En Sıcak Konular

Güneydoğu'da en sevilen lider kim

19 Kasım 2008 09:28 tsi
Güneydoğu'da en sevilen lider kim Güneydoğu'da en sevilen lider kim? Bölgenin temel sorunları neler? İşte Güneydoğu'nun nabzını tutun araştırma

İHH İnsani Yardım Vakfı'nın GENAR Araştırma şirketine yaptırdığı Güneydoğu sorunuyla ilgili ankette ezber bozan sonuçlar ortaya çıktı. 24 ilde 3 bin 782 kişi üzerinde yapılan ankete göre; Doğu ve Güneydoğu'da en sevilen lider yüzde 20,1'lik oranla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.

Terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan ise yüzde 0,4 ile en az sevilen isimler arasında yer alıyor. Gazeteci-yazar Ali Bulaç ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferhat Kentel'in danışmanlığını yaptığı araştırmaya katılanların yüzde 55'i bölgenin en önemli sorunu olarak işsizliği gösterirken, 'Kürt kimliğinin yok sayılmasını' en önemli sorun olarak nitelendirenlerin oranı ise sadece yüzde 2,4'te kaldı. Ankete katılanların yüzde 22,2'si bölgede Kürtçe kursu açılmasını isterken meslek eğitim kursuna öncelik verilmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 75,8'i buldu.

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, 24 il ve 96 ilçede yapılan görüşmelerle hazırlanan raporun "Hakkında konuştuğumuz insanlar ne diyor?"u cevapladığını anlattı. Araştırma Gaziantep, Diyarbakır, Ş.Urfa, Erzurum, Malatya, Van, Mardin, Adıyaman, Batman, Ağrı, Şırnak, Muş, Siirt, Bingöl, Hakkari, Kars, Tunceli'de 2 bin 512; İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Adana, Bursa ve Antalya'da 1270 kişi olmak üzere toplam 3 bin 782 kişi üzerinde yapıldı. Doğu ve Güneydoğu'daki 17 ilde yaşayanlar ile diğer 7 ilde yaşayan Doğulu vatandaşlar ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutuldu. Gazeteci-yazar Ali Bulaç ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferhat Kentel'in danışmanlığını yaptığı raporu siyaset sosyoloğu Tevfik Göksu, İhsan Aktaş ve sosyolog Mustafa Şen'den oluşan bir komisyon hazırladı.

Araştırmaya katılanların yüzde 55'i bölgenin en önemli sorunu olarak işsizliği gösterdi. Yüzde 23,6'sı ise yolsuzluğa dikkat çekti. Kürt kimliğinin yok sayılmasını en önemli sorun olarak görenler katılımcıların yüzde 2,4'ünü oluşturuyor. Yüzde 1,9'u ise en büyük sorunun etnik ayrımcılık olduğunu iddia etti. Katılımcıların yüzde 1,1'i "Terör ve şiddet en büyük sorundur." cevabını verdi. Araştırmada ezber bozan çarpıcı sonuçlar da yer aldı. Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan bölge halkıyla batıya göçmüş bölge halkının aynı sorulara verdiği cevaplarda farklılıklar göze çarpıyor. Bunun yanında Kürtçe kursu açılmasını isteyenler yüzde 22,2 iken meslek kursu açılmasını isteyenlerin oranı yüzde 75,8'i buluyor.

Bir diğer ilginç sonuç ise en beğenilen lider sorusu. Bu sorunun birincisi açık ara farkla Başbakan Erdoğan olurken teröristbaşı Abdullah Öcalan son sıralarda yer alıyor. 17 ildeki araştırmaya katılanların yüzde 20,1'i en sevdikleri siyasetçi olarak Başbakan'ı gösteriyor. Katılımcıların yüzde 9,9'u ise Cumhurbaşkanı Gül'ü sevdiğini dile getiriyor. Yüzde 4,1'i Turgut Özal'ı, yüzde 2,7'si Ahmet Türk'ü, yüzde 1,8'i Atatürk'ü, yüzde 1,6'sı Osman Baydemir'i, yüzde 1,5'i Bülent Arınç'ı, yüzde 1'i Deniz Baykal'ı sevdiğini açıkladı. Raporda bölgedeki siyasi yapıya ilişkin de dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı. "Siyasal temsilde kim önde?" sorusuna katılımcıların yüzde 45,2'si 'hiç kimse' cevabını veriyor. İkinci sırada ise yüzde 24,1 ile AK Parti geliyor. Başbakan, temsilde yüzde 7,8 destek bulurken DTP'li vekillerin desteği yüzde 7,5'te kalıyor. Erdoğan tek başına DTP'den bile fazla destek buluyor.

