'O adamı şehirden kovacağım'

7 Kasım 2008 13:51 tsi
Basında nadir görülen tartışmalardan birisinin daha pimi bugün bizzat Oray Eğin tarafından çekildi. Star yazarı Şamil Tayyar'ın yazılarına ve kendisine dava açan Karaalioğlu'na kızan Eğin sert çıktı: O adamı şehirden kovacağım!

Oray Eğin/Akşam

İş bilmez adama yanıt 

Mustafa Karaalioğlu bana dava açmış. Star gazetesinin genel yayın yönetmenini emrindeki tetikçinin bir gazeteciyle siyasetçinin özel konuşmalarını basınca eleştirmiştim. Bu konuşma Ergenekon soruşturmasına herhangi bir şekilde etki etmeyecek, sadece iki kişiyi mağdur edecekti. Bu ince ayarı bilmeyen/yapmayan ya kötü niyetlidir, ya da iş bilmiyordur.

Anladığım kadarıyla Karaalioğlu ve tetikçisi öncelikle kötü niyetli. Dava açtığını öğrenince iş bilmediğinden de emin oldum. Zaten onun bir gazete yönetmesi bana çoktandır bir Laz fıkrasını anımsatıyordu; birilerine kendini yamayarak talimatla bu koltuğa gelmiş ve her türlü mesleki cinayeti işliyordu.

Hukuk servisi bu davayı bana bildirdi, aklımda bile kalmadı. Akşam’da 900’e yakın yazı yazdım. Rahatsız olan pek çokları yazılarıma dava açtı: Ev kadınlığından köşe yazarlığına terfi ettirilen o terbiyesiz kadından tutun da türkücü köşe yazarlarına. Hiçbiri tutturamadı, davaları düştü. Ceplerine tek kuruş para girmedi. Girmesi de imkânsız zaten. Bu yüzden Karaalioğlu’nun davasını da önemsemedim. Gelir, geçer ne de olsa...

Önceki gece Ufuk Güldemir’in haberturk.com’daki analizlerine göz gezdirirken yakın tarihten benzer bir vak’ayı hatırladım. Güldemir, iş bilmez bir başka İslamcı gazetecinin Habertürk’e açtığı davayı yazmış:

“HABERTÜRK’ün Ekrem Dumanlı yazısını okudunuz mu? Müthiş sert bir mesleki eleştiri olmasına rağmen yazıda tek bir hukuk ihlali ve hakaret yoktur. Alın önünüze tekrar okuyun. Sadece ‘Sen gazeteci değilsin’ tezini işlemiştir HABERTÜRK... Oysa Ekrem Dumanlı’nın cevabında tam 17 adet hakaret ve hukuk ihlali vardır. Bu da zaten HABERTÜRK’ün ‘gazeteci değil’ tezini doğrulamaktadır. Çünkü hukuk ihlali yapmadan yazı yazmayı beceremiyorsa bir gazeteci, o zaman o zaten ‘bizden değildir.’ Gazeteci, sert yazabilirken hukuk dışına çıkmama bilgi ve becerisine sahip meslek erbabına denir zaten. Basın tarihimiz üstadların tek bir duruşmalık olmadan birbirlerine çok ağır mesleki yazılarıyla doludur.”

Star’ın iş bilmezinin de durumu aynı. Evet, çok sert bir yazı yazdım kendisine karşı. Ama onun bu meslekten men edilmesini istiyorum. Mesleğimiz için bir yüz karası olduğunu, meslekte geçirdiği her günün gazeteciliğe zarar verdiğine inanıyorum. Bütün bunları da söylemenin ‘hafif’ yolunu bilmiyorum, hak ettiği şekilde bir yumruk gibi inmesi gerekiyor yüzüne bu gerçekler...

Çünkü iş bilmiyor... Bunu da hatırlatmaya devam edeceğim.

Ne zamandır birine iş bilmediğini ve beceriksiz olduğunu söylemek hakaret kapsamına girdi?

Eğer kendisi hakaret nedir öğrenmek istiyorsa, gün aşırı kendi gazetesinde zavallı tetikçilerinin benim hakkımda yazdığı belaltı yazıları okuyabilir. Gizli örgütler tarafından beslenen bu tetikçiler, sadece dönemsel gazetecilik yaptıklarından, bu mesleğin kurallarından bihaber yazılar kaleme alıyorlar. İçinde her türlü küfür, hukuk ihlali var.

Kendisine hakaret edildiğini iddia edip dava açan, bu konularda duyarlı olduğunu anladığımız bu arkadaş da bu yazıların yayınlanmasında hiç mi hiç sakınca görmüyor.

Tıpkı iki yetişkin kişinin telefonda sadece ikisini ilgilendiren özel hayatlarının deşifresini yayınlamaktan rahatsızlık duymadığı gibi.

Gerçek bir Laz fıkrası değil mi bu?

Güldemir analizin devamında diyor ki; “Bazen parasını verir hakaret de edebilirsiniz, HABERTÜRK zaman zaman bu hakkını da kullanmıştır.”

Ben Karaalioğlu’na tek bir şey yapacağım: Onu bu şehirden kovacağım. Cebine de beş kuruş para koymadan.

Bu haber 318 defa okundu.