Bu sinsi hastalıklara dikkat!

23 Ekim 2008 09:22 tsi
Hastalıkların çoğu sağlığımızı tehdit eden unsurlar taşısa da erken teşhis ve tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilmektedir. Belirtileri çok az alan hastalıkları en kısa sürede anlamanın özel yolları...

Hastalıkların çoğu sağlığımızı tehdit eden unsurlar taşısa da erken teşhis ve tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilmektedir. Oysa öyle hastalıklar var ki sinsice yaklaşır ve ilerler. Kimi ciddiye alınmayacak belirtiler gösterirken, kimi hiçbir belirti göstermez. İhmalle büyüyen hiç bilmediğimiz hastalıklar sonu ani ölümle noktalanan trajik boyutlara ulaşabilmektedir. İşte yaşamımızı risk altına sokan bu gizli hastalıklar...

NEFES DARLIĞINIZ VARSA KALBE DİKKAT!

Sessiz iskemi bilinen adıyla gizli kalp, kroner arter kalp hastalığı belirtileri göstermeyen sinsi ve tehlikeli bir hastalıktır. Kalp hastalığının en önemli belirtileri olan; efor sırasında göğüste ağrı, yanma hissi, nefes darlığı sırtta ağrı, sıkışma gibi göstergelerin olmadığı sessiz iskemi (gizli kalp) de vakaların daha çok hazımsızlık, çabuk yorulma gibi kalp hastalığından şüphe uyandırmayacak şikayetleri oluşmaktadır.

KRİZE NEDEN OLUR

Kalp hastalıklarının tipik belirtileri olan efor sırasında göğüste ağrı, yanma hissi, nefes darlığı sırtta ağrı, sıkışma hissinin oluşma sebebi, kalp kasını besleyen koroner damarlarda kan akımının belirgin ölçüde azalmasına neden olan daralmadır. Oysa gizli kalp hastalığında efor sırasında kroner damarlarda ciddi derecede daralma olmasına rağmen bu şikayetler yoktur. Hemen hemen hiçbir sinyal vermese de gizli kalp, kalp krizlerine neden olduğu için özellikle yüksek tansiyon ve şeker hastalarının, kolesterolü yüksek olanların üzerinde durması ve önem vermesi gereken bir konudur.

KİMLER RİSK TAŞIR

Ağırlıkla şeker hastalarında sık rastlanan sessiz iskemi hastalığının risk grubu içine girenler... l Ailede kalp hastalığı hikayesi olanlar. l 45 yaş üstü erkekler. l Sigara kullananlar. l Hipertansiyon hastaları. l Yağ metabolizması bozuklukluğu olanlar. l Yüksek kolesterol ve şişmanlık sorunu olanlar. Menopoz sonrası dönemde kadınlarda görülme sıklığı artan gizli kalp hastalığında ne yazık ki belli bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Risk grubunda ki kişilerin periyodik muayeneden geçmesi kalp krizi riskini azaltmada oldukça önemli bir unsurdur.

SIK SIK ACIKIYORSANIZ, ŞEKER OLABİLİR

Açlığa hiç tahammülünüz yok ve bu nedenle kilo almaya devam ediyorsunuz. Bu belirtilerin üzerinde önemle durmanız gerektiğini unutmayın çünkü gizli şeker hastası olabilirsiniz. Gizli şeker hastaları sık sık acıkır, acıktıklarında fenalaşır bu nedenle açlığa hiç tahammülleri olmadığını söyler. Yemekten sonra yorgunluk ve uykusuzluk yaşarlar.

Erişkin her 3 kişiden 1'inde 'gizli şeker hastalığı bulunmaktadır. Çoğu zaman kişiler, şeker hastalığı şüphesiyle açlık şekerini ölçtürürler ve bu ölçümlerde hastasının aç iken kan şekeri normal düzeyde olabilir. Bu yanlış bir kanıdır. Gizli şeker hastalığı 'açlık kan şekeriyle' teşhis edilmez.

Kişiler yaptırdığı bu ölçümler sonunda kan şekerlerinin normal seviyede olduğunu görüp yanılgıya kapılmaktadırlar ve hiçbir sağlık sorunu olmadığını düşünürler. Bu nedenle şeker hastalığının teşhisinde, tokluk kan şekeri ölçümü oldukça önemlidir.

KOLON KANSERi

En çok görülen kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alan kolon kanseri belirti vermeyen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır ve özellikle 40 yaş üstünü tehdit eden bir hastalıktır. Oysa erken dönemde teşhis edilen bu hastalığın iyileşme oranı hayli yüksektir. Dolayısıyla özellikle 40 yaşından sonra rektal muayene, dışkıda gizli kan testi ve sigmoidoskopi yaptırmaları gerekir.

Erken dönemde belirti vermeyen geç dönemde ortaya çıkabilen belirtiler ise şunlardır:

Kabızlık
İshal
Karın ağrısı
Makattan kan gelme
Ani kilo kaybı
Ağrılı dışkılama

GÖRME KAYBININ NEDENİ GLOKOM

Belirti vermeyen bir diğer sinsi bir hastalık ise glokom, yani göz tansiyonudur. Körlüğün en önemli sebepleri arasında yer alan bu sinsi hastalık başta görme ile ilgili bir sorun ya da ağrı yaratmaz. Çoğu zaman göz içindeki sıvı basıncının artmasıyla görme siniri üzerinde oluşan tahribat glokoma yol açar. Glokomun ilerlemesiyle birlikte görme alanında daralma oluşur.

Tedavi edilmediği taktirde sonu görme kaybına varabilmektedir. Bu nedenle her yıl düzenli göz muayenesi ve göz tansiyonu kontrol edilmelidir. Ailesinde glokom hastası bulunanlar, yüksek dereceli miyop ve hipermetrop hastaları ve şeker hastaları başta olmak üzere risk grubunu teşkil eder.

SiNSi TEHLiKE HiPERTANSiYON

Hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastası çoğu insan tansiyon hastası olduğunu bilmemektedir. En sinsilerin başında gelen bu hastalık çoğunlukla yaşam ve beslenme tarzımızdaki bozuklukların sonucu olarak ortaya çıkıyor. Ellerde ve ayaklarda devamlı soğukluk hissediyorsanız sabahları yataktan kalkarken başın arkasından enseye doğru uzanan ve kısa bir süre sonra kaybolan baş ağrılarınız varsa, hipertansiyon belirti veriyor olabilir. Hipertansiyon kan basıncının normalden fazla olması durumudur.

Kan basıncının normalden fazla olması ise başta kalp, beyin, atardamar, böbrekler, göz olmak üzere vücudun birçok organı üzerinde hasarlara yol açarak bu organlarda kanama ve bozukluklara da yol açabilmektedir. Bu hastalığın ciddiyetle üzerinde durulması gerekiyor çünkü siz farkına varmadan gizlice ilerler.

BELİRTİLER

Kronik yorgunluk, baş ağrısı, görme bozukulukları, nefes darlığı, sık idrara çıkma. Unutulmamlıdır ki hipertansiyon hiç belirti vermeyebilir. Bu nedenle hiç tansiyonunuzu ölçtürmüyorsanız yılda bir tansiyonunuzu ölçtürmelisiniz.

Dr. İsmail Ağar

Bu haber 652 defa okundu.