Albay 'kanun benim' dedi! | " /> Albay 'kanun benim' dedi! | "/>

En Sıcak Konular

Albay 'kanun benim' dedi!

7 Kasım 2008 16:46 tsi
Albay 'kanun benim' dedi! Köy korucuları, hükümet konağını bastı, Jandarma sadece seyirci kaldı. Gerekçe ise tüyler ürpertiyor...

Şırnak-Beytüşşebap'ta korucuların arasında çok sayıda kanun kaçağı var. Uyuşturucu kaçakçılığından adam öldürmeye kadar pek çok suça karışmış isim, korucu. Tüm suçları da devletin bilgisi dahilinde. İçlerinden Mamkuran aşireti mensupları zamanında ilçeyi basıp, hükümet konağını bile işgal etmişti.

İlk nerede, ne zaman göreve başladılar; artık hatırlamıyoruz bile. Ancak ne zaman terör sözünü duysak hemen ardından gelmesine alıştığımız kelimelerden bir tanesi de "geçici köy korucuları". Aktüel'in haberine göre, devletin resmi ajansınca hep "teröristlerle yapılan silahlı çatışmada gösterdikleri yararlıklarla" anılan korucuların günah galerisinde çok sayıda resim var.

Biz bu albümün sadece bir fotoğrafına baktık. Orada gördüklerimiz ise dehşet verici. Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi korucularının ilçeyi basıp, kaymakam, savcı ve hâkimi tehdit etmekten, teşekkül oluşturarak uyuşturucu kaçırmaya, birden fazla kişiyi öldürmekten silahlı gaspa kadar karışmadıkları suç kalmamış

Devlet hepsini biliyordu

Biz bu korucuların en meşhurundan, Cemal Ş.'den başlayalım. Hem de devletin resmi kayıtlarından yola çıkarak karıştıkları suçları bir bir verelim. Cemal Ş.'nin dosyasında "Uyuşturucu madde kaçakçılığı ve teşekkül oluşturmak suretiyle esrar satmak" suçlarından sabıkası olduğu belirtiliyor. Bu suçlardan dolayı arandığı da net bir şekilde dosyasına girmiş. Korucu Süleyman T. ise "Birden fazla adam öldürmek ve bakaya durumda olmak" yüzünden aranıyor. Başka bir ismin, Tahir A.'nın dosyasında ise "Silahlı gasp, adam öldürme, yoklama kaçağı" kaydı düşülmüş. Tıpkı Ahmet G., Mehmet G., Abdullah Z., Abubekir A., Hüsnü A., Bahri A. ve Hurşit O. gibi. Hurşit O.'nun kesinleşmiş hapis cezası var. Mahkeme tarafından "müebbet hapis cezası"na çarptırılmış. Suça karışmış koruculara daha çok sayıda örnek vermek mümkün.

Bu korucuların hepsine devlet tarafından maaş bağlanmış. Bir kısmı "tek", bir kısmı da "çift" maaşla ödüllendirilmiş. Ayrıca gerçek isimleri bilinmesin diye hepsine birer kod adı ile birlikte kimlik verilmiş.

Yine dosyalarındaki bilgilere göre, bu isimlerin arandıkları zaten biliniyormuş: "Şahıs gerçek ismi ile yukarıda yazdığımız suçlardan aranmakta olduğundan o dönemde bulunan ilçe jandarma komutanları olan J. Ütğm. R. K. ve J. Yzb. T. K.'nun Hakkari İl Jandarma Komutanı'na teklif ve asayiş komutanının bilgisi dahilinde kod adı verilerek geçici köy korucusu olarak göreve başlatılmıştır."

Ancak bundan çok daha vahimi var. Köy korucuları resmen bir ilçeyi basıp, aşiret liderlerini hapisten kurtardı. Hem de İlçe Jandarma Komutanlığı'nın gözleri önünde. Korucuların bu kalkışmasına, hükümet konağının basılmasına jandarma sadece seyirci kalmıştı.

