DP yeni başkanını seçiyor

15 Kasım 2008 14:56 tsi
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, “Siyaset sahasını boş bulup afra tafra atanlara, (alternatif yok) diyenlere sesleniyorum: Alternatif DP'dir” diye konuştu.

Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen DP 9. Olağan Büyük Kongresi'nde, divan başkanlığının oluşturulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Daha sonra Anıtkabir ziyareti için bir heyet ve kongrede çalışma yapacak komisyonlar oluşturuldu.

Salona eşiyle birlikte gelerek partilileri selamlayan Süleyman Soylu, konuşması için kürsüye çıktığında salondakilere “Yeniden DP iktidarına hazır mısın?” diye sordu.

“Başbakan Soylu” sloganlarıyla kesilen konuşmasında Soylu, “Siyaset sahasını boş bulup afra tafra atanlara, (alternatif yok) diyenlere sesleniyorum: Alternatif DP'dir” diye konuştu.

Salonun, millete, “ey büyük milletim çaresiz, sahipsiz, yalnız değilsin” diyerek haykırdığını belirten Soylu, dünyanın bir değişim ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Soylu, bu bölümünde konuşmasına bir süre ara vererek su içti ve dinlendi. Soylu, “Ben dayanamıyorum bu heyecana, AKP nasıl dayanacak merak ediyorum” dedikten sonra kürsüye getirilen sandalyede bir süre dinlendi.

Bu sırada DP tarihini anlatan 5 dakikalık bir kısa film ekrana geldi. Filmde ekrana gelen eski genel başkanlardan Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Tansu Çiller salondakilerden büyük alkış aldı.

Filmin sonu ermesinin ardından konuşmasına “biz kimseyi sevindirmeyiz” sözleriyle devam eden Soylu, küresel ekonomik iklimin de son derece iyi olmasına rağmen “iktidarın son 6 yılı heba ettiğini” savundu.

DP'nin tek başına iktidar olduğu zaman büyük atılımlar yapıldığını belirten Soylu, milletin Kırat'ı aradığını savundu.

Soylu, “Benim Demokrat Partim barajlardır, elektriktir, yoldur. Benim Demokrat Partim Süleyman Demirel'dir, o yiğit kadın Tansu Çiller'dir. Benim Demokrat Partim yarınların iktidarıdır” diye konuştu.

“MİLLET ZIKKIMIN KÖKÜNÜ BU İKTİDARA GÖSTERECEKTİR”

Soylu, konuşmasında iktidara yönelik eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti:
“Başbakan Erdoğan iki de bir sıkıştığında, her hatasının arkasından 'tek devlet,tek millet, tek bayrak' demiyor mu? Öyle mi? Bu ülkede her zaman bayrak da millet de devlet de tek olmuştur, Allah da Kitap da bir olmuştur, bir olacaktır. Öyle sloganlarla, sıkıştığında değerler üzerinden siyaset yaparak Türkiye'nin önü açılmaz. 22 Temmuz seçimlerindeki müthiş sloganları 'durmak yok yola devam'dı, öyle mi? Durmak yok, işsizliğe, yoksulluğa, hırsızlığa devam. Fabrikaların yurt dışına taşınmasına devam. Hastanelerde bebeklerin babalarına cesetlerini karton kutuyla teslim edilmesine devam... Bize ihtiyaç var. Bu büyük millet bize güvensin. Kurtuluş, diriliş, gelecek buradadır, bu salondadır.

Hiç bir gün değerler üzerinden siyaset yapmadık. 1950'de ezanı Arapça'ya çevirdik ama bir gün olsun bu ülkede bunun istismarını yapmadık. Bu ülkede İmam Hatip, İlahiyat Fakülteleri açtık ama (arka bahçemiz, ön bahçemiz) demedik. AKP iktidara bu insanların duygularını sömürerek geldi. (Başörtüsü, türban benim namusumdur) diyerek insanların değerlerini siyasete alet ettiler. YÖK Başkanı (İmam hatipler zıkkım olsun) dedi. Çünkü kullanılmıştı ve bitmişti. Onlar değerlerin istismarı için yapıyorlardı. Allah şahidim olsun, bu millet zıkkımın kökünü bu iktidara gösterecektir.”

Demokratların düğmeye bastığını ve “iktidarın geri sayımının başladığını” ileri süren Soylu, “İktidar (demokratik, sivil Anayasa getireceğiz) dedi ancak TBMM'nin üzerine Anayasa Mahkemesi vesayetini getirdi. İşini bilmeyen çoban sürüye kurt getirdi. Millet iradesi ezildi” dedi.

Soylu, Anayasa Mahkemesi'nin AKP ile ilgili kararını anımsatarak, “Sayın Başbakan, Anayasa Mahkemesi'nden kurtardın da Süleyman Soylu'dan nasıl kurtaracaksın?” diye konuştu.

