En Sıcak Konular

Uyku ritmi bozulanlar tehlike altında

0 0 0000 00:00 tsi
Uyku ritmi bozulanlar tehlike altında Araştırmacılar, insanlarda uçak yolculuklarında ya da sürekli gece çalışma sonrası ortaya çıkan etkiyi belirlemek için farklı yaşlarda yüzden fazla farenin uyku düzenini bozdu. Uyku düzeni sürekli bozulan yaşlı fareler erken öldüğü görüldü. Uyku Hastalıkl

Amerikan Current Biology dergisinde yayımlanan habere göre araştırmacılar, her birinde 30 yaşlı ve 9 genç farenin bulunduğu 3 grubu teste tabi tuttu. Bunun için Birinci grup 8 hafta boyunca haftada bir kez, ışık verilerek ya da karanlıkta bırakılarak 6 saat daha erken, ikinci grup 6 saat daha geç uyandırıldı. Üçüncü gruptaki farelerinse uyku saatleri değiştirilmedi.

Genç farelerin durumdan etkilenmediği, ancak 6 saat geç uyandırılan yaşlı farelerin yüzde 68’inin, erken uyandırılanlarınsa yüzde 47’sinin hayatta kalabildiği görüldü. Uyku saatleri değiştirilmeyen yaşlı farelerinse yüzde 83’ü hayatta kaldı.  Işık durumu 4 saatte bir değiştirildiğindeyse daha fazla fare öldü. Virjinya Üniversitesinden Biyoloji profesörleri Gene Block ve Alec Davidson ile arkadaşları, bu araştırmanın zaman farkı ve ölüm arasındaki bağlantıyı belirlemek konusunda kılavuz olabileceğini vurguladı.

Oldukça çarpıcı saptamaları olan araştırmayı  iyibilgi okurları için Uyku Hastalıkları Tanı ve Tedavi Merkezinden Dr. Bülent Çiftçi’ye  yorumlamasını rica ettik. Bakın ortaya neler çıktı.

Uyku ritmin bozulması elbette sağlığın da bozulması anlamına gelmektedir
Dr Bülent Çiftçi, “Öncelikle kesin kanıya varmak için denek sayısının yetersiz olduğunu düşünmekle birlikte böyle bir sonuca varılması şaşırtıcı değil.”diyor ve ekliyor: Bu araştırmayı kronobiyoloji açısından değerlendirmek gerekir. Yani bu araştırmada incelenen konu sadece uyku değil aynı zamanda ritmin önemi. Biz insanları da içine alacak şekilde tüm canlıların yaşam döngüsü içinde belirli bir ritmi vardır. Yani ağaçlar nasıl ilkbaharda çiçek aşıyor, sonbaharda yapraklar dökülüyorsa, bunun zamanlaması önemli ise canlıların uykusunun da bir ritmi vardır. Örneğin insanların ritminde 24 saat içinde 2 kez uyumak vardır. Birincisi gece uykusu, ikincisi ise öğleden sonra uyunan, bazı ülkelerde siesta olarak bilinen kısa bir uykudur. Bu ritmin bozulması elbette sağlığın da bozulması anlamına gelmektedir.

Aynı saatler arasında uyunan uyku düzenli uykudur
“Kaliteli uyku; zamanında, yeterli sürede, ısısı, ışığı ve sesi arzu edilen seviyede bulunan bir odada uyunan, uykunun iç mimarisine bakıldığında REM ve NonREM uykusu olarak bilinen uyku evrelerinin birbirini takip eden sikluslar şeklinde ve yeterli sürelerde oluştuğu uyku akla gelmekte,”diyen Çiftçi; başka bir tanımlama ile de belirli bir süreyi takiben ertesi gün içinde uyku ihtiyacı hissetmeyeceğimiz uyku için kaliteli uyku diyebiliriz tanımını yapıyor.

Uyku ritmimizi bozan ve bizi ciddi yaşamsal sıkıntılara sokan 100’ün üzerinde hastalık var

Vücut ritmimizi değiştiren ve uyku düzenimizi bozan faktörlere uyku hastalıkları deniyor.100’ün üzerinde olduğu vurgulanan uyku hastalıkları hakkında Dr Çiftçi çarpıcı bilgiler veriyor. Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi (American Academy of Sleep Medicine) tarafından yayınlanan ve bu yıl içinde gözden geçirilerek tekrar yayınlanan Uluslararası uyku bozuklukları sınıflandırmasına göre 100’ün üzerinde uyku bozukluğu vardır. Bu hastalıkları arasında en sık görülen ve en önemli olan birkaçını bulabilirsiniz:

1. Horlama ve uyku apne sendromu
Hem görülme sıklığı hem de tedavi edilmediği taktirde sonuçları ile çok önemli bir hastalıktır.

