En Sıcak Konular

Üzmez olayında Adli Tıp İlk kez konuştu

3 Kasım 2008 13:36 tsi
Üzmez olayında Adli Tıp İlk kez konuştu 76 yaşındaki Vakit Yazarı Hüseyin Üzmez’in cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen B.Ç’ye “beden ve ruh sağlığının bozulmadığına” ilişkin rapor veren 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu ile ilgili olarak gündeme gelen iddiarla ilgili adli tıp

NEVZAT ÇİÇEK -TARAF

Adli Tıp Yetkilileri B.Ç ilgili raporun kurumdan 34 gün içerisnde çıktığını söylerek Üzmez'in tahliyesinin kendi raporlarıyla değil mahkeme hakimin taktir yetkisiyle olduğunu söyleyerek, Uludağ Üniversitesi'nin raporunun da kendileri ile çelişmediğini söylediler.

 Adli Tıp Kurumu yetkilileri Adalet Bakanalığı'ndan izin alınmadan konuşamayacaklarını söyleyerek isim vermekten yaptıkları açıklamada  Bursa Uludağ üniversitesi tarafından verilen raporla kendi raporlarının çelişmediğini söyledi.Adli Tıp Kurumu yetkilileri Bursa Uludağ Üniversitesi raporunda "Nedeni tam olarak tespit edilemeyen  bir olaya bağlı" olarak B.Ç'nin ruhsal durumuna dikkat çekildiğini ancak kendilerine B.Ç'nin çok geç geldiğini söyleyrek Üzmez'in salıverilme gerekçesinin kendi raporları değil tamamen mahkemenin inisiyatifi olduğunu söylediler.

Adli Tıp Kurumu yetkilileri B.Ç'nin kendilerince muayene edilmesi ile ilgili evrağın 19 Eylül tarihinde geldiği ve 23 Ekim 2008 tarihinde ise evrağın işleminin bittiğini söyleyerek B.Ç'nin bu dönem içerisindeki bir günde iki saat muayene edildiğini söylediler. Adli Tıp Yetkilileri B.Ç'nin kendilerine olaydan çok uzun sonra geldiğini ve bu süre de B.Ç'nin koruma altında olduğunu ve gerekli psikolijik desteği aldığını söylerek kendilerin mevcut duruma göre rapor verdiklerini ve bir kaç teste tabi tuttuktan sonra bu kanaate vardıklarını söylediler.

Her vakanın kendine has bir özelliği olduğunu söyleyen Adli Tıp Kurumu Yetkilileri kurumları bünyesinde dosyaların en fazla bir ayda sonuçlandığını ancak teferuatlı ve eksik dosyaların bu biri ayı geçtiğini söyleyerek, bu olayda testler dışında çok fazla bir şey yapamadıkalrını ve psikiyatri uzmanlarının konuşmasından sonra raporun verildiğini söyleyerek bu rapora itiraz edildikten sonra genel kurulda durumun değerlendirileceğini ve nihai kararın verileceğini söylediler. İki saatlik bir muayenin aslında bu tip olaylarda yeterli olmadığını ve kişinin durumunun uzun vadede incelenmesi gerektiğini söyleyen kurum uzmanları, B.Ç bize gelene kadar durumuyla ilgili olarak kendisiyle ilgilenen uzmandan da muhakkak görüş alınmalıydı dediler.

Kendilerinin B.Ç'ye vedikleri raporun aksine bir rapor vermeleri halinde Hüseyin Üzmez'in 15 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacağını ancak Üzmez'e şuan üç ile sekiz yıl arasında hapis cezası istendiğini söyleyerek "Üzmez'in salıverilmesi bizim gönderdiğimiz rapor üzerine değil tamamen hakimin taktir hakkıyla ilgili" dediler. Kurumlarının yıpratıldığını savunan Adli Tıp Yetkilileri B.Ç'ye rapor veren 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu Bakanı Cemal Yalçın Ergezer ile ilgili olarak daha önce hazırladığı bir rapor ile ilgili  ceza aldığını bu cezanın ölüm oruçları ile ilgili olarak verilen bir rapor üzerine , Ergezer'le birlikte raporda imzası olan diğer kişilere de  tabipler odası tarfından veridliğini ancak Danıştayın bu cezayı kaldırdığını söylediler.

Adli Tıp Kurumu yrtkililerin yaptıkları bu açıklamalardan sonra kamuoyunun yanıtlanmasını beklediği sorular şu şekilde oluştu:

1-Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından verilen raporda tam olarak ne yazıldı ve neden B.Ç'nin ruhsal durumu bu olayla bağlantılı değildir dedi.
2-B.Ç İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilene kadar geçen süre zarfında gözetim altında kaldığı yerde ne tür testlere tabi tutuldu ve kurum psikiyatrileri tarafından hakında ruhsal durunmuyla ilgili raporlar hazırlandı mı?
3- Bu raporlar dava dosyasına konuldu mu?
4-B.Ç ile ilgilenen devlet görevlileri mahkemede dinlendimi?
5- İstanbul Adli Tıp Kurumu B.Ç'yi iki saat muayene etti. Bu tür olaylatda bunun yeterli olmayacağını bilen Çocuk Esirgeme Kurumu ve Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı görevlileri neden olayın ilk gününden o güne kadar bir talepte bulunmadı.
6-Çocuk Esirgeme Kurumu ve ilgili bakanlık neden mahkemeye avukat gönderip olaya müdahil olmadı
7-Bursa Barosu gerek hazırlanan raporlara gerekse de Üzmez'in tahliyesine neden itiraz etmedi.
8-Adalet Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar  neden Hüseyin Üzmez'in televizyon televizyon dolaşmasına müdahale etmiyor. Üzmez'in devam eden bir dava hakkında konuşması suç değil mi?



Bu haber 477 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,933 µs