DTP’de ‘DİN’ çatlağı!

Güneydoğu’da 22 Temmuz’da yaşanan AKP patlamasının, DTP üzerindeki etkisi hayli tedirgin edici oldu. Bu yüzden ve bilindiği gibi parti, politikalarında muhafazakar değerleri hızla ve yoğunluklu biçimde yükseltti.

Demokratik Toplum Partisi'nin Diyarbakır'daki bir mitinginde, dinî kişiliklerin parti otobüsünde ve konuşmacıların yanında yer alması ve yarattığı şaşkınlık hâla hafızalarda.

Güneydoğu’da muhafazakar etkileri kuvvetli kişiler ve kesimler, genel seçimlerde partiyi desteklememişti. Bu tablo, AKP’nin yükselişi ile paralel zamanlamaya denk düştüğünden, parti hayli hasarlı olarak sandıktan ayrıldı.

DTP’nin, Kürt nüfusunun tamamına yakının Müslüman olduğunu görmezden gelmesi, siyasi taktik hatasından kaynaklanmıyor.

Bugün terör örgütü ile ortak zeminden beslenen ve son zamanlarda örgüt politikalarıyla aynı vektörü izlediği iyice hissedilen DTP’nin bu tutumun ardında, örgütün ideolojik kökleri bulunuyor.

Marksist-Komünist teoriden ivmelenen örgütün dine bakışı, partiye de yansımış görünüyordu. Bu çok uzun bir zaman böyle devam etti ve DTP’nin selefi partilerde de din başat aktör konumuna hiç yükselmedi.

İşte 22 Temmuz’da partinin başına gelen bu oldu. Hem haklarını savunduğunu iddia ettiği kesimin dinini görmedi hem de AKP’nin yükselişini göremedi. 

Müslüman kimliğin inandırıcılığı?

“Bugün ise DTP’li yerel yöneticiler ibadet amacıyla camilere gittiklerini, toplantılarına dini liderleri davet ettiklerini ve bu durum karşısında diğer dini liderlerin DTP'yi desteklemekten memnuniyet duyduklarını ifade ediyor.”

Bu ne kadar doğru veya samimi mi bilinmez. Kişilerin dini inançları onlara ait. Ama konu bir partinin dinî samimiyeti olduğunda, yine parti içinde kaygılar yaratabiliyor!

DTP içinde de durum böyle. Siyasi liderlerince dinin böylesine kucaklanması bazı endişeler yaratmış görünüyor. Onlara göre, bugüne kadar sol, Marksist olan, içinde köylüleri hatta liberalleri barındıran parti gün geçtikçe daha dini oluyor. Bu dönüşüm biraz 50 yıl önceki muhafazakar yapıya benzetiliyor ki, hiç memnun görünmüyorlar.

Partililer ve DTP seçmeni içinde bu eğilimde hallice rahatsızlık duyan kesimlerin başında kadınlar geliyor. Partilerinin “laik” ve kadın haklarına saygı gösterdiğine inanan bu kadınlar şimdi, “politik gerekleri anladıklarını, ama bunun tehlikeli bir oyun olduğu”nu ileri sürüyorlar.

DTP'nin dine yönelişinin parti içindeki kadınlar için hayra alamet olmadığı ve partinin DTP şimdiye değin muhafazakarlığa meydan okuyuşunun tehlikeye girebileceğini dillendiriyorlar.

Parti tarafından gerçekleştirilen organizasyonların çoğunda ön planda görünen kadınların muhafazakarlaşmaya itirazları, önümüzdeki yerel seçimlerde DTP’nin bir başka sürprizle karşılaşmasına yol açabilir.