En Sıcak Konular

Şiddet en çok Kürtlere zarar veriyor

8 Kasım 2008 09:57 tsi
Şiddet en çok Kürtlere zarar veriyor Güneydoğu'da son dönemde artan gerginlik, bölgede yaşayan Kürt aydınların da tepkisini çekiyor. Kürt aydınlar hem uyarıyor hem de...

Olayların, yerel seçimler üzerinden yürütülen siyasî çekişmenin ürünü olduğunu belirten kanaat önderleri, eylemlerin en çok Kürtlere zarar verdiğini vurguluyor.

"Öcalan'a işkence yapıldı" iddiasıyla DTP ve PKK'nın yükselttiği gerilimin zamanlamasına dikkat çeken eski Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Sertaç Bucak, "İmralı, Adalet Bakanlığı'nın kontrolünde olsa araştırılır belki." diyor. Şiddet politikası ve silahla Kürt sorununun çözülemeyeceğini ifade eden Bucak, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı ise, "Bazı açıklamaları diğer kesimlerin ekmeğine yağ sürdü." sözleriyle eleştiriyor.

Kürt Demokratlar Hareketi Sözcüsü Ahmet Acar da, Öcalan ve PKK'nın en büyük zararı Kürtlere verdiğini, üretilen provokasyonların antidemokratik ve militarist anlayışın manevra alanını genişlettiğini söylüyor. "Kürtler adına hareket etmiyorlar. Bu provokasyonlarla Ergenekon eylemleri arasında fark görmüyoruz." görüşünü dile getiren Acar, Kürt sorununun çözülmesini isteyenlerin baskı altında olduğuna işaret ediyor ve, "Hepimiz bu ortamda bu tutuma karşı harekete geçmeliyiz." çağrısında bulunuyor.

Eski Milletvekili Abdülmelik Fırat, PKK'nın derin devletle birlikte çalıştığının altını çizerken, eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, gerilimin 22 Temmuz seçimlerinden itibaren tırmandırıldığına dikkat çekiyor.

Doğu ve Güneydoğu'daki bazı illerde artan şiddet eylemlerinin en çok bölge halkına zarar verdiği görüşünde birleşen Kürt aydınları, bu yolla hak elde etmenin mümkün olmadığına dikkat çekiyor. "Kürt sorunu şiddet politikası ve silahla çözülmez." fikrini savunan bazı Kürt aydınlarının görüşleri şöyle:

Sertaç Bucak (Eski HAK-PAR Genel Başkanı):

Gerilimin tırmandırılmasından en çok Kürtler zarar görüyor. Türkiye'deki demokratikleşme zarar görüyor. Olayları yerel seçimlere bağlıyorum. Başbakan'ın açıklamaları da diğer kesimlerin ekmeğine yağ sürüyor. Avrupa Birliği ve demokrasi konusuna ağırlık verilse bunlar olmaz. Abdullah Öcalan ile ilgili iddiaların gündeme geldiği dönemler ilginç. İmralı, Adalet Bakanlığı kontrolünde olsa araştırılır belki. Hem devletin, hem de PKK-DTP çevresinin tutumu zarar veriyor. Çünkü sorunun çözümüne katkı sunmuyor. Şiddet politikası ve silahla Kürt sorunu çözülmez. Demokratikleşme yolunda ciddi adımların atılması lazım.

Selahattin Kaya (Eski Bingöl Belediye Başkanı):

Tamamen kendi siyasi üstünlüklerini sağlamaya çalışıyorlar. Bu tutumdan en fazla zararı Kürtler görüyor. Gerilim eğer devam ederse, sadece Doğu'da değil Türkiye'nin tamamına yayılabilir. Başbakan'ın da DTP'nin de gerilimi tırmandırmaktan vazgeçmesi lazım. Öcalan'ın durumuyla ilgili iddialar DTP'yi kontrol amacı taşıyor. İki yıl önce ortaya atılan zehirlenme iddiası da genel seçimlerle aynı döneme denk gelmişti. O zaman tutturamadılar, halkı ikna etmekte zorlandılar. Şimdiki iddialar da seçimlere yönelik.

Ahmet Acar (Kürt Demokratlar Hareketi Sözcüsü):

Kimin eli kimin cebinde belli değil. Kürtler adına hareket etmiyorlar. Bu provokasyonlarla Ergenekon eylemleri arasında fark görmüyoruz. Kürtlerin sorunu ancak uluslararası alanda haklı ve demokratik yöntemlerle çözülür. Legal olmayan her eylem Kürtlere zarar verir. Öcalan her hafta İmralı'dan DTP'ye talimat veriyor. Onlar da devreye sokuyorlar. Bu provokasyonlar antidemokratik ve militarist anlayışın manevra alanını genişletiyor. Hepimiz bu ortamda bu tutuma karşı harekete geçmeliyiz. Çünkü Öcalan ve PKK en büyük zararı başta Kürtlere veriyor.

Abdülmelik Fırat (Eski Milletvekili):

Bu eylemlerin amacı Kürtler değil

Bunlar derin devletin oyunu. PKK, derin devletle birlikte çalışıyor. Öcalan derin devletle temas halinde. Her hafta avukatlarına talimat veriyor. Onlar da ilgili yerlere bildiriyor. Bu eylemler en çok Kürtlere zarar veriyor. Şiddet ortamından en fazla zararı yıllardır Kürtler görüyor.

Sezgin Tanrıkulu (Eski Diyarbakır Barosu Başkanı):

Şiddet sorunu çözmez. Gerilim 22 Temmuz seçimlerinden itibaren tırmandırıldı. Başbakan'ın pompalı tüfekle gösterilen tepkiye getirdiği yorum, bir hukuk devletinde başbakanın bırakın söylemeyi, düşünmesi dahi doğru olmaz. Eğer biri suç işlemişse buna devletin ilgili organları müdahale eder.

zaman



Bu haber 427 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,859 µs