En Sıcak Konular

PKK'nın asıl hedefi Erdoğan!

22 Ekim 2008 10:53 tsi
PKK'nın asıl hedefi Erdoğan! Siyaset bilimciler PKK'nın eylemlerini analiz ediyor...

DTP Milletvekili Selahattin Demirtaş'ın, "şiddeti olağanüstü hallerde tartışıyoruz, sanırım en büyük yanlış burada" sözleri, farklı bir gerçekliği gözler önüne serdi.

Türkiye Demirtaş'ın da söylediği gibi PKK'yı sürekli bu tür şiddet eylemlerinden sonra tartışıyor. Ya da PKK, bu tür eylemlerle, kendisine propaganda alanı yaratmaya çalışıyor. Başarılı oluyor da...

DTP'nin Diyarbakır çıkarması, Ahmet Türk'ün DTP milletvekilleri ve bölge belediye başkanları ile STK'ları arkasına alarak düzenlediği basın toplantısında söyledikleri Türkiye'yi kaygılandırdı. DTP lideri, ilk kez farklı  anlamlara taşıyılıcık yapsa da Kürtler için "soykırım" sözcüğünü kullandı. Peki siyasi hafızasında Ermeniler için oldukça büyük bir yer işgal eden bu sözcük, Kürtler için kullanılmaya başlarsa ne olur?

 

 

 

Peki PKK'nın eylemleri konusunda yürütmenin strateji ne olacak? Taraf bugün, Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretiyle ilgili ilginç bir iddia ortaya attı. İddiaya göre Erdoğan, şiddetin prim yaptığı kentte, STK'lara yani (Sivil Toplum Örgütlerine) gizlice söz verdi. Erdoğan, 2005'te Kürt sorununu tanığını konuşmanın arkasında olduğunu söyledi ve söz verdi: Bölgede yeni siyasi açılımlar başlatacağız.

 Bu farkındalığı yaratmanın ön kabülü, öncelikle PKK'yı ve onun eylemlerinin ardındaki bölge gerçekliğini ortaya koymaktan geçiyor. Bu konuda çok önemli saptamalar yapan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Bostancı, şiddet dozunun artışında bilinenlerin ötesinde özel bir hedefi olduğuna vurgu yapıyor. İşte Bostancı'nın değerlendirmesi;

PKK'nın meşruluğu ve şiddetin dozu: PKK'nın aşikâr bir şekilde sahaya çıkışının üzerinden yirmi dört yıl geçmiş. Yirmi dört yıl olağan şartlarda bile kişisel ve toplumsal hayat için çok önemli bir süre. Terör örgütü söz konusu olduğunda, yirmi dört yıl, çok daha özel bir anlam kazanıyor. Çünkü şiddet gibi aslında katılanlar dâhil herkesin ahlakiliği hususunda tereddütleri olan bir yöntemi kullanmaya kalktığınızda, kendinizi ancak "hedefe kısa sürede ulaşacağız" iddiasıyla meşrulaştırırsınız, taraftarlarınıza "dişinizi sıkın" dersiniz.

Mesele sadece meşruluk da değildir. Saflarınıza katılacaklara, onların yakınlarına en azından bir süre için vaat ettiğiniz kan ve gözyaşıdır. "Uzun yıllar buna katlanacaksınız, hep gözyaşı dökeceksiniz, yine de hedefe ulaşmamız sadece bir ihtimaldir," yorumunu kimse duymak istemez, kimse yola böyle çıkanların arkasına takılmaz.

Terörün çaresizlik silahı: (...) İkincisi, terör, şiddet örgütlerinin çaresiz stratejisidir. Elindeki yegâne araçtır. Bildiği tek yoldur. Kendi varlık nedenidir. Nasıl bir memur, işçi, işadamı her gün işine gidip bir rutini takip ederse, terör örgütü de aynısını yapar. Her gün yeni eylemler üzerine düşünür, onların toplumsal ve politik sonuçlarına dair hayaller kurar.

 

 

 

 

28 Şubat döneminin en çok konuşulan isimlerinden Bülent Orakoğlu'na göre DTP ile PKK arasında güçlü bir bağ var. PKK'nın Ergenekon'un bir parçası ve bölgedeki şiddetin sorumlusu olduğunu ifade eden Orakoğlu'na göre DTP'de bu sistemin bir parçası.

 

Sözde liderlerin varlık nedeni: Üçüncüsü, terör örgütünün özellikle profesyonel savaş beyleri, komuta kademesi, uzmanlıkları, hayatta bildikleri yegane iş bu olduğu, bir bürokratik yapı olan örgütte kendilerine kudret ve inisiyatif bahşeden bir yere sahip bulundukları için eylemler sürsün isterler.

Terörün kanlı siyaseti: Dördüncüsü, terör örgütü sadece karşı tarafı değil, eylemleri üzerinden kendi kamusunu da kontrol etmek ister. (...) O yüzden "kanlı eylemler" bu kesime de bir mesajdır, "ayağınızı denk alın, asıl patronu hatırlayın" ihtarıdır.

Bölgedeki nihai hedef: Nihayet beşincisi, doğrudan doğruya 2009 Mart'ında yapılacak mahalli seçimlere ilişkindir. AKP'nin 2007 seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden çok ciddi oy alması, bir Türkiye partisi olarak iktidarda bulunması, nihayet önümüzdeki seçimlerde belediye başkanlıklarını kazanmada iddialı olması PKK'yı çok rahatsız etmiştir. Belediye başkanlıkları konusunda AKP'nin elde edeceği önemli bir başarı, "Kürt sorunu"nun çözümü hususunda PKK'yı ve ilgili çevreleri tali bir konuma itecek, asıl rol sahibi olarak AKP'yi öne çıkaracaktır. Eylemlerden umut


 
DTP Milletvekili Selahattin Demirtaş,
PKK'nın Ergenekon bağlantısını
reddeten isimlerden. Katıldığı bir TV
programında Türkiye'de sürekli
şiddetin hakim olduğu bir dönemde
Kürt sorununu tartıştığını ifade eden
Demirtaş, "Bu sorunu olağanüstü
durumlarda değil olağan durumlarda tartışmak gerekir. Şu andaki olayları biz desteklemiyor aksine bölgedeki olayların daha da büyümemesi ve kimsenin zarar görmemesi için çalışıyoruz. Şu anda Meclis'te DTP ile görüşmeyi reddeten bir Başbakan var. Kabul edin yada etmeyin DTP bölgeden 2 milyondan fazla oy almış milli bir irade. Siz bizi değil bu insanları kabul etmiyorsunuz" dedi
.
 

edilen, bir kez daha, doğurduğu "kanlı ve mistik" sonuçlarıyla "kafası karışık olan hedef kitle"nin aklını, "siyaset düzleminden ölümlerin ruhaniliğine" çekmek, "safları bozmamaları"nı sağlamaktır. Böyle olacak mı? Bir yanda, yirmi dört yıl, onca ölüm, en ateşli taraftarlarının bile yöntemin ahlakiliği konusundaki biriken itirazları, savaş beylerinin sınıfsal konumu, diğer yanda ise meşru zeminde gelişen Kürt sorunuyla ilgili çözüm potansiyeli. Irmaklar ikinci yana doğru akıyor... Bugün Kürt sorununun çözüm yolunda en büyük engel, başkaları değil doğrudan doğruya PKK'dır. PKK'nın Kürtlere yapacağı en büyük hizmet, kendisini tasfiye etmektir. Elbette hakikaten niyet ve iddiası, en saf haliyle halen "nihai hedefiyle" bağlantılıysa...

Zaman



Bu haber 742 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,684 µs