilde kullanmak. Biz hükümetten bunu bekliyoruz.

-Peki ama niye IMF ile anlaşmıyorlar?

Sayın Başbakan, ’Yatırımlardan vazgeçmeyiz’ diyor. Bunun IMF’ye anlatılması lazım. Biz anlatılmasına yardım ederiz. Yeter ki bu yatırımlar iyi hesaplanmış, harcama anlamında değil, gerçekçi yatırımlar olsun. Her zaman bu desteği veririz. IMF’ye de bu hep beraber anlatılır.

-Gerçekçi yatırımlardan kastınız nedir?

GAP başta olmak üzere birçok yatırım projesi var hükümetin. Bütün bunları bir hassas teraziden geçirip, piyasaya olumlu etkisini, hızlı dönüşünü de hesap ederek canlanmayı yaratabilmemiz lazım.

‘Yıllar önceki döneme dönüyoruz’

-Siz IMF ile anlaşılmasından yana mısınız?

Boydak: Tabii... Bu dönemde elimiz daha kuvvetli olmalı. Türkiye IMF ile birtakım parametrelerde belki aynı düşünmeyebilir ama Türkiye’nin büyüme hızı, altyapı yatırımları oturulur, konuşulur. Sayın Başbakanımız ’Bunlarla biraz sorunumuz var’ diyor. Bunlar müzakere edilebilir. Türkiye biraz farklı. Ne Ukrayna gibi, ne Macaristan gibi... Sanayi Türkiye’nin lokomotifi. Her ne kadar GSMH’dan aldığı pay yüzde 20-25 arasındaysa da sanayi büyüdüğü zaman her taraf büyüyor Türkiye’de. Turizm de büyüyor, ticaret de... Sanayi küçülürse hepsi küçülüyor.

Küçük: Yani IMF’ye hem bir kaynak olarak bakmamız lazım, hem de güven ortamının pekiştirici bir enstrümanı olarak...

Boydak: Tamamen sigorta!

-Ekonominin koordinasyonunda bir eksiklik var demiştiniz...

Boydak: Evet. Burada tedbirlerin parça parça alınması yerine özellikle finans ve reel sektörleri ilgilendiren kararların biran önce alınması gerekiyor. Özellikle ‘kısa vadeli likidite ihtiyacı olmayacak’ psikolojisinin ortaya konması lazım. Bu şu anda Türkiye’yi iyiye götürmüyor. Özel bankalar Türkiye’de artık yüzde 9-10 faizle döviz mevduatı topluyor. Bu inanılacak gibi değil. Yıllar önceki döneme dönüyoruz

-Destek beklerken enerji zammıyla uğraşıyoruz!

Küçük: Son dönemde, elektrik ve doğalgaza gelen zamlar sanayimizin rekabet gücüne büyük zarar verdi. Sanayide kullanılan elektriğe yılbaşından bu yana toplamda yüzde 60, doğalgaza ise yüzde 80’in üzerinde zam yapıldı. Bu kritik dönemde, sanayimiz destek beklerken, tam tersine zamlarla karşılaştı. Bu zamlar, tüm sektörlerimizi ama özellikle enerji yoğun sektörlerimizi son derece olumsuz etkiledi. Elektrik ve doğalgaz zamları ve finansman maliyetlerindeki yükselişle birlikte, sanayi kuruluşlarımız krizin olumsuz etkilerinin yanında bir de artan maliyetler sorunuyla karşı karşıya kaldı. Sanayimize dünyayla eşit fiyatlarda enerji sağlanması zorunluluğu bu ortamda daha da aciliyet kazanmıştır.

-Ekonomi yönetimi yeniden yapılanmalı!

Boydak: Ekonomi yönetimi 4’e bölünmüş durumda. 4 ayrı bakanlık var ekonomiyle ilgili. Oysa Merkez Bankası, ekonomi bürokratları, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımız, bakanlar, TOBB ve sanayiciler oturup görüşmeli. Hemen bir kriz paketi açıklanmalı. Düşünebiliyor musunuz, Hazineden Sorumlu Ekonomi Bakanımız kamuoyuyla tartışma içinde. Böyle mi olmalı? Ekonomi yönetiminde yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. .

Ağabey kardeş gibiler...

İkisi de gülümsüyor, tüm dertlerine rağmen... Birbirlerine ’Başkanım’ diye hitap ediyorlar. Saygı var, ama daha fazla samimiyet. Çat kapı Kayseri’den Tanıl Küçük’ü ziyarete gelmiş Mustafa Boydak... “Siz iyi arkadaşsınız aynı zamanda değil mi?” diye soruyorum. Boydak, “Önce benim ağabeyim, sonra arkadaşım” diye düzeltiyor. Aralarındaki yedi yaşa binaen... Şaşırıyorum, Küçük’ün 52 yaşında bir hali var mı sizce?



Bu haber 410 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,028 µs