En Sıcak Konular

'IMF ile anlaşamıyoruz, çünkü...'

8 Kasım 2008 16:53 tsi
'IMF ile anlaşamıyoruz, çünkü...' Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Hükümet'in IMF ile görüş ayrılığı yaşadığı konuları açıkladı. İşte o konular...

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, IMF ile anlaşmaya varılması için görüşülen konular arasında merkezi bütçeden yerel yönetimlere aktarılacak pay konusunda görüş ayrılığı bulunduğunu açıkladı. 
 
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, IMF ile ilişkilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı G-20 toplantısında detayları ile konuşulacağını belirtti.

GAP Eylem Planı kapsamında Mardin'de bulunan Ekren, basın mensupları ile bir sohbet toplantısı düzenledi.

GAP bölgesinde 3 kalkınma ajansı daha kurulmasına karar verildiğini belirten Ekren, diğer bölgelerde oluşturulacak ajanslarla beraber kalkınma ajans sayısının 10'a yükseleceğini ve buna ilişki düzenlemenin Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu toplantısında görüşüleceğini  söyledi.

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Ekren, ABD'de yapılacak G-20 toplantısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bir heyetin katılacağını ve küresel krizin geniş kapsamlı bir lider zirvesinde ele alınacağını ifade etti.

Dünyanın önemli bir kriz sürecinden geçmekte olduğuna dikkat çeken Ekren, kriz sonrası oluşacak yeni mimaride ülkelerin pozisyonunun çok önemli olacağını vurguladı. G-20 toplantısında bu kapsamdaki görüş ve önerilerin de dile getirileceğini anlatan Ekren, yeni dönemde G-7'ler ile G-20'lerin iyi bir pozisyon oluşturabilmesi halinde kurumsal işbirliğinin adımının da atılmış olacağını ifade etti.

Bir gazetecinin bankaların dış borçlarına garanti getirilmesine ilişkin bir hazırlık olup olmadığı sorusu üzerine de Ekren, reel sektör ve bankalarla sürekli toplantılar yaptıklarına işaret ederek, bu çalışmaların son aşamada kurumsal bazda değerlendirileceğini söyledi.

Ekonomik Koordinasyon Kurulunun çeşitli kesimlerle toplantılar yaptığını da hatırlatan Ekren, şöyle devam etti:

''Ekonomi yönetiminin genel olarak üzerinde duracağı temel konu makro ve finansal istikrar çerçevesinde bir süreç oluşturmak, burada vergi mükellefiyetine maliyetin az olması lazım. Ama kaçınılmaz olursa onu da oturup değerlendireceğiz dünyada kurallarla uyuşmayan bir müdahale süreci başladı bu bizim için haksız bir süreç başlatabilir. Biz de mali disipline bağlı kalarak gerekli inisiyatifleri alacağız. Ama burada önemli olan kamu menfaati, vergi anlamında.

Bankalar Birliği sayın Başbakanı ziyarete geldi orada da sendikasyon kredileri dahil içeride güven ve istikrarın bozulmaması için gerekli konular üzerinde ana hatlar ile üzerinde duruldu. Ulaşılan sonuç, bankalar eskiye nazaran daha iyi durumda, ama sürecin ortaya çıkaracağı yakın tabloyu izleyerek gerekli adımları da atalım diye düşündük. TOBB ile bankacılık sektörü de görüşüyor belki onlarla da bir toplantı yapıp tartıştıkları listeye bakmak lazım.''

TEMEL GÖSTERGELER BİR KONJONKTÜR DALGASINA GİRDİ
Küresel krizle ilgili Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankasının çeşitli çalışmaları olduğunu anlatan Ekren, Merkez bankasının dövizle ilgili inisiyatifinin de bu çerçevede değerlendirildiğini belirtti.

Bu tür kurumların hızlı bir şekilde kendi inisiyatifleri ile karar almaları için onları serbest bıraktıklarını kaydeden Ekren, bundan sonra içeriği farklı politikalar gerekirse, bunu da sektörlerle birlikte belirleyeceklerini ifade etti.

Bu tür politikaların ileride bize maliyeti olmamasının önemine işaret eden Ekren, ''6 ay sonra gündem değişir, bunun maliyeti farklı olur'' diye konuştu.

Küresel krizin Türkiye'yi etkileyeceğini ancak hasarın minimize edilmesinin önemini vurgulayan Ekren, ''Türkiye'nin küresel krizle ilgisi olsun veya olmasın ekonomik göstergeleri zaten bir konjonktür dalgasına girdiğini gösteriyor. Burada üzerinde durulması gereken dış talep dış fon ihtiyacının ortaya çıkardığı tablodur. Türkiye'nin kendine has büyüme ve istihdam dinamiği bunlarla örtüşmeyebilir. Küresel türbülanstan çıkışta orta yol içeride de kendi kullanacağı gayretlerdir.'' açıklamasında bulundu.

Ekren, ''Krizin neresindeyiz?'' şeklindeki soruya verdiği yanıtta da ekonomik gelişmelerin en çok para piyasalarını etkilediğini, kur faiz ve borsada hızlı değişikliklere yol açtığını kaydetti.

