Gökçek’in tüyleri diken diken!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in uzun yıllardır süren seçim başarısının bu sefer son bulacağını söylemek için henüz erken. Ama her şeyin yolunda olduğunu söylemek için de öyle.

Gönlü Gökçek’den yana olmayan bir çok Ankaralı’nın sert itirazlarına rağmen itiraf etmek gerekiyor ki, Gökçek başarılı bir belediye başkanı. Bitmeyen eleştiriler ise genellikle iki nedenden kaynaklanıyor.

Birincisi iktidar partisi AKP üzerinden gelen, yani AKP’li olmasından kaynaklanan “siyasi eleştiriler”, ikincisi ise aşırı polemikçi tavrı. Belediye başkanlığındaki performansına yönelik eleştiriler içinse uzman katkısına ihtiyaç duyuluyor.

Bundan kasıt şu; kaldırımlar ikide bir değişiyor, çalışmalar yüzünden trafik aksıyor türünden muhalefet çıkışları Gökçek’in notunu kırmayacak kadar uzakta kaldı.

Yıllar içinde alt geçit çalışmaları yüzünden eziyet çeken Ankaralı, bunların sonradan hayli işine yaradığını öğrendi. Bu yüzden kısa süreli eziyetlere pek ses çıkarmıyor.

Gökçek’e yıpratıcı eleştirinin ortaya çıkabilmesi için ancak uzun süreli su kesintileri gibi talihsizliklerin yaşanması gerekiyor. Bu krizin de sonrasında nasıl İzmir’in üzerine kaldığı anımsandığında, Gökçek’i politik ateşe tutmanın hayli zor olduğu anlaşılabilir.

Peki Gökçek bir kez daha kazanabilir mi? Kağıt üzerinde bu soruya “çok mümkün” yanıtını vermek zor değil. Ama şartlar da değişiyor. Ve bu değişen şartların başında Murat Karayalçın faktörü geliyor.

Gökçek son seçimlerde yüzde 55’lik inanılmaz bir oyla Ankara’da gücünü gösterdi. Ancak hem kendisinin hem de AKP’nin en büyük hayallerinden biri olan Çankaya’yı kazanamadı.

Çankaya Ankara’nın en büyük ilçesi. 1 milyon 750 bin nüfusu var. Son seçimlerde AKP’nin oylarında da artış oldu ilçede. Ama kazanmak için kafi gelmedi. Öte yandan Çankaya Belediyesi’nin elinde tutan CHP için de çok parlak bir karne ortaya koymak hayli zor.

Fakat mesele yapılan işlerle ilgili değil. Çankaya siyasi bir ilçe ve oyunu kullanırken yapılan veya yapılmayan işlere çok kulak asmıyor. Öte yandan hem Gökçek’in hem de AKP’’nin Çankaya’nın kazanılmasına ilişkin ağır yüklenişleri tamamen etkisiz demek haksızlık olur.

Oy oynamaları bunun işareti. Ek olarak belediye hizmetlerinin partiler üzerinden değil, kapınızdaki çöpü kimin daha iyi alacağına bağlı olduğunu söyleyen bir kesim de var ilçede.

Bu kesim, seçimlerde oyunu AKP’nin aleyhine kullanabiliyor ama iş belediyeye geldiğinde hizmeti tercih ediyor. Nihayetin de şunu söylemek mümkün. AKP-Gökçek’in Çankaya için umut beslemesi normal, ama hala erken.

Karayalçın dengeleri bozabilir mi?

Bu soruya muhakkak yanıtını vermek iddialı olmaz. Ama asıl  soru “ne kadar” olmalı. Karayalçın ismi Ankara’da iyi bilinen bir isim. “İyi”yi her iki anlamda da alabilirsiniz.

Hem çok biliniyor hem de iyi bulunuyor. Karayalçın ile tanışıp, iyi intibalarla yanından ayrılmayan pek az isim var. Ankara Belediye Başkanlığı yaptığı 5 yıllık süreç de unutulmuş değil.

Ek olarak, Karayalçın’ın bu görev için hayli zamandır hazırlandığı biliniyor. Yani daha donanımlı ve kamuoyu desteği daha iyi tasarlanmış olarak ortaya çıkacak. Kendi partisinin tabanının da bu bağlamda arkasında duracağı açık.

Seçim gününe henüz var. Ama şu söylenebilir. CHP, Gökçek’in karşısına çıkarabileceği en iyi ismi çıkarmış durumda. Bunun tartışması yok, zira bizzat Gökçek de aynı şeyi söylüyor.

Önemli bir nokta da şu; sol veya sosyal-demokrat eğilimi olup da, şimdi kendini ortada hisseden seçmenler için Karayalçın ismi bu ikircikli hali ortadan kaldırmaya yeterli olabilir.

Yerel seçimler yaklaştıkça bu tartışmanın hayli hararetleneceği kesin. O zaman iki tarafa tavsiyeler de bulunacak kadar detaylı analizleri iyibilgi olarak sunacağız.

Ama şimdilik bir-iki tüyo verelim. Gökçek kampanyaları sırasında rakipleri ile sık sık yüz yüze gelmesinde, tek tabanca olarak ekranlara çıkmayı yeğ tutuyor. Bu sefer tersi olabilir!

İki, Gökçek sıkı bir polemikçi. Bu tür politikacılar için en tehlikelisi “kibar” siyasetçilerdir. Karayalçın’ın saygınlığını yükselten kibarlığı ise pek meşhur.
Sakiniyet hakimiyettir prensibiyle sürekli gülümseyen birine saldırmak, ağır yaralar açabilir. Şimdilik bu kadar söyleyelim.

iyibilgi.com