Kürt siyasetçilerden çözüme destek

1 Kasım 2008 13:39 tsi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 'Sorunu diyalogla çözelim' çağrısına Kürt kökenli siyasetçilerden destek geldi. İşte o Kürt siyasetçilerin Kürt sorununa yaklaşımı ve çözüm önerileri...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, ülkedeki gerginliğin giderilmesi yönünde yaptığı diyalog uyarısına Güneydoğulu siyasetçilerin destek veren açıklamaları sürüyor. Kürt kökenli siyasetçiler Gül'ün uyarılarını önemli bulurken, bu sürecin sonuç vermesi için somut adımların atılması gerektiğini düşünüyor.
CHP Hakkari eski milletvekili Esat Canan, AK Parti ve DTP'ye mensup bölge milletvekillerini bir araya getirme tavrını çok olumlu bulduğunu söyledi. Uyarının kısa vadede bölgedeki şiddet ortamının sonlandırılmasına, uzun vadede ise Kürt sorununun çözümüne yönelik önemli açılımlar getireceğinden umutlu olduğunu kaydeden Canan, Türkiye'nin artık sorunlarını şiddet yerine diyalog ve hoşgörü ile çözmesi gerektiğine işaret etti.

RP eski Diyarbakır Milletvekili Haşim Haşimi ise gelinen noktada yetkililerin birbirlerini suçlamak yerine herkesin bulunduğu konumda özeleştiri yapması gerektiğini söyledi. Haşimi, bu sürece siyaset, medya ve STK'ların yanı sıra devletin temel kurumlarının da destek vermesi gerektiğini söyledi.

Katılımcı Demokratik Parti (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi de sorunların çözümünde diyaloğun önemini vurguladı. Ancak, diğer Kürt kökenli siyasetçiler kadar iyimser duygular taşımadığını ifade etti. Elçi'ye göre milletvekilleri bu uyarıyı olumlu karşılasa da özelilikle DTP'nin elinin kolunun bağlı olduğunu söylüyor. Bunun da DTP'nin İmralı'dan gelen talimatlara göre hareket etmesinden kaynaklandığına dikkat çekiyor. Güneydoğulu siyasetçilerin konuyla ilgili görüşleri şöyle:

Esat Canan (Hakkari eski milletvekili):

Türkiye tüm sorunlarını artık diyalog ile çözmeli

Sayın Cumhurbaşkanımızın, her iki partiye mensup bölge milletvekillerini bir araya getirme tavrını çok olumlu buluyorum. Bu diyalog çağrısı, sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır. Artık Türkiye'de her sorununun çözümü diyalog ile olmalıdır. Şiddet ve terör ortamını, küserek değil bir araya gelerek çözmek gerekiyor. Cumhurbaşkanı'nın, böyle bir gerçeği ön görmesini çok anlamlı buluyorum. Çünkü çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla her iki partiye mensup milletvekillerinin birbirlerini suçlamak yerine daha hassas ve ihtiyatlı davranışlar sergilemesi gerekiyor. Geçmişe dönüp, orada kalmak yerine he birlikte geleceğe yönelik adımlar atmanın zamanıdır artık. Kısa vadede bölgedeki şiddet ortamının sonlandırılmasına, uzun vadede ise Kürt sorununun çözümüne yönelik önemli adımlar olarak gördüğüm bu çağrının yeni açılımlar getireceğinden umutluyum.

Haşim Haşimi (Diyarbakır eski milletvekili):

Şiddet siyasilerin çözüm üretmesini engelliyor

Ülkenin özellikle de bölgenin bir önce bu gerginliklerden kurtulması lazım. Bunun için de bugün karşılıklı suçlamalar yöneltmek yerine, herkesin bulunduğu konumda öz eleştiri yapması lazım. Türkiye bu toplumsal meseleden ve gerginliklerden ancak diyalog yolu ile kurtulabilir. Gün suçlama günü değil, el birliği ile yaşanan gerginliğin ortadan kaldırılması günüdür. Birbirimizi suçlamakla bir yere varamayız. İç siyasi politik ve mülahazalardan arınarak ülkenin yarınları adına herkes fedakârlık yapmak zorunda. Mutlaka herkesin empati yaparak karşılıklı adım atması lazım. Biz barış ve diyalog için çalışanların arkasındayız. Özellikle DTP'nin bu sürece katkıda bulunması lazım. Çünkü bölgede önemli bir ağırlığı var. Bunun yanı sıra hükümet, medya ve kurumlar çok hızlı, somut ve güçlü bir şekilde tavır sergilesin. Bugüne kadar iyi niyetle pozitif adımlar atıldı. Ama şiddet ortamında bunlar havada kaldı. Ülkede artık normalleşme olmalı. Aksi halde bölge başta olmak üzere tüm Türkiye zarar görür. Her şeyden önce silahların, şiddetin bir önce sona ermesi lazım. Çünkü bu ortamda özellikle DTP, pozitif bir siyaset üretemiyor. Yine siyasi irade istenilen seviyede meseleye el atamıyor. Bu süreç çok açık bir şekilde provoke ediliyor. Özal'dan Erdoğan'a kadar bir dizi tespit ve açılımlar yapıldı. Ama şiddetten beslenenlerin tavrı sonucu oluşan diyalogsuzluktan yarım kaldı.

Şerafettin Elçi (KADEP Genel Başkanı):

Geçmişe sünger çekip hep birlikte geleceği inşa edelim

Sayın Cumhurbaşkanı'nın iyi niyetle yapılan bu diyalog uyarısını önemli görüyorum ama yeterli bulmuyorum. Ancak, bunun sorunu çözeceğine inanmıyorum. Çünkü DTP'li vekillerin halk üzerinde bir ağırlığı ve etkisi yok. Onlar, İmralı'dan gelen talimatlara göre hareket etmek zorundalar. 'Abdullah Öcalan bizim irademizdir' diyen bir milletvekilinden Kürt sorununun çözümü ve şiddet ortamının son bulması için ne beklenebilir ki! Bunlarla, en fazla yemek yiyip, sohbet edilebilir. Bunun ötesinde bir şey beklemek beyhude olur bana göre. Burara asıl iş devlete düşüyor. Devletin artık geçmişe sünger çekip geleceği inşa etmesi lazım. Yani Kürt sorununun temel nedenleri üzerinde durup, düşünüp çözümler üretmesi gerekiyor. Bu uyarılar, kısa sürede faydalar getirebilir. Ama uzun vadede sonuç getirecek adımlar atmak gerekiyor. Çünkü ortada bir yara varsa bundan çıkar umanlar bunu he zaman kaşıyacaklardır. Her fırsatta huzur ve barış ortamını torpilleyenler hep olacaktır. Bunu önlemek için öncelikle bu yaranın iyileştirilmesi lazım. Onun için de devletin temel kurumları, somut adımlar atmalı.

cihan

Bu haber 435 defa okundu.