Türkiye'nin tasarruflar yetersiz olduğu için dış kaynak ihtiyacı bulunduğunu belirten Ekren, bu noktada buraya da odaklanmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Yeni dönemde kuralların çok daha önemli hale geleceğini ifade eden Ekren, yeni mimaride Türkiye'nin güçlü olması için mali disiplinin devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

MEVDUAT GARANTİSİ
Başbakan Yardımcısı Ekren, Bakanlar Kurulunun mevduata sınırsız garanti getirip getirmeyeceğini sorulması üzerine de mevduat garantisini sistemindeki önemine işaret ederek şunları söyledi:

''Ama geçmiş dönemlere baktığımızda mevduat garanti sisteminin oluşturacağı ilave maliyetler de var faiz artırımından tutun ahlaki rizikoya kadar. Sistemi düzeltmeyi amaçlayan bir adım olan düzenlenme ve denetleme mekanizmalarını güçlendirmezsek, gözlemlemeyle, farklı sonuç ortaya çıkar. Zaten bakanlar kurulu yetki almakla böyle bir inisiyatif kullanılabileceğini çok net olarak anlattı. Yasal bir düzenlemeye gerek kalmadan ortaya çıkacak bir gelişmeye anında tepki verecek bir sistem oluşturmuş olduk.''

Sendikasyon kredilerinin tasarı kapsamında yer almadığını ve bunun için ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu da belirten Ekren, bu konuda da gerçekleşme durumuna göre çok daha net bir yaklaşımın ortaya çıkacağını kaydetti.

Ekren, ''Bankaların normalde sendikasyon kredileri ne kadarı geri ödeniyor onu görmemiz gerek, şu anda görülen yüzde 50-65 dolayısıyla elimizdeki döviz rezervi ile bunu çözümlenmeme ihtimali yok, bir sorun çıkarsa da gereken tedbirleri alırız'' diye konuştu.

Dış kaynakların daraldığına işaret eden Ekren, ''banka  sendikasyonu yurt dışında yenileyemiyorsa, ihtiyacı nereden giderecek? İçeriye bakacak içeride nereye bakacak? Merkez bankası ve bankalara bakacak. Piyasaya bakacak, bankaların döviz ihtiyacını gidereceği mekanizmalar belli bunların etkin kullanılmayacağına dair de bir işaret yok '' diye konuştu.

Bankaların döviz mevduat hesapları ve merkezin döviz rezervlerine bakıldığında şu an  bir sorun gözükmediğini belirten  Ekren, küresel krize bağlı olarak diğer ülkelerin durumuna göre bir haksız rekabetin meydana gelmesi halinde durumun değerlendirileceğini bildirdi.

Mevduat garantisinin bankalar arası mevduatlar dahil bütün mevduatı kapsadığına da işaret eden Bakan Ekren, küresel finansal krizin ihracat gelirlerini de etkileyeceğini anlattı.

EKONOMİLER HAKSIZ MALİYET ÜRETMEYE BAŞLADI
Ekren, dünyada aşırı likidite bolluğu bulunduğunu küresel krize karşı alınan önlemlerin de yine likidite bolluğu içerdiğini de anlattı. Her ülkenin bu konuda tedbir aldığını belirten Ekren, ''Başka ülkeler başka ekonomilerin aldığı kararlar, haksız rekabet, haksız maliyet üretmiyorsa ki üretmeye başladı böyle bir sonuçta ekonomi yönetimi buna uygun tedbirler alacaktır ''dedi.

IMF İLE İLİŞKİLER
IMF ile ilişkiler konusundaki sorular üzerine de Ekren, ABD'deki G-20 toplantısında konunun muhtemelen bütün detayları ile konuşulacağını söyledi.

Ekren, IMF ile anlaşma konusunda net bir şey söylenmediğinin dile getirilmesi üzerine de '''söylemek çok kolay değil ama. iki tane ana konudan dolayı'' diye konuştu.

Türkiye'de kamu yatırımlarının IMF açısından sorun yaratmadığını ifade eden Ekren, GAP'a ilave 14,5 milyar YTL kaynak ayrıldığını ve IMF ile gözden geçirme tamamlanmadan bunun ilan edildiğini kaydetti.

Aynı şekilde sigorta primlerindeki 5 puan indirimin de IMF ile sıkıntı yaşanmadan çözüldüğünü söyleyen Ekren, üçüncü konuyu ise merkezi yönetimden yerel yönetimlere aktarılan fonların oluşturduğunu bildirdi.

Ekren, bu konuda IMF ile dozaj ve miktar sorunu yaşandığına işaret etti.

Bir başka soru üzerine de Nazım Ekren, körfez ülkelerine mensup üç yatırımcı kuruluşun Başbakan Erdoğan ile GAP'a yatırım konusunu görüştüklerini ve bölgeye 3 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını belirtti. Ekren, yatırım tutarının kaldıracıyla birlikte 9 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Ekren, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın istifası ile ilgili bir soruyu da yanıtlarken, bunun normal bir süreç olduğunu, ve bu konuda Başbakan ile Fırat'ın açıklamalarına itibar edilmesi gerektiğini söyledi.



Bu haber 511 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,868 µs