Hükümet Konağı'nı bastılar

1995'in son günleriydi. Mamkuran aşireti lideri Nesim Timur, ilçe seçim kurulu başkanı Fahrettin Aydın'a hakaret ve tehdit gerekçesiyle tutuklanmıştı. Bunun üzerine Timur'un muhtarlığını yaptığı Mezra köyünün korucuları, Beytüşşebap ilçesine doğru yola çıktı. Sayıları 250-300'ü bulan korucuların ellerinde uzun namlulu "kaleşler" ve roketatarlar vardı.

Sloganlar atarak ilçeye doğru yürüyen korucular jandarma kontrol noktalarını hiçbir sorun yaşamadan birer birer geçtiler.

Polisin çembere aldığı hükümet konağı önünde kısa bir arbede yaşandı. Hemen ardından da korucular binaya girdi. Dertleri liderlerini tutuklayan savcı ve hâkimi "almak"tı. Bunun üzerine ilçe kaymakamı Musa Işın devreye girdi. Koruculara en kısa sürede liderlerinin bırakılacağı sözü verildi. Nitekim kısa bir süre sonra da Nesim Timur hürriyetine kavuştu. Ancak burada ilginç olan İlçe Jandarma Komutanlığı ile 141. Komando Taktik Alay Komutanlığı'nın tavrıydı. Her iki kurum da olaylara adeta seyirci kalmıştı. O kadar ki, alayın bigâneliğine bölgedeki bir başka aşiret, Jirkiler bile isyan etmişti. Kaymakam Musa Işın'a haber göndererek, kendilerini koruyabileceklerini söylediler. Ancak Işın, olayların daha vahim bir hâl almasını engellemek için Jirkilerin teklifini kabul etmedi.

Kaymakam Işın ilçede yaşananları tek tek kayıtlara geçirdi ve tutanak tuttu. Burada jandarmadan yardım istendiğini ancak hiçbir yanıt alamadıklarını anlatıyordu. Bunun üzerine 141. Taktik Komando Alay Komutanı Piyade Kıdemli Albay Yücel Tuncel, kaymakama adeta muhtıra verdi.

ALBAY ‘KANUN BENİM’ DEDİ

1 Ocak’ta kaleme aldığı yazısında Nesim Timur’un serbest bırakılmasını kendinsin istediğini bunun için ilgili hakime iki subayını gönderdiğini söylüyordu. Terörle mücadele edilen bir bölgede bağımsız yargıdan söz edilemeyeceğini açık bir dille anlatıyordu. Mamkuran aşireti devletin yanındaydı ve bunun devamlılığı sağlanmalıydı Tuncel’e göre. Bunun için de şu anda Timur’un serbest bırakılması gerekiyordu. Başka zaman da başka şeyler gerebilirdi. Onlara da yapılmalı, Mamkuranlar kırılmamalıydı.

Albay Tuncel’in söyledikleri sadece bununla sınırlı değildi. Daha önce yaptığı görevlerden dem vuruyordu Tuncel. Sıkıyönetim döneminde görev yapmıştı. Neyin ne olduğunu çok iyi biliyordu. Tecrübesiz askerliğini yapmamış genç kamu görevlileri ona ne yapacağını söyleyemez isteklerini, şahsi kaprislerle kıramazdı.

Devletin kendisine verdiği yetkileri farkındaydı ve kendisi ilçede herkesin her şeyin üstündeydi. Bundan sonra gerekirse durumdan vazife çıkararak ‘idareye el koyacaktı’. Kaymakam ve yardı mensuplarına açıkça haddini bildiriyordu Albay Tuncel. Bu yazı Kaymakam Işın tarafından OHAL valiliğine iletilmek üzere arşive kaldırıldı.

Bu olaylar artık eskide kaldı. En azından bölgede OHAL kalktı ve görece sivil bir idare var. Ancak sistem değişse de sistemin teme taşlarından olan korucular hala işbaşında. Hem de tüm suç dosyalarına rağmen devletten maaş almaya devam ederek..

bugün

 



Bu haber 2,175 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,737 µs