Uyanık iken normal nefes alıp vermeyi başarıyor iken uykuya daldığımız ilk andan başlayarak uyku fizyolojisinin etkisine girmekteyiz. Horlama nefes alıp vermenin zorlandığı, üst solunum yolunda hava yolunun daralmaya başladığı ilk andan itibaren duyulan sestir. Bir hastalık olup olmadığı bazı çevrelerce tartışıladursun horlamaya bağlı oluşan olumsuz sağlık ve sosyal antiteler bildirilmektedir. Uyku apne sendromu ise uyku süresince tekrarlayan üst solunum solu tıkanmaları ile karakterize bir klinik tablodur. Bu tabloya genellikle gündüz aşırı uyku hali, sabah zor uyanmak, sabah ağız kuruluğu, sabah baş ağrısı, unutkanlık gibi yakınmalar ve yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kalp hastalıkları gibi hastalıklar eşlik edebilir.

Tanı koymak amacıyla polisomnografi (Uyku testi) yapılır. Polisomnografi işlemi 1 gece uyku laboratuarında kalmayı ve vücudumuza ait pek çok parametrenin eş zamanlı olarak kaydını ve analizini gerektirir. Hastalığın şiddetine göre de tedavi bir ameliyat olabileceği gibi CPAP denilen bir cihazla da yapılabilmektedir.

2. Uykusuzluk (İnsomnia)
İnsomni en sık karşılaşılan uyku problemidir. Uyuyamamak veya uykudan anormal saatlerde uyanarak uykuyu sürdürememek ile karakterize bir durumdur. Kadınlarda ve yaşlılarda daha sık görülmekle birlikte her yaşta ve her iki cinste de görülebilmektedir.

Uykusuzluktan yakınan kişiler değişik belirti ve bulgular ile başvurabilirler:
• Uykuya dalmakta güçlük
• Gece uykudan sık uyanma ve tekrar uyumakta güçlük çekme
• Sabah çok erken uyanma
• Dinlenmemiş uyanma

Uykusuzluk hastaları değişik derecelerde etkilemek ile birlikte tipik olarak hastalarda dinlenmemiş hissetme, huzursuzluk, anksiyete, gün içi yorgunluk hissi gibi yakınmalar vardır.

Geçici veya hafif derece insomnide uyku süresi yetersizdir ve normal uyku süresi uyumalarına rağmen hastalar yeteri derece dinlenemediklerinden yakınırlar. Sosyal ilişkilerde ve iş yaşamında ya problem yoktur ya da hafif derece bir bozulma vardır.

Geçici veya orta derece insomnide de uyku süresi yetersizdir ve normal uyku süresi uyumalarına rağmen hastalar yeteri derece dinlenemediklerinden yakınırlar. Sosyal ilişkilerde ve iş yaşamındaki bozulma daha belirgindir.
Kronik (müzmin) veya ağır derece insomnide yetersiz ve dinlendirmeyen uykuya ek olarak sosyal ve iş ile ilgili fonksiyonlarda ciddi bozulma söz konusudur.
Bazen tanısını koymak güç olsa da uykusuzluk çeken bireyler için çok sayıda tedavi seçeneği vardır. Geçici insomni rahatsızlık birkaç gün süreceği için tedavi gerektirmeyebilir. Kronik insomnisi olan hastalar mutlaka ilgili hekimler tarafından görülerek rahatlama tedavilerine ek olarak gerekli tedavileri de almalıdır.
• Her 3 kişiden 1'i yaşamının bir döneminde uykusuzluktan yakınmaktadır.
• Araştırmalar göstermektedir ki erişkinler gece ortalama 8-8,5 saat uykuya ihtiyaç duyarlar

3. Huzursuz bacak sendromu ve Periyodik bacak hareketleri sendromu
Huzursuz bacak sendromu otururken ve yatınca bacaklarda olağandışı bir rahatsızlık hissi ile kendini gösteren genellikle hastalar tarafından tam olarak ifade edilemeyen ancak uyluk, bacak ve ayaklarda, hatta bazı hastalarda kollarda ürperme, kaşınma, ağrıma, ezilme, yanma, karıncalanma olarak ifade edilebilen bazı hastalar ise kas krampı veya uyuşma ile karıştırabilen bir hastalıktır. Bacaklardaki huzursuzluk hissi dinlenme zamanlarında ortaya çıkar. Hem kadınları hem de erkekleri etkiler, herhangi bir yaşta başlayabilir ve yaşla birlikte şiddeti artar. Huzursuz bacak sendromu uyku kalitesini bozar, gündüz uykululuk haline yol açabilir. Hastalık hareketsiz kalma ile ortaya çıkar: bir süre uzanıldığında veya oturulduğunda ortaya çıkar. Hareket etme ile yakınmalar azalır: bazı hastalar önleyemedikleri bir hareket etme isteğinden bahsederler. Bacaklarını gerek yatakta hareket ettirmek gerekse birkaç adım yürümekle yakınmalar azalır. Yakınmalar akşamları artar: gündüz saatlerine göre akşamları aynı koşullarda yakınmalar daha yoğun izlenir. Uykuda bacak hareketleri sıktır: hastaların önemli bir kısmında uykuda bacak hareketleri sendromu olarak adlandırılan ayrı bir hastalık ile birlikteliği sıktır. Yaklaşık hastaların %80'inde bu iki hastalık birlikte gözlenir. Huzursun bacak sendromlu hastaların büyük kısmı yatmakta veya yatakta uyanık kalmakta güçlük çekmektedirler. Gündüz yapılan şekerlemelerde de hastalar sıkıntı yaşayabilmektedirler. Hastalardaki belirtiler bacaklarda önemsiz hafif yakınmalardan, depresyonu yol açan, yaşamdan zevk alamama noktasına kadar giden geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Hastalığın şiddeti zaman içinde değişiklikler gösterebildiği gibi bazı zamanlar kaybolup sonra yine ortaya da çıkabilir. Huzursuz bacak sendromu her yaşta hatta çocuklukta bile ortaya çıkabilir. Çocuklarda büyümeye bağlı ağrılar olarak algılanabilir. Hangi yaşta ortaya çıkarsa çıksın zaman içinde ağırlığı genellikle artış gösterir.

