'Bütün Aleviler Atatürkçüdür': Peki neden?!

26 Ekim 2008 17:25 tsi
Alevilerin "ibadethane" olarak kabul edilmesini istediği cem evlerinde neden o portreler asılı? "Atatürk ölmeseydi..." diye başlayan şayiaların aslı ne? Bu kitap Alevilerin neredeyse "çok doğal bir şey" olarak kabul etmemiz istenen hurafelerine ışı

Cafer Solgun, daha önce Taraf gazetesinde yayınlanan “Alevilerin Cumhuriyet ve Laiklikle İmtihanı” başlıklı yazı dizisiyle, artık iyiden iyiye toplumda yer etmeye başlamış olan “Aleviler Kemalisttir, Atatürkçüdür, rejimin ve laikliğin teminatıdır” şeklinde özetlenebilecek olan görüşü sorgulamıştı. Solgun, Hayykitap Yayınevi tarafından yayınlanan “Alevilerin Kemalizm’le İmtihanı” adlı kapsamlı çalışmasıyla bu sorgulamayı sürdürüyor, Alevi sorununa ayna tutmakla kalmıyor, gerçekleri ayakları üzerine oturtuyor.

Alevi sorunuyla yüzleşmek kaçınılmaz
Zaman zaman gündeme gelse de kalıcı çözüme kavuşturulması yönünde kayda değer bir adım atılmayan Alevi sorunu, Türkiye’nin gerek iç barışı, gerekse de sağlıklı, işleyen bir demokrasi ve demokrasi kültürü oluşturulabilmesi için bir gün daha ertelenmeden üzerinde durulması gereken bir konu.

Aleviler bu coğrafyada büyük acılar yaşadılar. İnançları yok sayılmak istendi. Bugün dahi talepleri görmezden geliniyor. Yanı sıra Aleviler, sadece rejimden yana baskılara uğramakla, aldatılmakla kalmadılar, aynı zamanda günümüzde de önemli ölçüde süren son derece rencide edici toplumsal önyargıların muhatabı ve mağduru durumundalar.

Buna karşılık Aleviler, kendi sorunlarını doğru ve güçlü bir şekilde sahiplenmek noktasında da büyük sorunlar yaşıyorlar. Kendi içlerinde büyük bir parçalanmayı yaşıyorlar. Bu parçalanma “Alevilik İslam içi mi, dışı mı?” gibi kendini tanımlamaya yönelik konularda yaşandığı gibi, istemlerini sahiplenme konusunda da ortaya çıkıyor. Örneğin bazı Alevi örgütleri Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını, devletin dine müdahale etmekten vazgeçmesini isterken, bazılarının talebi ise Diyanet’te kendilerine de yer verilmesi, özellikle de gözleri kamaştıran bütçeden…

“Bütün Aleviler Atatürkçü”: Peki neden?
Bu tablonun bir parçası olarak Alevilerin en büyük problemi ise, bazı siyasiler ve güç odakları tarafından “rejimin, laikliğin güvencesi” olmakla mükellef kılınması. Buna bağlı olarak Alevi toplumu içerisinde yıllardır işlenmeye çalışılan “Atatürk Aleviydi, ölmeseydi Alevilere haklarını verecekti” gibi şayialar da bu dönemde yaygınlaştırıldı. Alevilerin istem ve eleştirilerinin odak noktalarından biri olan Diyanet’i M. Kemal Atatürk’ün kurduğu bir kenara bırakılarak hem de. Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar, Alevilerin asimilasyonu için yürütülen çok yönlü politikalar da unutularak, unutturularak.

Bunun en çarpıcı göstergelerinden biri ise, Alevilerin “ibadethane olarak kabul edilsin” istedikleri cem evlerinde asılı olan büyük Atatürk portreleri olsa gerek. 2007 yılında düzenlenen “Cumhuriyet Mitingleri”nde de Aleviler yaratılmak istenen “kriz” tablosunun kitlesel unsurlarından biri olarak görüldüler.

Aleviler içerisinde bu durumdan dolayı büyük bir rahatsızlık olduğunu da belirtmek gerekir. Ancak özellikle Alevi örgütleri, kurumları açısından verilen görüntünün esasının da bu olduğu yadsınamaz bir gerçek oluyor. (Alevi kurumlarından birinin yöneticilerinden olan Ali Balkız’ın, Taraf gazetesinde yayınlanan röportajında “sağcısı-solcusu bütün Aleviler Atatürkçüdür. Hz. Ali, Atatürk olarak dünyaya geri gelmiştir” gibi görüşler ileri sürmesi, çarpıcı bir örnek olarak hatırlanmaya değerdir.)

Bir yüzleşme ve muhasebe çağrısı
Cafer Solgun, üç bölümden oluşan kapsamlı çalışmasının ilk bölümünde çeşitli yönleriyle Alevi sorununu irdeliyor. Türkiye’nin Alevi sorunuyla yüzleşmesinin önem ve gereğini ortaya koyuyor. Alevilerin mevcut tablosunda yer alan çarpıklıkları neden ve sonuçlarıyla birlikte değerlendirirken, önemli tespitler yapıyor. İkinci bölümde çeşitli Alevi kurumlarının temsilcilerinin yanı sıra yazar ve yurttaşlarla bu sorunları tartışıyor, Alevi istemlerinin neler olduğunu netleştiriyor. Kitabın üçüncü bölümünde ise, Alevilerle ilgili yaygın bilinçsiz önyargı ve görüşlerin mevcudiyetinden hareketle Alevilikle ilgili bilgiler veriliyor.

Alevilerin Kemalizm’le İmtihanı, önemli bir yüzleşme kitabı. Türkiye’nin önemli bir sorunuyla bizleri karşı karşıya getiren bir çalışma. Sadece Aleviler açısından değil, resmi ideolojinin ters yüz ettiği gerçeklerimizi gözler önüne seren özelliğiyle herkes açısından okunması ve üzerinde düşünülmesi gerekli bir kaynak kitap.

Ergenekon soruşturması ve davasıyla önemli ve tarihi bir dönemeçten geçen ülkemizin, Aleviler açısından da yüzleşmesi gereken ciddi sorunları var. Cafer Solgun, Alevilerin Kemalizm’le İmtihanı ile ciddi sorular ortaya atıyor, bu soruların yanıtlarını paylaşıyor ve aslında bizleri kendi geleceğimizi sahiplenmeye yönelik ciddi bir muhasebe yapmaya davet ediyor…

Cafer Solgun/ Alevilerin Kemalizmle İmtihanı/ Hayykitap Yayınevi

Hasan Soylu iyibilgi özel

Bu haber 3,975 defa okundu.