Cep telefonuna sahip olma anlamında Doğu'da yaşayanların batıdakilerden daha şanslı olduğu görülüyor. Doğu'da her iki haneden birinde en az bir cep telefonu bulunurken batıda bu rakam yüzde 39,3 olarak gerçekleşiyor. Diğer illere göç edenlerin göç gerekçelerinin başında yüzde 32,4 ile ekonomik kaygılar gelirken bunu yüzde 25,9 ile iş imkânları takip ediyor. Güvenlik gerekçesiyle yurdunu terk ettiğini söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 7,1. 17 ilde 'Farklı etnik kökenden biriyle evlenir misiniz?' şeklindeki soruya olumlu cevap verenlerin oranı 85,8. Batıda ise bu oran yüzde 80,7. Ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı 17 ilde sadece yüzde 11,5. Diğer illerde ise yüzde 27. Siyaset sosyoloğu Tevfik Göksu konuyla ilgili "Bölgede ciddi bir temsil sorunu var. Katılımcıların neredeyse yüzde 50'si kendilerini kimsenin temsil etmediğini düşünüyor. Siyasi partiler de direkt halkla temasa geçmek yerine ağalar üzerinden siyaset yapıyorlar." diye konuştu.


İHH'nın Doğu Raporu ezber bozuyor

Gazeteci-yazar Ali Bulaç, İHH İnsani Yardım Vakfı raporunun ezberleri bozduğunu söyledi. Bulaç, bu raporun akademisyen ve sosyologlar tarafından dikkatli bir şekilde ele alınması durumunda Kürt sorunuyla ilgili perspektifin değişebileceğini belirtti. Ali Bulaç, Doğu meselesinde devletin ve PKK'nın tezi gibi iki ayrı bakış açısının bulunduğunu, ilk defa bunların dışında iki önemli çalışma yapıldığını söyledi. Bunlardan birinin Abant Platformu tarafından, diğerinin de İHH tarafından gerçekleştiğini dile getiren Bulaç, her iki araştırmanın ortak özelliğinin tamamıyla sivil karakter taşıması olduğunu açıkladı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile PKK arasında çatışma sürerken sorunun Kürt meselesi olarak tanıtıldığını anlatan Bulaç, bu süreçte Kürtlerin, Türklerin yoğun olduğu yerlere geçmelerinin, göç etmelerinin paradoksal bir durum oluşturduğunu dile getirdi. Kürtlerin batıya, Türklerin yaşadığı yöne doğru göç ettiğine işaret eden Ali Bulaç, "Buraya gelenler uyumsuzluk çekmemişler. Uyumsuzluk çektiğini belirtenler yüzde 20 civarında." dedi.

Kürt meselesi gönül birliği ile çözülür

Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Ferhat Kentel ise araştırma sonuçlarına bakışını anlattı. Kürt meselesinin hiçbir şekilde tek kavrama sıkıştırılamayacağını söyleyen Kentel, "Gönül birliği ile yaklaşılmazsa Kürt meselesi çözülemez." şeklinde konuştu. Doğu'dan batıya göç edenlerin en önemli özelliğinin "zorunlu göç etmeleri" olduğunu anlatan Ferhat Kentel, "O topraklarda yaşayamadıkları için göç etmişler. Topraklarından sökülen, köyleri yakılan insanlar bunlar. Güvensizlik sorunu yaşayanlar batıya geldiklerinde de güvensizlik sorununu getirmiş oluyor." dedi.

Sosyolog Tevfik Göksu: Siyaset kurumu bölgede kolaycılığa kaçıyor

Siyaset sosyologu Tevfik Göksu da, bu araştırmada ezber bozan hususlar olduğuna dikkat çekti. Temel itibarıyla bakıldığında ihtiyatlı cevaplar verildiğine değinen Göksu, Doğu ve Güneydoğu'daki insanların ister istemez toplumsal algının kendilerine bakışın pozitif olmadığını düşündüğünü söyledi. Özellikle medyanın bu algının değişmesinde ciddi pay alması gerektiğine işaret eden Göksu, araştırmanın bir başka dikkat çekici unsuruna da değindi. Bölgede ciddi bir temsil sorunu bulunduğunu söyleyen Göksu, "Katılımcıların neredeyse yüzde 50'si kimsenin kendini temsil etmediğini düşünüyor. Siyaset kurumu üzerine düşeni yapmıyor. Siyaset kurumu Doğu ve Güneydoğu'da kolaycılığa kaçmasa belki sorunlar çözülebilir. Batıya doğru gittikçe ideolojik duruşları arasında farklılık oluşuyor. Doğu ve Güneydoğu'dan batıya göç edenlerde ideolojik duruş fazlalaşıyor." dedi.

Raporda yer alan çözüm önerilerinden bazıları

Bölge halkı sorunların kaynağını birinci derecede ekonomik faktörlerle tanımlamaktadır. Bunlar içinde de bölgede sürekli karşılaşılan işsizlik başı çekmektedir.

Bölgenin ekonomik geri kalmışlığına köklü, kalıcı ve sahici çözümler bulunmalı, sosyal kalkınma projeleri hayata geçirilmeli, bölge devletleri ile vize ve gümrük ilişkileri kolaylaştırılmalı, sınır ticareti geliştirilmelidir.

Ergenekon türü yapılanmalar ile Güneydoğu'daki sorun arasında bir bağlantı olduğu düşünülmektedir. Bölgedeki sorun iyice derinleşsin diye gayret eden örgütlenmeler mevcuttur. Bu tür yapılanmalar tasfiye edilmelidir.

Bölge iklim yapısı ve diğer özellikleriyle yoksulluğu hak etmiyor. GAP Projesi, bir sosyal proje olarak ele alınıp bölgenin yaralarının sarılmasında kullanılmalıdır.

Stratejikboyut



Bu haber 667 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,514 µs