En Sıcak Konular

Baykal 'tebeşiri eline aldı'

22 Ekim 2008 11:59 tsi
Baykal 'tebeşiri eline aldı' CHP lideri Baykal, Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesi'nde Cumhuriyetin 85. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen konferansta konuştu. Baykal, tarihten dine, inançtan coğrafyaya birçok konuda adeta ders niteliğinde bir konuşma yaptı...

CHP lideri Baykal, Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesi'nde Cumhuriyetin 85. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen konferansta konuşuyor. Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili gerekçeli kararını açıkladığı günün ertesi Baykal'ın dini ağırlıklı bir konuşma yapması dikkati çekti. Baykal, konuşmasında sık sık gerçek İslam, laiklik gibi konulara vurgu yaptı. İşte konuşmadan satırbaşları:

TOPLUMU DEĞİŞTİRME PROJESİ

- Cumhuriyet projesi bir toplumu, bir tarihi değiştirme yenileme amacıyla gerçekleştirilmiş dünyanın en iddialı projelerinden birisidir.

 - Yani bir toplumun temellerinin bir toplumun niteliğinin kapsamlı ve iddialı bir şekilde, köklü bir biçimde değiştirilmesini amaçlayan ve bunu kararlılıkla uygulayıp gerçekten çok saygıdeğer bir aşlamaya o toplumu taşımayı başaran evrensel düzeyde bir projesidir.

 - Mustafa Kemal’in ortaya koydukları, arkasında durdukları başarabildikleri, 85. yılını kutlayacağımız bu proje modern bir dönüşüm projesidir. Bu pek çok açıdan değerlendirilebilir. 

 ÜMMETTEN BİREY OLMAK AMACI

- Eski düzenden yeni bir düzene geçmeye yönelirken hangi temel noktalarda Cumhuriyet yeni bir anlayışı ortaya koymaya çalışmıştır.

 - Birisi din konusunda takılan tavırla ilgilidir. Cumhuriyet var olan tabloyu değiştirmeyi öngören kararlı bir politika uygulamıştır ve bunun yanı sıra ikinci bir temel nokta, cumhuriyet başka toplumlarda kendiliğinden ortaya çıkan, bir dönüşümü yani ümmetten ve teba olmaktan vatandaş olmaya dönük bir dönüşümü bilinçli olarak uygulamıştır.

 İSLAM MUAZZAM BİR SİSTEM

- Bizim dinimiz İslam en son din. İslam iyiyi doğruyu haklı olanı tarif eden bir sistem. İslamiyetin bir ahlaki bir etik özü var. Nasıl insan olmalıyız? Kendimize karşı nasıl olmalıyız, çevremize karşı nasıl olmalıyız? Yani ırkı başka olan dini başka olan insanlara karşı nasıl olmalıyız? Bu sorulara cevaplar içeren büyük muazzam bir sistem.

 - Bu sistem Arabistan’da cahiliye döneminin şartlarında ortaya çıktı. Muazzam bir reform, bir ileri atılım olarak ortaya çıktı. Bunu hızla çevresine çok yaygın bir dünya coğrafyasına başarıyla taşıdı. İslam kendisini bütün dünyanın gözünü diktiği anlayış tarzı olarak kabul ettirdi.

- Medeniyet kültür bilimde sanatta ilerlemenin en güzel örnekleri İslamiyet içerisinde verildi ve Anadolu’ya gelen Türkler İslamiyetle buluştular ve Anadolu’da Müslümanlığı benimsemiş insanlar olarak, İslamiyete yeni bir anlayış kattılar.

İLERLEME DİNDEN BESLENİR

- Mevlana’ın Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Yunus’un yansıttığı değerler, İslamiyetin bünyesinin bir parçası haline dönüştü.

Böylece Türkler, İslamiyeti zenginleştirerek ilişkilerini daha doğru noktalara götürdüler.

- Ama öyle bir noktaya geldik ki, 19 yy bunun tanığıdır. İlerlemenin aslında dinden de beslenerek çok daha güzel şekilde geliştirmesinin örneklerini verdiğimiz halde, gelişmenin önünde engel olarak tanımlanan bir zihniyete dönüştürülmesine tanık olduk.

- Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu değerlendirirken bunu unutmak mümkün değildir. 19 yy artık Türkiye’de sistemin sorgulanmaya başlandığı bir dönem oldu. Laiklik ile ilgili gelişmelerin tarihi sürecin, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde başladığına dikkatinizi çekmek istiyorum.

- Yeni devlet mutlaka dini saygın önemli konumunu korumak için önlemler alırken, eğitimi hukuku ve siyaseti, mutlaka dinin etkisi dışında belirlemek durumundadır ve bu cumhuriyetin hızla laik bir devlet olarak şekillenmesi zorunluluğunu ortaya çıkardı.

LAİKLİK OSMANLI İLE BAŞLADI

- Osmanlı’da laiklik başlamıştır, bunun adını koyarak ortaya atılma noktasına gelinmesi Cumhuriyet ile birlikte olmuştur.

