Yüzyılın seçim savaşı

3 Kasım 2008 13:22 tsi
Kılıçlar çekildi… Erdoğan iki haftadır doğu çıkarması yapıyor, DTP Erdoğan’ı taşla sopayla karşılıyor. Her iki parti de seçimler için kendine yıldız adaylar arıyor. Bu seçim neden bu kadar önemli? Seçim neden bu kadar hayati? iyibilgi yüzyılın

Mart ayındaki yerel seçimler öncesinde Türkiye polisle DTP’lilerin taşlı sopalı kavgasını izliyor. Seçimler yaklaştıkça Türkiye’nin gündemi doğu ve güneydoğuya kilitleniyor. Çünkü bu seçim ‘yerel’ olmaktan öte bir anlam taşıyor. DTP’nin tavrı ve Erdoğan’ın karşı hamleleri bu mücadelenin her iki taraf için ne kadar hayati olduğunu gözler önüne seriyor.

Yerel seçimler neden önemli?

Yerel seçimler her iki parti açısından hayati önem taşıyor. AK Parti öncelikle oy kaybı yaşamamak zorunda. 22 Temmuz seçimlerinde aldığı %47 oy oranını korumak istiyor. doğu ve güneydoğu parti için önemli bir oy merkezi olduğu için parti yönetimi bölgedeki ‘en güçlü’ rakibi DTP’ye oy kaptırmak istemiyor. Diğer yandan seçimlerin doğu ve güneydoğu özelinde AK Parti için önemli yanı ‘Türkiye’nin kilit partisi’ olma özelliğini ön plana çıkarmak. Erdoğan partisinin ‘Türkiye’nin her yerinde güçlü olan ve her yerinde tabanı bulunan tek parti’ imajını güçlendirmek istiyor. Erdoğan doğu ve güneydoğuda DTP’yi mağlup ederek ‘Türkiye’nin bütünlüğünün siyaseten tek anahtarı benim’ mesajı vermek istiyor.

Öcalan muhatap olma telaşında

Ancak bu seçimler DTP için de önemli. İki açıdan:

1) Türkiye’nin Kuzey Irak’la yakınlaşma stratejisi sonrasında PKK zemin kaybetti. Bu bağlamda örgütün askeri kanadının tasfiye günleri yaklaşıyor. Kuzey Irak yerel yönetiminin de –Türkiye’nin kendisiyle ilişkiye geçtiği dönem sonrasında- PKK’ya tavır alması kaçınılmaz görünüyor. Bu halde PKK’nın eli zayıflıyor ve Türkiye’ye Kuzey Irak’ı muhatap aldığı için kızıyor. Bu yüzden Öcalan İmralı’dan ‘bana şans tanıyın’ açıklaması yapıyor.  Fiziki şiddet iddiasıyla kitleler sokağa dökülüyor ve hem yerel seçimlere yönelik psikolojik baskı oluşturuluyor hem de Öcalan ‘Barzani’yi değil, beni muhatap alın’ diyor. DTP seçimleri kaybederse, yani ‘artık bir tabanı da yok’ algılaması Türkiye’de yerleşirse, Kuzey Irak’la yakınlaşma stratejisinin izlendiği şu günlerde muhatap olma özelliğini sonsuza kadar kaybedebilir.

2) 22 Temmuz seçimlerinde meclise giren DTP Türkiye’nin sorunları ile ilgili bir kilitlenme yaşıyor. Ajandalarında sorunların çözümü için bir madde yer almıyor. Türkiye’nin yeni terörle mücadele stratejisini konuştuğu şu günlerde yeni bir öneriyle gündem belirleyemiyor. Bu yüzden geriye gerilim politikası kalıyor. DTP bölgedeki siyasi iklimi sertleştirerek oy skalasını güvence altına almaya çalışıyor.

İlk hamle DTP’den geldi

Doğu ve güneydoğuyu hareketlendiren ‘yerel seçim çalışmaları’ ilk olarak DTP’nin adımıyla başladı. Abdullah Öcalan’ın İmralı’da fiziki şiddete maruz kaldığına yönelik açıklamalar kitlelerin sokağa dökülmesine neden oldu. Korsan gösterilerle başlayan hareketlenme daha sonra DTP yöneticilerinin de katılımıyla parti gösterilerine dönüştü. Bu gösteriler sırasında polisle göstericiler arasında taşlı sopalı çatışmalar yaşandı, araçlar yakıldı, yaralananlar hatta ölenler oldu.

Erdoğan’ın karşı hamlesi ziyaretlerle oldu

DTP’nin bölgede tansiyonu yükselterek yerel seçimlere müdahale etmesi Başbakan Erdoğan’ı harekete geçirdi. Erdoğan önce Diyarbakır ve Tunceli’ye ardından da bu hafta sonu Van ve Hakkari’ye çıkarma yaptı. Toplu açılış törenlerine katılan Erdoğan’ı DTP’liler protesto gösterileriyle karşıladı. Gerginlik öyle bir noktaya çıktı ki bir DTP’li milletvekili Erdoğan’ın ziyaretiyle İsrail Başbakanı Şaron’un ikinci intifadaya sebep olan el-Aksa Camii ziyaretini kıyasladı. Bu kıyaslama tepki toplarken Erdoğan ‘ben bu ülkenin başbakanıyım, gitmediğim 1 metrekare yer kalmayacak’ dedi.

Hamleler adaylarda da sürecek

Öte yandan bu hayati seçim önemini adayların belirlenmesinde de gösterecek. AK Parti Diyarbakır, Batman, Hakkari, Şırnak ve Tunceli gibi DTP’nin elindeki belediyeler için sürpriz adaylar arayışında. Bunun için kamuoyu yoklamalarının yapıldığı ve en uygun ismin belirlenmeye çalışıldığı belirtiliyor. Kamuoyu yoklamalarından Haşim Haşimi ve Altan Tan gibi bölgenin yakından tanıdığı isimlerin çıktığı belirtilirken sözkonusu isimler iyibilgi’ye yaptıkları açıklamada kendilerine adaylık teklifinin gelmediğini belirtmişlerdi.

Benzer bir ‘yıldız’ aday stratejisini DTP de uyguluyor. Bugün Taraf gazetesinden Nevzat Çiçek’in yaptığı habere göre DTP de sözkonusu kentler için güçlü aday arayışında. Üstelik CHP’nin Murat Karayalçın’ı Ankara’dan aday göstermesi gibi DTP de eski isimler üzerinden stratejisini yürütme kararı aldı. Bu amaçla Leyla Zana ve Hatip Dicle gibi eski isimlere de belediye başkanlığı teklifi götürdüğü iddia edildi. DTP’nin yerel seçimlerden önce kapanması durumunda ise Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) çatısı altında seçimlere girilecek.

Demokratik Toplum Kongresi’nin geçen ay Diyarbakır’da yaptığı toplantıda seçim startı veren DTP, yerel seçim hazırlıklarını sürdürüyor. Ahmet Türk ve Emine Ayna başkanlığında oluşturulan 25 kişilik komisyon, yedi bölgede aday adayları için nabız yokluyor.

iyibilig.com

Bu haber 697 defa okundu.