En Sıcak Konular

DTP'li Türk'ten 'pompalı' yanıtı

4 Kasım 2008 16:19 tsi
DTP'li Türk'ten 'pompalı' yanıtı Başbakan Erdoğan'ın, eylemlere karşı pompalı tüfekle yanıt veren bir vatandaşa ilişkin sözleri, Ahmet Türk'ü kızdırdı. Türk, Erdoğan'a 'Kızıldere' ile yanıt verdi...

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin grup toplantısında Kızıltepe'de yaşanan bir olaydan örnek verdi. Türk, Vali'nin bölgedeki değişik partilerin önde gelen kişileriyle görüşüp DTP'ye karşı tek aday çıkarmalarını istediğini söyledi.DTP Genel Başkanı ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır’da gösteri yapan DTP’lileri İstanbul’dan desteklemek isteyen bir gruba, vatandaşlar tarafından pompalı tüfekle ateş açılması için "Vatandaşlarıma sabır tavsiye ederim. Fakat bu sabır nereye kadar olacak. Bunun endişesi içindeyim" açıklamasına da yanıt verdi. İşte Türk'ün Erdoğan'a verdiği yanıt ve konuşmasından satırbaşları:- Türkiye farklı mozaiklerin yaşadığı ve bir zenginlik olarak gördüğümüz bir devlettir. Bu farklılıkları güvenlik altına alacak bir anlayışın egemen kılınması için çaba gösteriyoruz.

- Demokrasinin gereği, çoğulculuğun, katılımcılığın görevidir.

- Tabiî ki meseleye tek yönlü bakamayız. Demokratik tepkilerin gösterilmesi bir toplumun hakkdır. Ama biz her zaman o tepkilerin cana mala zarar vermeyecek şekilde yürütülmesi için hassasiyet gösteriyoruz.

- Ama Başbakan tavırlarıyla bu ülkeyi germeye çalışan bir anlayışa sahiptir.

- Dün İstanbul’da basın açıklaması için Taksim’e çıkmak istiyoruz. Daha başlamadan yani otururken il ve ilçe başkanlarımız gözaltına alınıyor.

- Sayın Başbakan’ın ruh halinin ne olduğunu görüyoruz aslında. Bunun için ona cevap vermiyoruz.

- Bu gergin süreç herkese zarar verecek bunun farkındayız.

BAŞBAKAN'A 'POMPALI' YANITI

- Başbakan pompalı açıklamasıyla bizi hedef göstermiştir. Bu açıklama bir ülkenin Başbakanı'na yakışmıyor.

- Sonrada çıkıp şeriatın kestiği parmak acımaz diyecek.

- Bunun mesajı anlamı nedir? Sayın Başbakan burada mesaj veriyor. Eskiden din adamlarının verdiği fetvalar vardı.

- Israrla çok önemli olduğunu söyledim ve görüşme isteğimizi ifade ettim. Aradan iki saat sonra sayın Adalet Bakanı bizi aradı. Sorunu ilettim.

- 'Kamuoyunu bilgilendirin, gerginliğin önüne geçin' dedik. Ama sayın Adalet Bakanı 'bunlar seçime yönelik açıklamalardır' diye açıklamalar yaptı.

- Biz sağduyulu açıklama beklerken tam tersine bir açıklama yaptı.

- Böyle bir gergin ortamda gittiği için, görmek istemediğimiz görüntülerin ortaya çıkacağı ihtimalini de göz önünde tutmalıydı.

- Tabiî ki DTP linç edilmesi gereken bir parti konumuna getirildi. Her zaman bunu açıkça söyledik.

- 'Şırnak’ı Diyarbakır’ı istiyoruz' diyerek Türkiye’yi gerginleştiriyor.

KIZILTEPE'DE NE OLDU?

- Kızıltepe’de bir köye jandarma gidiyor. 'Burayı boşaltın burası hazine arazisidir. Tapularınız geçersizdir' deniyor.

- 200 yıl önce kurulmuş bir köy. 200 yılda değil de seçim zamanı mı aklınıza geldi.

