Obama’nın başarı sırrı: Soros taktiği

6 Kasım 2008 08:52 tsi
Barack Obama, nefeslerin tutulduğu seçim yarışından, ABD'nin ilk siyah Başkan'ı olarak çıktı. Peki Obama'nın Başkan seçilmesinde etkili olan en önbemli vaadi neydi?

Erhan Başyurt / Bugün

Zaferi getiren Soros taktiği

Barack Obama, nefeslerin tutulduğu seçim yarışından, ABD'nin ilk siyah Başkan'ı olarak çıktı.

Dinamik ve karizmatik bir lider olan Obama, güçlü bir hitabete sahip.

Özellikle gençleri, harekete geçirmeyi başardı.

Hollywood ünlülerinin desteğiyle, mitinglere bir rock yıldızı gibi çıktı.

Seçimlere katılım, önceki seçimden yüzde 50 daha fazla.

Sandık çıkışı anketlerine göre, ilk kez oy kullananların yüzde 70'i Obama'ya oy verdi.

Apolitik gençleri, rock konserlerinde toplayıp, seçimlere kanalize etmek bir "Soros taktiği."

Slovenya, Sırbistan, Gürcistan ve Ukrayna seçimlerinde, bu yöntemi kullandı "kadife devrimciler."

Önce gençler konserlerle siyasete çekildi. Sonra, gönüllüler ordusu oluşturuldu.

Böylece, karizmatik muhalif lidere, genç ve dinamik destek sağlandı.

Bazı çevreler, 2004'te Bush karşıtlığını alenen dile getiren Soros ve ekibinin bu kez Obama için aktif çalıştığını iddia ediyor.

Soros, 2005'te "Democracy Alliance" adıyla Bush karşıtı zenginleri bir araya getirdi.

İddia o ki, bu grup, Obama'ya profesyonel kampanya ve maddi destek sağladı.

Hatta, seçim öncesi krizi bile Obama yanlılarının büyüttüğünü düşünenler var.

Soros arkasında ya da değil. Obama'nın, "Değişim! Şimdi", "Evet! Yapabiliriz" gibi kadife devrimlerin bilindik sloganlarıyla sonuca gittiği bir gerçek.

Gönüllü gençler, oluşturdukları "blog" siteler ve yaptıkları yeni seçmen kayıtlarıyla Obama yanlılarının sayısını patlattılar.

Obama'nın, "Fakirlere düşük vergi ve sağlık sigortası, zenginlere yüksek vergi", "yeni istihdam alanları" gibi popülist söylemleri de başarıda etkili oldu.

İki savaş arasında yorgun düşen halka, "Irak'tan çekileceğiz" vaadi de bir o kadar cezbedici.

Ancak bütün bunların ötesinde, Obama'ya seçimi kazandıran, Bush yönetiminden duyulan nefret oldu.

Anketlere göre Bush, halk desteğinin en çok düştüğü başkan.

McCain için, yüzde 46 bile büyük başarı!

Sonu Kennedy gibi olur mu?

ABD'de zenci-beyaz ayrımının tam olarak kalkmasının üzerinden henüz yarım yüzyıl geçmedi.

Ayrımın kalkmasında, suikastla öldürülen John F. Kennedy'nin büyük rolü var.

Zafer konuşmasını bile "kurşun geçirmez cam kafes" içerisinde yapan Obama, Kennedy'yi "rol model" aldığı üç başkandan birisi olarak sayıyor.

Bir dönem siyahları, okullarına ve lokantalarına almayan çok sayıda insan halen hayatta.

Teksas, Mississippi, Tennessee ve Alabama gibi, ırk ayrımının zirvede olduğu güney eyaletlerin çoğunda McCain kazandı.

McCain, beyazların yüzde 60'ının oyunu aldı.

Buna karşılık siyahların yüzde 95'i Obama'ya oy verdi.

Obama, 50 yıl önce beyazlarla aynı tuvalete giremezdi, şimdi Beyaz Saray'da...

Irkçı aşırıların bu nedenle çılgın tepkiler vermesi endişesi var.

Nitekim geçtiğimiz hafta Tennessee'de, "dazlak" bir genç suikast girişimi öncesi yakalanmıştı.

"Amerikan rüyası"nı gerçekleştiren Obama, belki, ırka dayalı nefretleri de Amerika'nın ünlü "eritme potası"nda yok edebilir.

Umarım, Kennedy ile Obama'nın tek ortak yanı da bu çalışmaları olur.

Aksi için "bir hayalim bile yok..."
 

Bu haber 612 defa okundu.