Kehanet merkezi Klaros'u bir çocuk keşfetti

31 Ekim 2008 14:18 tsi
İzmir'in Özdere Belediyesi'ne bağlı Ahmetbeyli beldesinde bulunan, dünyanın üç büyük antik kehanet merkezinden biri olarak bilinen Klaros'ta, kazı devam ettikçe emsalsiz bulgular elde ediliyor.

Klaros, 9 yaşında bir çocuğun, tarlalarında oturdukları taşı, bölgede araştırma yapan arkeologlara göstermesiyle ortaya çıkmıştı.

Kazı alanını ziyaret eden Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, MÖ 7. yüzyıla ait bu dünya harikasının bütün dünyaya tanıtılması gerektiğini belirtti. Kazı başkanı olan EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Şahin de, "2001 yılından beri tamamıyla bir Türk kazısı olan Klaros'u ziyaret eden ilk rektörsünüz." dedi.

Klarus Kehanet Merkezi'ne dair ilk araştırmalar, 1904 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından yapıldı. Şimdiye kadar 125 yazıt bulunan merkezde kazılara, 1914 yılında 1. Dünya Savaşı'nın çıkması sebebiyle ara verildi. 1950 yılında tekrar başlanan çalışmalar, 1961'de yine durduktan sonra 1988'de bir kere başladı. 2005'te ören yeri yapılan Klaros, dünyada birçok ilki barındıran bir arkeolojik alanı.

İnançların para kaynağı olarak görülüp insanları sömürme aracı olarak kullanılmasının binlerce yıl boyunca hiç değişmediğini dile getiren Prof. Dr. Şahin, "Klaros Kehanet Merkezi'ne civar şehirlerden gelenler, Tanrı'ya isteklerini buradaki yazıtlara yazıyor, karşılığında para veriyordu. Yani tarihin ilk reklam örneklerini burada görüyoruz. Kutsal alanı ziyaret eden halk, para karşılığı topraktan yapılmış küçük heykelcikler alıyor, bunlarla dilek diliyordu. Bu heykelcikler daha sonra alandan toplanıp tekrar tekrar satılıyordu. Ayrıca dualarının kabul olması için kurban kesmesi gereken zengin ve nüfuzlu kişiler, en az 100 boğa kesmek zorundaydı. Bu boğaların but, iç yağı ve derileri merkezin döner sermayesine kalıyor, geri kalanı halka dağıtıyordu." şeklinde konuştu.

Küçük yaşta merkeze alınıp eğitilen çocukların, buraya gelenlerin özel dertlerini öğrenip rahiplere bilgi verdiğini anlatan Şahin, şunları söyledi: "Zengin kişiler dertlerine derman aradığında rahip, sıkıntılarını onlar söylemeden dile getirip halkın inancını kazanıyordu. Tam anlamıyla bir sömürü merkeziydi." 

cihan 

Bu haber 681 defa okundu.