En Sıcak Konular

Ali Kırca o kaseti neden yayınladı ?

24 Ekim 2008 14:46 tsi
Vatan Gazetesi'nin ulusalcı yazarı Yiğit Bulut,bugünkü yazısında eski defterleri karıştırarak çok ilginç bir yazı kaleme aldı.

Ali Kırca o kaseti neden yayınladı?

Hangi kaseti? Arz edeceğim ama önce kısa kısa bazı bilgiler vermek istiyorum Fransa’nın 1970’lerin başından itibaren, Amerika’nın da onayıyla, Irak’ta “Osirak” nükleer reaktörünü inşa ettiğini ve bunun Irak’ın “nükleer bomba yapımında” çok önemli bir adım olduğunu biliyor muydunuz!

İsrail’in “giriştiği” diplomasi sonucu Amerika-Fransa ve İsrail arasında “Reaktör bitsin, çalışmadan vurursunuz” anlaşmasının yapıldığını ve reaktörün “çalışmaya başlamadan” İsrail uçakları tarafından vurulduğunu.

Yine aynı Fransa’nın 1960’larda Amerika’nın isteği ile İsrail’e “atom bombası yapımında” teknoloji sattığını.

Fransa ve İtalya’nın “Amerikan Marshall yardımından” en fazla yararlanan iki ülke olduğunu ve Türkiye 300 milyon dolar alamazken, 6 milyar dolardan faza paranın Fransa ve İtalya’daki şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına aktarıldığını.

Marshall yardımını alamayan Türkiye’nin, Rusya’ya “İş Bankası ve Petrol Ofisi’ni” satmak için randevu alan başbakanını, “Rusya’ya nasıl gidersin” algılaması gölgelenerek “irtica” tadında ipe gönderdiğini.

Vatikan “destekli” batı hükümetleri ile İsrail arasında, “aslında dışarından bakınca” ciddi bir çekişme olduğunu. İsrail’in bölgedeki varlığının, “Araplar’a karşı kullanılarak”, “petrolü” kontrol etme politikasının İngiltere, ABD ve Fransa tarafından “uygulandığını”, ama son on yılda İsrail’in bu politikayı daha net fark edip “taktik” değiştirdiğini.

İsrail’i destekler “görünen” Amerika’nın aslında “İsrail’in varlığı” sayesinde Araplar’ı kontrol ettiğini ama İsrail’in artık bu politikaya alet olmak istemediğini...

Evet, bunları biliyor muydunuz?

Şimdi bunları biliyorsanız, size yeni bir soru soracağım 18 Haziran 1999 akşamı Fethullah Gülen’in eski konuşmalarından bir derleme, ortada “net bir sebep yokken” Ali Kırca tarafından atv haberde yayınlandı ve hemen arkasından bütün televizyonlarda bir kaset savaşı başladı. O kasetlere göre Gülen’in tek bir hedefi vardı: Devleti ele geçirmek. Sonrasında Nuh Mete Yüksel süreci başladı ve Gülen Türkiye’den ayrılarak Amerika’ya gitmek zorunda kaldı. Bu tespitler sonrası soralım 1997’de öne çıkan isimlerden örneğin Çevik Bir’in hangi ülke ile arası iyiydi, hangi ülkeye yakın denebilirdi? Gülen’in Vatikan ziyareti en çok kimleri rahatsız etti? Ve en önemlisi Gülen’in Orta Asya’da attığı adımlar, kimler tarafından “sınırı aşma” olarak değerlendirildi? Bugün, Gülen için “Amerika’nın adamı” imajını kimler, neden yayıyorlar?

Sevgili dostlar, benim çizgimi biliyorsunuz. Yolum belli Atatürk’ün yolu, asla sapmadım, sapmam da mümkün değil... O yüzden bu satırları okuyup “Vay Gülen’i savunuyorsun” gibi bir “vesveseye” asla kapılmayın. Olaylara objektif bakmamız gerekiyor. Size “yazabileceklerimin” hepsini yazdım...

Tekrar soruyorum Ali Kırca bu kaseti neden yayınladı, Nuh Mete Yüksel süreci nasıl başladı, Gülen’in Orta Asya’daki okulları hangi ülkeleri rahatsız etti? Bütün bunları “oyuna gelmeden” gerçekten çok ciddi sorgulamalıyız!

Menderes’i “irticanın kaynağı” diye astık sonrasında ne oldu? Rusya’ya satabileceğimiz mallarımızı, Batı ülkelerine kaptırıp, bağımlı bir ekonomi modeline yönlendik...

Tamamen “objektif” bir gözden araştırdıklarımı sizlere aktardım. Şimdi tekrar soruyorum tam da Orta Asya petrolleri “paylaşılacakken”, Orta Asya’da okullarda çocuklara Türkçe İstiklal Marşı okutan Fetullah Gülen’e, 1999 başından itibaren bu saldırı neden başladı? Bu saldırılar ile irticanın mı önüne geçtik! Bugün hangi durumdayız? “Daha iyiyiz” diyorsanız, az görüşelim... Gelelim başlığa Ali Kırca bu kaseti neden yayınladı, kimden aldı? Açıklamasını bekliyorum...

Sonuç: Gerçekler açığa çıkmalı! Türkiye hep bundan kaybetti. 1876’da “Yabancılara borcumu bu faizle ödemem” diyen sadrazamımızı astık! Batıdan bağımsız model diyen başbakanımızı Rusya’ya gidemeden randevusuna iki ay kala ipe gönderdik. Şairlerimizi, bilim damlarımızı, din adamlarımızı “vatan haini” ilan ettik! Ne oldu? Kendi değerlerimizi “karalayıp” tuzaklara her zaman düştük. Hiç bir şey inanın göründüğü gibi değil. Tek isteğim var yabancıların tezgahları ortaya dökülsün!

YİĞİT BULUT-VATAN



Bu haber 1,372 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,462 µs