Dikkat! Türkiye'de 'Dur-Vur' yasası var'

12 Kasım 2008 19:25 tsi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kouşan Adalet Bakanı Şahin, Türkiye'nin artık ne yaptığını bildiğini belirtirken AK Parti'li Akgül'den DTP'ye sert çıkış geldi.

Şahin'in, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumunun ardından söz alan milletvekilleri, gündemdeki konularla ilgili görüş ve eleştirilerini dile getirdi.

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, düşünce suçlarıyla ilgili açılan davalarda, siyasi parti mensuplarının yargılanmasının basit esaslara dayandırıldığını ve aynı suçtan yapılan yargılamada mahkemelerin farklı kararlar verdiğini belirterek, bu davaların kaçından sanıklar hakkında ceza çıktığını sordu. Kaplan ayrıca, Polis Vazife ve Salahiyet Kanununda yapılan değişiklikle ''dur-vur yasası'' haline geldiğini savunarak, Adalet Bakanlığının bu konuda bir çalışma yapıp yapmadığını sordu.

-''DEVLETE KARŞI SUÇ İŞLEYENLER VURULACAKTIR''-

AK Parti Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül de en demokratik ülkelerde bile devletin kendine karşı suç işleyenleri vurduğunu öne sürerek, ''Ben vurmaktan hoşlanan bir adam değilim, ama devletim ve milletime karşı gelenleri elbette vurmaktan hoşlanacağım. İnsan olanlar var, insanlık suçu işleyenler var. 'Dur-vur' yasasına göre, devlete karşı suç işleyenler varsa elbette vurulacaktır. Türkiye'de adalet herkese fazlasıyla uygulanıyor zaten'' diye konuştu.

Akgül'ün sözlerinin ardından salonda kısa süreli bir tartışma yaşandı.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise yargıçlar ve savcılar birliği kurulması konusunda Bakanlığın bir düşüncesi olup olmadığını sordu.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Şahin, görüş ve eleştirilerden, ''Türkiye'de gerçekten işleyen, güven duyulan yargı teşkilatı olmadığı'' izlenimi çıktığını belirterek, yargı sistemindeki eksikliklerin giderilmesi konusunda çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin hızla değişen ve gelişen bir yapıda olduğunu, toplumdaki uyuşmazlıkların arttığını, bilim ve teknolojideki değişmelerle yeni uyuşmazlık alanları ve suç tiplerinin ortaya çıktığını ifade eden Şahin, sosyal ve ekonomik alanlardaki gelişmelere paralel olarak yasaların da değiştirilmesinin icap ettiğini belirtti.

DSP Milletvekili Harun Öztürk'ün, Adalet Bakanı olarak kendisinin güçler ayrılığı ilkesine uygun davranmadığı, yargıyla ilgili eleştirilere duyarsız kaldığı yönünde değerlendirmeler yaptığını anımsatan Şahin, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ve Ergenekon davasıyla ilgili kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplarda her zaman hukukun üstünlüğünü esas aldığını kaydetti.

-''SAVCILARA TALİMAT VERME YETKİSİNİ KALDIRDIK''-

''Yargının bağımsızlığına ve hakimlerimizin yargıç güvencesi teminatı altında görevlerini yapmasını son derece önemsiyorum'' diyen Şahin, ''Adalet bakanlarının Cumhuriyet savcılarına talimat vererek dava açma yetkisini kaldırdık. Eğer yargıya müdahale etmek gibi düşüncemiz olsaydı biz bunu neden kaldıralım'' diye konuştu.

Ergenekon davasının, özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, ek soruşturmanın da özel yetkili Cumhuriyet savcılığında devam ettiğini anımsatan Şahin, soruşturmaya ilişkin gizli bilgi ve belgelere ilişkin haber yapan basın yayın organları hakkında İstanbul, Bakırköy, Kadıköy ve Üsküdar Cumhuriyet savcılarınca 400 civarında soruşturma açıldığını bildirdi.

Şahin, bu soruşturmaların Cumhuriyet savcılarınca resen açıldığını ve soruşturmaların akıbeti hakkında henüz bakanlığına ulaşan bir bilgi olmadığını söyledi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın, gizli belgelerin basın yayın organlarında yer almasına ilişkin idari bir işlem yapılıp yapılmadığını sorması üzerine Şahin, yazılı müracaatlar sonucunda inceleme yaptırdığını belirtti.

-HSYK-

Adalet Bakanı ve müsteşarının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda (HSYK) bulunmasının yargı bağımsızlığına aykırı olduğu eleştirilerine de cevap veren Şahin, AB ülkelerinde HSYK benzeri bir yapılanmanın olup olmadığı konusunda bir araştırma yaptırdığını kaydetti. Araştırması sonucunda Almanya'da yargının idaresiyle ilgili herhangi bir kurul ya da konsey bulunmadığını, hem federal hem de eyalet bazında hakimlerin atanmasında sadece adalet bakanlarının yetkilendirildiğini söyleyen Şahin, ''Orada kimse bu adalet bakanı siyasidir, ataması siyasidir dememiştir'' diye konuştu.

Avusturya'da da yargının idaresiyle ilgili kurul ya da konsey bulunmadığını, savcıların doğrudan adalet bakanı tarafından atandığını ifade eden Şahin, Türkiye'nin hukuk sistemini aldığı Fransa'da ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Konseyi'nin bulunduğunu, üyelerinin çoğunluğunun yargı mensuplarınca seçildiğini, devlet başkanı ve adalet bakanının da konseyin doğal üyesi olduğunu kaydetti.

Şahin, ''HSYK'da bir yıllık süre içerisinde kurul üyeleriyle her konuda tam bir mutabakat içinde çalıştık. Kurul üyesi arkadaşlarıma her hangi bir talepte bulunmadım, siyasi içerikli bir önerim geldi mi soralım'' dedi.

Bakan Şahin'in sözleri üzerine DSP Milletvekili Tayfun İçli de ''1 yıl önce HSYK üyeleri, Adalet Bakanlığı müsteşarı hakkında suç duyurusunda bulunmadı mı?'' diye sordu.

-YARGI REFORMU STRATEJİ TASLAĞI-

AB ile müzakerelerde 35 fasıldan 2 tanesinin doğrudan doğruya Adalet Bakanlığı ile ilgili olduğunu ifade eden Şahin, Yargı Reformu Strateji Taslağının, AB ilerlemeden sorumlu sekterinin çalışmalara ilişkin soru sorması üzerine kendisine sunulduğunu söyledi. Şahin, taslak hazırlanırken de tüm yargı çevrelerinin görüşlerinin alındığını dile getirdi.

Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu gereği bir stratejik yönetim modeli oluşturmak zorunda olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Oluşturulacak Stratejik Yönetim Modeli 2009 yılının başında Devlet Planlama Teşkilatı'na verilecek. Adalet Bakanlığı olarak sorunları ne kadar zaman içinde çözeceğiz, 2014 yılına kadar ne yapacağız bu plan içinde yer alacaktır. Planı hazırlama çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz.

Türkiye, artık ne yaptığını bilen bir ülkedir. Türkiye'deki kurumlar bulundukları noktayı değerlendiren ama ulaşmak istedikleri noktayı da hedefleyen çalışmalar yapıyor. Gerek AB bağlamında gerekse Türkiye'de kurumlarımızın halkın sorunlarını çözecek hale gelmesi ve sorunlarını en aza indirmek için planlı bir çalışma yapmak durumundadır.''

aa

Bu haber 574 defa okundu.