Putin oyunu McCain’e verir mi?

30 Ekim 2008 11:58 tsi
Bir ülkenin liderinin kim olacağını önceden iki yolla anlayabilirsiniz. Ya halkın eğilimine bakarsınız ya da halkın eğilimini eğenlere! ABD’de halkın eğilimi belli. Hala anlaşılmayan ise ‘efendilerin’ kimi seçtiği? Anlamak için ipucu var

Konu seçim olduğunda, hele hele ABD seçimleri olduğunda, yeni Başkan’ın kim olacağına ilişkin analizler tek boyutlu kalamaz. Yani, ülkede yapılan anketlere bağlı kalamaz.

Buna mukabil o anketler ve eğilimler o kadar sarih ve güçlü biçimde Baracak Obama’yı işarete ediyor ki, aksini iddia edecekler dahi “ne olur ne olmaz” diyerek siniyor.

Gerçektende kamuoyu eğilimleri yeni liderin kim olabileceğine ilişkin ipucu sunuyor. Fakat lider kesinlikle şu kişidir diyebilmek için, halkın eğilimini eğenlerin, yani hem ülkenin hem de küresel dengelerin yöneticilerinin bakışını bilmek gerekiyor.

Bunu anlamaksa halkı anlamaktan hayli zor. Ancak ipuçları izlenebilir ve bunun için de dünyayı iyi izlemek gerekiyor. Zira, yeni Başkan her kim olacaksa olsun, göreve geldiğinde düzen düzenlenmiş olabilir!

Peki dünyamızın dengeleri şu an nasıl? Basitçe üzerinden geçelim; Ortadoğu ve Ortaasya güçler savaşı yaşıyor. Bu savaşın ana arterlerinden biri enerji ve yolları.

Burada üç güç çekişme halinde. Rusya, ABD ve AB. Olayların insicamına göre zaman zaman beraber zaman zaman ayrı oluyorlar. Avrupa daha çok bir varlık savaşı veriyor.

Dünyanın stratejik noktalarının kendi ellerinden uzaklaşmasından çok korkuyorlar. Çünkü böylesi bir durum çeşitli alanlarda (enerji, nüfus, küresel politikalara katılım, üretim, gıda vb) sıkışıklar.

Bu yüzden NATO, BM, ABD, Rusya arasında bir çıkış yolu arıyorlar. Ama asıl öncelikleri dünyanın merkez  noktalarında söz sahibi olmayı sürdürmek. Uzak Asya’da ise durum daha farklı.

Bu bölge küresel güç dengelerine Çin ve Hindistan gibi adayı sokmaya uğraşıyor ama çelişki şurada ki, özellikle ekonomik bağlamda Batı ile kopamaz ilişkileri sahipler.

Çin’in son kriz yüzünden ABD’ye para aktarması bunun en iyi örneği. Arap ülkelerinin durumu da çok parlak değil. Petrol olmasa gerçekten de riskli gelişmeler meydan bulabilir.

Daha küresel olarak ise şu değerlendirme yapılabilir; ekonomik, askeri ve politik yorgunluk var. ABD Başkanlığı üzerinden sürecin devam etmesi, oturmuş ve alışkanlık yaratmış sürecin takibini kolaylaştırır gibi hissediyorlar.

Ama doğrusu daha ABD tarzı bir sosyal-demokrasi eğilimin global sorunları çözmede işe yarayabileceği. İşte soru da bu: Obama mı McCain mi bu ihtiyacı karşılar?

iyibilgi.com

Bu haber 556 defa okundu.