4. Narkolepsi
Narkolepsi sebebi bilinmeyen yoğun uykululuk ve katapleksi (heyecen, korku, sevinç gibi duygulanımlar ile bayılma atağı) ile karakterize bir klinik tablodur.
Narkolepsinin dört klasik bulgusu vardır:
• Gündüz aşırı uyku hali: Narkolepsinin temel karakteristiklerindendir. Tahmin edilemeyen, önlenemeyen ve gün içinde defalarca tekrarlayabilen bir durumdur.
• Katapleksi: Katapleksi kas fonksiyonlarının ani kaybıdır. Genellikle aşırı heyecen, korku, sevinç gibi duygulanımlar ile bayılma atağı şeklinde kendini gösterir. Birkaç saniye ile birkaç dakika arasında kendiliğinden düzelir.
• Uyku paralizisi (felci): Diğer bulgular kadar sık değildir. Uykuya dalıyorken veya uyanıyorken hareket edememek ve konuşamamak şeklinde kendini gösterir.
• Hipnagogic halusinasyon: Uykunun başlangıcında REM uykusu ile ilişkili olarak görsel imajların hasta tarafında algılanmasıdır.
Narkolepsi tanısı içinm iki ayrı test yapmak gerekmektedir. İlk olarak bir polisomnografi (uyku testi) 'yi takiben çoklu uykuya geçme testi denebilecek multipl sleep latency test (gündüz uyku testi).
Narkolepsinin bilinen tam iyileşme sağlayıcı bir tedavisi olmasa da belirti ve bulguları tedavi etmek için değişik yöntemler ve ilaçlar vardır.
Narkolepsi erkekleri kadınlara oranla daha sık etkiler.
* İyi bir uyku için
Uyku Hastalıkları konusunda uzman olan Çiftçi, düzenli uyku uyumamanın yani uyku ritminizin bozulmasının yol açabileceği en büyük sorunun bizi sağlıksız ve dirençsiz kılmak olduğunu sözlerine ekleyerek, düzenli uykunun yaşamsal bir önem taşıdığını ısrarla vurguluyor. İyi bir uyku içinse bazı önerileri var.
• Her gün aynı saatte uyanın
• Gündüz vakti olabildiğince aydınlık ortamlarda bulunun,
• Sabah çalışmaya başlamadan önce biraz yürüyüş yapın (İşe yürüyerek gidebilirsiniz) Günlük yürüyüş süresi ortalama 45 dakikadan kısa olmasın,
• Aldığınız kafeini (Kahve, çay, çikolata) kısıtlayın. Günde 2 fincandan fazla kahve içmeyin. Uykuya dalmakta veya sürdürmekte sorununuz varsa kafeini tamamen hayatınızdan çıkarın,
• Mümkün ise sigarayı azaltın, uyku ile ilgili sorununuz varsa sigarayı tamamen bırakmaya çalışın,
• Alkol alımını kısıtlayın. Uyku ile ilgili sorununuz varsa alkollü içeceklerden tamamen uzaklaşın,
• Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumamalısınız,
• Yatak odanızı uyuma ve cinsellik dışında kullanmayın, yatak odanızı çalışma odası olarak kullanmamalısınız,
• Yatak odanız ısı, ışık ve gürültü açısından sizi rahat ettirecek şartlarda olmalıdır,
• Uykuya uyanmayı arzu ettiğiniz zamandan 9 saat önce başlayın
o Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin, 15 dakika boyunca o gün yaşadığınız sıkıntıları, başarıları ve mutlulukları bir kağıda yazın sonra 45 dakika boyunca gevşemeye çalışın, uyarıcı olmayan şeyler yapın (hafif şeyler okuyun, klasik müzik dinleyin, ılık köpüklü bir banyo yapın, meditasyon yapın, 1 bardak ılık ballı süt için)
o Sonra yatağa girin, gözlerinizi kapatıp uykuya dalmanın keyfini çıkarın
o Eğer yaklaşık 15 dakika süreyle uykuya dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin ve uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar yatağa gidin. Bu durum tekrar edebilir ama mutlaka her gün aynı saatte uyanmaya özen gösterin.

Dr Bülent Çiftçi 
www.uyku.com.tr



Bu haber 592 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,040 µs