TERÖR

Terör konusuna da değinen Soylu, 2002'den beri bu konuda tek bir adım atılmadığını savunarak, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, ABD'de Talabani ile ülkeler arası dostluk mesajları verdi. Kısa bir süre sonra Kuzey Irak'tan gelen 300 kişilik bir grup benim evlatlarımı Aktütün'deki karakola baskın yaparak şehit etti. Ertesi sabah sayın Cumhurbaşkanı'nın telefon açıp (Talabani, dostsan dostsun, düşmansan düşmansın, bunu bilelim. Senin sınırlarından benim ülkemin canı acıtılıyor. Ya haddini bil ya da haddini bildiririm) demesini isterdim. PKK ile DTP'ye karşılık Barzani ve Talabani kucağına doğru itilmektedir. Bu durum bir büyük devlete yakışmaz.

(Soylu sen iktidarda olsaydın ne yapardın diye) sorarsanız, biz bunu hazmetmeyiz. Allah'a yemin olsun ki Barzani diye birisi ertesi günü o topraklarda olmayacaktı, olmazdı. Biz terörle mücadele etmiş bir ekibiz. Biz o dağlarda bu ülkenin barışını arayan bir ekibiz. Devletin demir yumruğunu niye masaya vurmadınız. Bu millet bu devlete neyini eksik verdi? Çiftçiyi, sendikacıyı aşağılamak (ekonomi iyi gitmiyor) diyenleri korkutmak kolay. Sayın Başbakan çiftçiye Kasımpaşalısın da Barzani'ye gelince niye suskun kedi oluyorsun? Adam gibi bir siyasi irade lazım. Aktütün'e yapılan saldırıdan sonra DP iktidarda olsaydı o gün Maliye Bakanı da Milli Savunma Bakanı da golf oynayan o paşa da azledilirdi.”

“ANCAK FOTOĞRAF DEMOKRATI OLURSUN”

Küresel kriz başladığında beri hiç bir olumlu adım atılmadığını savunan Soylu, bütün dünya ülkelerinde önlem paketleri açıklanırken hükümetin tek bir tedbir almadığını ileri sürdü.

Soylu, hükümete “Ne yaptın 2002'den beri mirasyedilikten başka?” diye sordu.

İktidarın “AB'yi mundar ettiğini” öne süren Soylu, Türkiye'nin AB vizyonundan vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.

AKP'nin “merkez sağım” dediğini, Turgut Özal ile Adnan Menderes'in fotoğrafını yan yana koyunca merkez sağ olunamayacağını belirten Soylu, “Sen ancak fotoğraf demokratı olursun” dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da eleştiren DP Genel Başkanı Soylu, “Sayın Baykal 42 yıldır siyasetin içinde. Bir okul açmışlığını, taş taş üzerine koymuşluğu var mı? Ancak değerler üzerinden siyaset yaparak iktidara payandalık yapar” diye konuştu.

Baykal'ın “merkez sağ biz olacağız” dediğini savunan Soylu, “Sayın Baykal, sen Soylu'yu tanımıyorsun. O şapkayı değil 42, 50 yıldır da taşısan o şapkayı senin kafanda ters çevirmeyen Soylu namerttir” diye konuştu.

Soylu, Türkiye'nin en demokratik tüzüğünü hazırladıklarını ve artık DP'nin tabanın partisi olacağını ifade etti.

“Bugün Türkiye'nin kuruluş, diriliş günüdür” diyen Soylu, diğer genel başkan adaylarını kutladı.

Başlattıkları “Beyaz Yürüyüş”ün ilk sınavını 29 Martta yerel seçimlerde vereceğini ifade eden Soylu, “Demokrat iktidarlarla Türkiye'yi buluşturacağız” dedi.

Partiye hizmet etmek isteyen herkese kucak açtıklarını dile getiren Soylu, “Allah nasip ederse bu kardeşiniz bu ülkenin en genç Başbakanı olacak” dedi.
Salona “Kırat'ı yeniden iktidara getirmeye söz veriyor musunuz?” diye soran Soylu, konuşmasını “Ben de size bir daha asla boynunuzu yere eğdirmeyeceğime söz veriyorum” sözleriyle tamamladı.

NOTLAR

Kongrede genel başkan adayı olacağını açıklayan Nevval Sevindi, salonda girdikten sonra bir süre oturacak yer bulamadı ve ayakta bekledi.

Partililer, salona gelişi sırasında Genel Başkan Başdanışmanı Aydın Menderes'e yoğun sevgi gösterisinde bulundu.

DP 9. Olağan Büyük Kongresi'ne Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, siyasi partilerden ve bazı sivil toplum örgütlerinden temsilciler de katıldı.

Hurriyet

Bu haber 184 defa okundu.