Büyük oyun! 'Şiddet' iddiasındaki gariplikler

25 Ekim 2008 17:07 tsi
'Öcalan'a fiziksel şiddet uygulandı.' Bu haberin sızması ile DTP mitinglerinde başlayan olaylar, korsan gösteriler Türkiye'nin gündemini doldurmaya devam ediyor. Polis Akademisi'nin tanınan ismi bu iddiadaki gariplikleri ortaya koyuyor. Hem de çarpıc

Önder Aytaç & Emre Uslu/Taraf

Öcalan iddialarında bir gariplik var mı?
    
Son bir haftadır Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde ortalık iyice karıştı gibi sanki. PKK ve DTP çevreleri; ‘Abdullah Öcalan’a İmralı’da kötü muamele yapılıyor’ iddiaları nedeniyle ortalığı yakıp yıkıyor. Devlet yetkilileri bu söylemi yalanlasa da dinleyen yok. İsterseniz önce durumun bir özetini verelim. 17 ekim günü Öcalan’ın avukatları bir basın açıklamasıyla şunları iddia etti: “İmralı Cezaevi’nde bulunan müvekkilimizin odası, ‘arama yapacağız’ bahanesiyle görevlilerce dağıtıldı. Müvekkilin bu duruma itirazı üzerine kendisine, “Sus, sen konuşamazsın, bir kelime bile konuşma hakkın yok,” denilip, akabinde iki görevli kollarına girerek, müvekkil yan odaya götürüldü, bir görevli de arkadan sırtına bastırmak suretiyle yere çöktürdü. Müvekkilimiz bu durum karşısında, “Bu uygulamadansa beni öldürün daha iyi,” demesi üzerine bir görevli “Ona da sıra gelecek,” şeklinde açık tehditte bulundu.”

Öcalan konusunu genel olarak bilen insanlar için son derece mantıklı görünen bu açıklama, konuyu bizim gibi yakından takip edenler bakımından oldukça garip görünüyor. Şöyle anlatalım: Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı bütün görüşmeler, görüşmenin hemen ertesi günü, PKK’ya yakın bir ajans tarafından tüm dünyaya duyurulur. Son görüşme de aynı şekilde duyuruldu. İşte bu garabet de burada ortaya çıkıyor. Öcalan’ın, ‘avukatı ile görüşmesinin notları’ şeklinde PKK’ya yakın haber ajansı tarafından dünyaya duyurulan, yazılı hale getirilen metinde, Öcalan’ın fiziksel şiddet gördüğüne ilişkin en ufak bir imada bile bulunulmuyor.

Hâlbuki daha önceki benzer durumlarda bizzat Öcalan’ın şikâyetlerinin ‘görüşme notları’ içinde yer aldığı görülüyordu. Örneğin ‘Öcalan zehirlendi’ iddialarının ortaya atıldığı 1 mart günü yayınlanan ‘görüşme notları’nda Öcalan şunları söylüyordu: “Bilinen sağlık sorunlarım devam ediyor. Yalnız gözlerimdeki yaşarma-akıntı iyice arttı. Bazen gözyaşında tuz var herhalde, tuzlanma var. Yanma oluyor. Burun akıntısı da var. Fakat biraz daha rahat nefes alabiliyorum. Ancak sağlık sorunlarım devam ediyor. Ben AİHM’e sunmak üzere savunma yazdım. Bunları da ileride AİHM’e yollamayı düşünüyorum.” Bu şikâyetlerin üzerine Öcalan’ın saç tellerinin dışarı çıkarılıp bir Fransız doktora incelettirildiği iddia edilmiş, hemen ertesinde de Öcalan’ın zehirlendiği söylemi gündemde yer almıştı...

Yine ‘Öcalan’ın saçları kazıtıldı’ iddiasının ortaya atıldığı 15 temmuz tarihli ajans haberinde yer alan ‘görüşme notları’nda da, Öcalan’ın şu şikâyetlerine tanık oluyoruz. “Saçlarımı kazıttılar. Devlet, bunun ile ‘biz istediğimiz zaman seni kontrolde tutarız, istediğimizi yaparız, sen bizim elimizdesin, yirmi dört saat kontrolümüzdesin’ mesajını veriyor. Benim elimde İmralı yönetmeliği var, diğer cezaevi yönetmelikleri var. Yaptıkları saç kesme bunlara aykırıdır. Tabii bu yaptıkları siyasidir. ‘Bunu yapmamanız lazım,’ dedim. Onlar da ‘biz saçınızı kesmek zorundayız,’ dediler. Bu durum buradaki yetkilileri aşan bir durumdur. Emir en tepeden geliyor.”

Son olarak, 17 Ekim 2008 saat 12:16:24 itibariyle “Öcalan: AKP’ye her oy bomba olarak dönüyor” başlığı ile verilen haberde ise, Öcalan, AKP’ye oydan Ergenekon’a, Mustafa Kemal’den PKK’nın yeni müttefik arayışına kadar birçok konuya değiniyor. Ama nedense ‘görüşme notları’nda ortalığı ayağa kaldıran fiziksel şiddet iddialarının iması bile yer almıyor. Oysa söylediği her sözünü analiz ettiğimiz Öcalan, şimdiye kadar yaptığı gibi bu sefer de –eğer varsa- kendisine karşı uygulanmış olan böylesi bir şiddetin varlığından kesinlikle söz ederdi. PKK’nın şiddeti başlatması sürecinde, avukatların Kandil’e kadar gidip Öcalan’ın adıyla şiddettin yeniden başlatılmasından yana baskı yaptıkları PKK çevrelerinde sıklıkla konuşulan ve tartışılan bir konu.

Son ‘görüşme notları’ndaki çelişkiler yumağının, farklı bir oyunun bir parçası olup olmadığını zaman içerisinde çok net bir şekilde göreceğiz.

Bu haber 957 defa okundu.