En Sıcak Konular

Hizbullah: ABD'nin isteği mezhep çatışması

10 Kasım 2008 10:13 tsi
Hizbullah: ABD'nin isteği mezhep çatışması Naim Kasım, Amerika’nın tüm İslam dünyasında Şiiler ve Sünniler arasında fitne çıkarmak suretiyle hedeflerine ulaşmayı planladığını söyledi.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, Amerika’nın başta Lübnan’da olmak üzere tüm İslam dünyasında Şiiler ve Sünniler arasında fitne çıkarmak suretiyle hedeflerine ulaşmayı planladığını söyledi.

Burj al-Barajneh bölgesinde düzenlenen siyasi bir etkinliğe katılan Kasım, Lübnan’da Amerikan projesinin uygulanması için Sünniler ve Şiiler arasında fitne çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, Sünni ve Şiiler arasında hiç sorun yok iken fitne üretildiğini ifade etti.

Kasım, konuşmasına şöyle devam etti: “Hiç yokken Sünni ve şii fitnesi çıkardılar. Çünkü Lübnan’da Şii ve Sünni fitnesi yoktu. Lübnan’daki on binlerce aile birbirlerinden kız alıp vermiş, evleri bile iç içe girmiştir. Hatta o derecedir ki bu tarihe kadar hiç kimse Sünni ve Şiiler arasında fitne olarak adlandırılan bir sorunu düşünmediler. Hiç kimseyle biz şii olduğumuz için ihtilafa düşmedik. Hiç kimse de Sünni oldukları için biz Şiilerle ihtilafa düşmedi. Muhalifler içerisinde Hristiyanı da Sünnisi de dürzisi de şiisi de var. Aynı şey iktidar yanlıları için de geçerlidir. Onlar, mezhebi fitnenin sinirleri harekete geçirdiğini, aklı düşünmekten alıkoyduğunu biliyorlar. Böylece mezhebi fitneyi başlattılar. Biz ise bunun karşılığında, insanlardan bu fitneyi uzaklaştırmak için gece gündüz çalışıyor ve insanlara mezhebi fitne yok diyor, insanlara tatbiki ve ameli deliller sunuyorduk. Bizlerden hiçbir zaman Sünni ve şii fitnesine yol açacak bir söz çıkmadı. Bir süre sonra Lübnan’da fitneye karşı zafer kazandık. Mezhebi fitne projesini geri dönmeksizin yok ettik. Dünyaya Sünni-Şii fitnesinin kuruntudan ibaret olduğunu ispat ettik. Eski günlerimize geri döndük. İnşaallah ilerleyen günlerde ve aylarda bu fitnenin bölgemizden tamamen çıktığına şahit olunacak” dedi.

Amerika’nın Lübnan’da hedeflerine ulaşabilmesi için Hizbullah’ın Lübnan’ın menfaatlerinin aleyhine çalıştığı, devlet içinde devlet olduğu, başka gruplara önem vermediği, direnişin Lübnan için tehlike olduğu gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Kasım “İnsanlar önündeki imajımızın kötü olduğu izlenimi vermek, bizlerin de bütün bu iftiralara yanıt vermekle meşgul olmamızı sağlamak için hakkımızda iftiralarda bulundular” dedi.

Kasım, Lübnan direnişinin zayıflatılması için de mezhepçi ve grupçu hislerin ortaya çıkarılmasının istendiğini, insanları direnişten uzaklaştırmak için iç sorunların ortaya çıkarıldığını fakat direnişin, imajını zedeleyecek bu girişime karşı da durabildiğini ifade etti.

Kasım, muhalifler arasında dağıtılan bakanlıkların herhangi birisinde ısrarcı olmadıklarını, kendileri için önemli olan hususun bakanlar kurulunda 3/1 bakan sayısına ulaşarak, Lübnan’ın Amerika’nın dümeninden kurtarılmasının sağlanması olduğunu savundu. Kasım buna ilave olarak Amerika’nın Lübnan’daki bazı kişileri çıkarlarına uygun olarak desteklediğini belirtti.

“1559 sayılı karar yürürlüğe girdiği günden beri Amerika projesi ile mücadele halindeyiz” diyen Kasım, Amerikan projesi ile Amerikan-İsrail projesinin engelleyici güç olan Lübnan’daki direnişin tasfiye edilmesinin hedeflendiğini belirtti. Kasım ayrıca bu proje ile İsrail, istikrara kavuşacak ve rahat bir hüküm sürecekti.

İsra Haber'in haberine göre İsrail’in Temmuz 2006 yılındaki saldırısını sadece bir savaş olarak kabul etmemek gerektiğini vurgulayan Kasım, Temmuz 2006’da Amerika’nın kararı ile Lübnan’dan başlamak üzere tüm İslam ülkelerindeki direnişin kökünden tasfiyesi planının uygulandığına dikkat çekti ve “direnişin mütevazi silahı, Amerika ve İsrail’in silahını hezimete uğrattı. Temmuz’da meydana gelenler, İsrail için büyük bir hezimet, Lübnan için büyük bir zaferdir” dedi.

Kasım ayrıca İsrail’den Lübnan’ı savunacak bir güç ortaya çıkıncaya kadar, Hizbullah’ın direnişten vazgeçmeyeceğini söyledi.

Buna ilave olarak Kasım, Hizbullah’ın Lübnan’daki savunma stratejisi ile ilgili olarak da şunları söyledi:

1- Lübnan’ın ordusu, halkı ve direnişiyle güçlü olması gerektiğine inanmaktayız,

2- İnsanların dilediği kişileri sandık yolu ile seçmesine inanmaktayız. İnsanların seçim özgürlüğü olmalıdır,

3- Siyasi ihtilaflar meşrudur ama fitne meşru değildir. Bize muhalif olarak söyleneni, itiraz edileni kanunlar çerçevesinde fitneye yol açmaması şartıyla kabul ederiz,

4- Doha anlaşmasından sonra yaşanan gelişmeler bize güven vermektedir . Biz, Doha anlaşmasından ve sonuçlarından memnunuz,

5- 20 senedir İsrail adına çalışan bir şebekenin çökertilmesi, Lübnan’ın İsrailliler tarafından nasıl da kullanıldığının delilidir. İsrail’e karşı her an teyakkuzda olunmalıdır.

 



Bu haber 368 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,824 µs