- Egemenlik anlayışı değişmiştir. Eski anlayış saltanat ve hilafete dayanırken daha sonra insana dayalı olmuştur.

İradenin kaynağında millet var.

- Milli mücadelenin başlangıcında bu söylenmiştir. Amasya Bildirgesi’nde milli iradeye hakim kılmak dediği zaman padişaha meydan okumuştur.

SİYASET DİNİ ANLAYIŞIN DIŞINDADIR

- Laiklik bizi yeni bir hukukla buluşma şansına kavuşmuştur. Bunun sonucu olarak İsviçre medeni kanunu, İtalyan ceza hukuku kabul edilmiştir.

- Bizim kültürel beraberlik içinde olmadığımız bir başka medeniyetin, bizim toplumumuza yansıtılması şansı böyle ortaya çıkmıştır.

- Asıl köklü değişim oralardan başlamıştır. Ona dayalı olarak medreseler ortadan kaldırılmış yeni laik bir eğitim düzeni korunmuştur. Siyaset dini anlayışın dışında tarif edilmiştir.

- AB’nin kapısında, demokraside belli bir düzeyi tutturmuş, ekonomisini belli bir noktaya taşıyabilmiş bir ülkenin ortaya çıkışının altında bu temel yatar.

KALKINMANIN ALTINDA LAİKLİK VAR

- Zengin olan ülke yok demiyorum. Petrol doğal kaynak dolayısıyla pek çok ülke zengin olabilir. Ama kalkınmış üreten bir ülke ticaret yapan bir ülkeyi bu dünyanın içinde göremiyoruz.

- Demokrasinin bizim dışımızda kabul etmiş başka bir ülke görebiliyor muyuz?

- Demokrasiyi ve kalkınmayı Türkiye’nin diğer ülkelerden başka bir noktaya getirmesine imkan sağlayan olay bizim konuştuğumuz olaydır. Demokrasinin ilerlemesinde, ekonomik kalkındırmasının altında laiklik vardır.

TEK CESUR MÜSLÜMAN ÜLKE TÜRKİYE

- Müslüman ülkelerin hiç birisi böyle cesur bir tercihi yapamadığı için, laik bir anlayışı ortaya koymadıkları için bu alanlarda başarılı olamamışlardır.

- Laiklik ile islamiyetin bir arada barışık bir şekilde yaşayabileceğinin örneğini Türkiye göstermiştir. Bunu biz ortaya koymuşuzdur. Bunu deneyen ve başaran yoktur bizim dışımızda.

- Bunun en önemli sonucu kadının toplumdaki yeriyle ilgilidir. Kadının yeri cumhuriyetle yeniden şekillendirilmiştir. Kadın siyasi eşitliğe kavuşturulmuş ve fiilen kadının konumu giderek daha ileri bir noktaya taşınabilmiştir.

Arzu edilen noktaya gelmemiş olmasına rağmen, kadın ve erkeğin eşitliği konusunda hiçbir itiraz kalmamıştır.

TÜRKİYE ARAYIŞA GİRMEMELİDİR

- Bu konuda eğer Türkiye yeni bir arayışa girecek olursa, bunun bizi ciddi sıkıntılarla baş başa bırakması kaçınılmaz olur. Bunun önemini bilinçli bir şekilde sahiplenmemiz gerektiğine inanıyorum.

- Laiklik konusundaki anlayışla, batının kendi içinde uzun mücadelelerle gerçekleştirdiği Papa’nın hakkı Papa’ya, Sezar’ın hakkı Sezar’a anlayışının, İslam dünyasında ilk ve tek olarak Türkiye’nin cumhuriyet deneyiminde, bir çatışma olmadan devletin kararlılığı ile denenmiş olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum.

- Bunu kabul etmiştir, benimsenmiştir ve bunu korumamız lazım. Bu bizim elimizdeki bir imkândır bu sağlanmıştır.

DİNİ EĞİTİM HUKUKA GİREMEZ

- Eğitimi dini etkinin dışında tutacaksınız. Hukuku dini etkinin ışında tutacaksınız. Dinine eğitimini ve hukunu getirmeye çalışırsanız, çok ciddi sıkıntılar doğurur.

DİN TARİKAT ANLAYIŞINA İNDİRGENEMEZ

- Dini belli bir tarikat yorumunun içine indirgerseniz, dini hayatın her alanına dayatırsanız, o cenderenin içinde insan özgürlüğü insan yaratıcılığını çıkarmak imkânını bulamazsınız.

Bizim vatandaşlık anlayışımızın altında ırk ve etnik dini anlayış yoktur. Dinin mezhebin etnik kökenin ne olursa olsun herkes devletle eşit hukuki ilişki içindedir.

- Bu devletin gerçek sahipleriyle, azınlıklar ayrışmasına fırsat vermeyen bir anlayıştır. Bizim devletimiz bir ırk, kan ve kafatası değildir. Bizim devletimiz bir din cemaat tarikat devleti değildir.

- O nedenle hepimiz bu kültürün siyasetin devletin parçasıyız.