- Devletin valisi bölgedeki değişik partilerin önde gelen kişileriyle görüşüp DTP’ye karşı tek aday çıkarmalarını istiyor. Böyle demokrasi mi olur?

- Böyle çalışmalar yapacaksınız ve orda devleti temsil edenlerin tarafsız olduğunu söyleyeceksiniz? Böyle bir şey olamaz.

DTP SUSSUN MU?

- Şimdi DTP gerginliğin kaynağı. DTP ne yapsın. DTP sussun mu? Demokratik çözümle ilgili bir proje hazırladık. Milletvekillerine gönderdik. 'Hep söylüyorsunuz sizin projeniz nedir?' diyordunuz...

- Paylaşmak istedik. Ama ne oldu kapağını açmadan, okumadan, değerlendirmeden hemen açıklamalar yaptınız. İşte bu ihanet belgesidir dediniz? Bizim görevimiz ne?

- Değişen bir dünyayı görmeyi bile istemiyorsunuz. Görmemezlikten geliyorsunuz ve dünyadan gelişen olaylardan ders almıyorsunuz. Hala susturma politikasıyla olaylara yaklaşıyorsunuz.

- DTP ve AKP bir araya geldi.

- Bizim muhattapımız Başbakan’dır, milletimizdir. Sorunu çözecek olan milletimizdir.

- Bölge milletvekilleriyle her zaman görüşür konuşuruz. Sayın Başbakan ne zaman bunları dinledi? Sizin projeniz nedir dedi?

- En üst düzeyde sorumlu olanlardan adım atmasını bekliyoruz. Süreç koşullar ne olursa olsun, gerginliklerde olabilir. Bu bizi daha tehlikeli bir noktaya götürür.

- Gazeteciler bizi protesto ederek dışarı çıktılar. Basın özgürce görevini yapmalıdır dedik. Basının yorumlama haber alma hakkı var. Yerinde tespitler yapma hakkı var.

- Ben özellikle bunu belirtmek ifade etmek istedim.

- Sayın Başbakan’ın sorumluluğu çok büyük. Halkın iradesiyle gelmiş ve bu ülkeyi yönetmeye talip olmuş, bu ülkenin insanları da bu sorumluluğu kendisine vermiş.Darılmaya tepki göstermeye gerek yok.

- Sevmeyenler gitsin demeye hakkı yok. Kendisi bu söyleme karşı çıkmıştı? Bu değişikliğin nedeni nedir? Bunu bilmek istiyoruz.Gerçekten üzülüyoruz.

- Bugün Susurluk'un 12. yıldönümü. 12 yıl önce ortaya çıkan Susurluk’la ilgili eğer gerçekten bu çeteleşmeyi ortadan kaldıracak bir mantık ve halkımıza karşı işlenen cinayetleri ortaya çıkaracak bir mantık olsaydı, bugün bunları yaşamazdık.

- Peki Susurluk'un Ergenekon’a dönüşmesini sağlayan kim? İşte insan haklarına karşı saygısızlık, düşünce özgürlüğüne karşı ortaya konulanlar değil midir?

- Bunları yan yana getirdiğimiz de demokrasinin, farklılıkların, diyalogun ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor.

- Biz bu konuda da çok ciddi çalışmalar yapacağız. DTP Türkiye’deki bütün aydınlarla bu sorunun çözümü için ne yapmalı?

- Türk ve Kürt halkıyla birlikte bir proje ortaya koyalım. Bu konudaki düşünceleriniz, beklentileriniz nedir diyelim.

- İnsanlarımızın sevgiyle kucaklaşacağı bir ortamın hazırlanması için çaba göstereceğiz.

- Bizi ötekileştiren bir mantığa karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Burada sesleniyorum. Amacımız birlikte yaşamayı güzelleştirmektir. Bin yıldır birlikte yaşamayı güzelleştirmektir. Bütün amacımız bu.

hürriyet

 
 
 



Bu haber 970 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,639 µs