 - Böyle bir durumda, bizim farklı etnik kimliğimiz var, bizim farklı ırki özelliğimiz var anlayışı o nedenle fevkalade sakıncalı tehlikeli ve kabul edilemez bir anlayıştır.

 - 19. yüzyılın milliyetçilik kavgalarını biz kaçırdık şimdi 21. yüzyılda bu kavgayı yapacağız. Bunu yapmanın hiçbir geçerliliği yoktur. Türkiye bu ırk ayrışmalarını geride bırakmış olmalıdır.

 LAİKLİK BİR ARADA BULUNMAMIZIN GÜVENCESİ

- Hepimiz devletimizin aynı konumundaki vatandaşlarıyız. Milletimizin adı hiç kimse kompleks duymasın Türk milletidir. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye’yi bölmeyi, milletimizi etnik bölmeyi düşünenlerin bu arayışları başarıya ulaşmayacaktır.

- Türkiye bugün dünyada geleceğin yükselen bir yıldızı.

- Laiklik bizim bir arada bulunmamızın güvencesidir.

ATATÜRK DİKTATÖRLÜK SÖZÜNDEN HOŞLANMAZDI

- Atatürk hiçbir zaman diktatörlük sözünden hoşlanmadı. Başkaları bununla iftihar ediyordu.

- Hatırlayın, iki kez 1930’lu yıllarda Mustafa Kemal’in özel ilgisiyle çok partili dönem istendi.

- Ne aranıyordu? Çok parti olsun, çok partili bir rejime geçelim. Bu 1930’lar da oldu. Avrupa’da Hitler'in rüzgarı eserken, faşizmin kendisini Avrupa’ya dayatırken. O noktalarda Mustafa Kemal çok partili rejim arayışına girdi.

- Nitekim bu süreç gelişti ve 1945’ler adımlar atıldı ve 1950’de dünyada ilk kez milli mücadelede elde ettiği iktidarı bir siyasi parti seçimle, halk artık bizi istemiyor diye devretmeyi doğal karşıladı.

- Bu tabii Cumhuriyet ile demokrasi arasındaki ilişkinin doruk noktasıydı. Ondan sonrada demokrasi giderek kurumsallaştı kökleşti, zaman zaman kesintilere maruz kaldı. Ama bütün bu krizleri yine demokrasiyi işletecek şekilde birlikte aşmayı başardık.

- Şimdi geldiğimiz noktada cumhuriyet demokrasi ilişkisini zihnimizde berraklaştırmamız gerekiyor.

- Cumhuriyet demokrasiyi karşı karşıya getirmeye çalışan anlayışlar görüyoruz. Türkiye’de demokrasi o cumhuriyet temeli içinde yükselmiştir.

- Demokrasinin Türkiye’de, dünyadaki diğer Müslüman ülkelerden daha ileri noktaya gelmiş olmasının temel dayanağı bizim Mustafa Kemal dönemini yaşamış olmamız, bir cumhuriyet dönemini yaşamamız olmamızdır. Bunu gerçekleştirdiğimiz için Türkiye’de demokrasi vardır.

- Cumhuriyet alt yapısı tahrip edilmiş bir ülkede demokrasiyi işletmek başarılamaz.

- Bu çok temel bir noktadır ve şu andaki krizin iç yüzünü ortaya koymaktadır.

 ANADOLU ÖNEMLİ BİR COĞRAFYA

- Türkiye’nin insani ve siyasi temelleri sağlamdır. Anadolu coğrafyası önemli bir coğrafyadır. Böyle bir coğrafyada bu deneyimi yaşamış bir toplumsal birikimin, dünyanın bu gelişen ortamında, etkin saygın başarılı bir deneyimi ortaya koymaması için hiçbir neden yoktur.

- Türkiye’nin cumhuriyete hak ettiği değerini vererek, yeni açılımlarını, o cumhuriyet ekseni etrafında gerçekleştirmenin önemini kavramamız gerekir.

- Biliniz ki arkanızda sizi mahçup etmeyecek bir tarih vardır. Dışarıdan bu tarihi bir suçlama konusu haline dönüştürmek isteyenlere kesinlikle itibar etmeyin.

- Bu coğrafyada 1000 yıl varlığınızı dönemin koşulları içinde ayakta tutmayı başarabilmek her babayiğidin yapabileceği bir iş değildir.

- Dünyanın bütün güçlerinin hedef seçtikleri bu coğrafyada, kendi inançlarını sahiplenerek onurlu bir şekilde yaşamak kolay değildir.

 - Bunu başarmış olmamızın temelinde, cumhuriyet deneyimi vardır. Cumhuriyet büyük bir dönüşüm projesidir. Bu başarıyı inkar etmek isteyenlere izin vermeyelim.

 - Türkiye’nin bu coğrafyadaki geleceği de bu kavgayı toplum olarak aşmamıza bağlıdır. Geçmiş bu tartışmaların içinde birbirlerini yıprattı, lütfen siz Atatürk’te inancımızda, cumhuriyette bizim diyerek bütünlüğümüze sahip çıkınız.

 

 



Bu haber 343 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,777 µs