Toptan: AB sizi kabul etmiyoruz derse...

21 Ekim 2008 15:00 tsi
TBMM Başkanı Köksal Toptan, şartlar yerine getirilince AB'nin, ''Hayır, sizi üye olarak kabul etmiyoruz'' diyebileceğini zannetmediğini belirterek, ''Derlerse de 'hadi siz yolunuza, biz yolumuza' deriz''dedi.

Toptan, Kazakistan'da üst düzey kamu yöneticileri eğitim veren Kamu Yönetimi Akademisinde öğretim üyeleri ve öğrencilerine hitap etti.

Toptan, üst düzey kamu yöneticilerine eğitim veren akademinin, Kazakistan'ın olduğu gibi Avrasya coğrafyasının da en seçkin eğitim ve bilim merkezlerinden biri olduğunu, hem Kazakistan'a hem de Türk dünyasına güç kattığını söyledi. Toptan, şunları söyledi:

''Bütün Türklerin ata yurdu olarak gördüğümüz Kazakistan'a gerçekleştirdiğimiz ziyaretler, bizim için herhangi bir dış temas olmaktan daha fazla önem ve değer taşımaktadır. Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in basiretli ve güçlü önderliğinde ciddi ekonomik atılımlar gerçekleştiren Kazakistan, sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle ön plana çıkmış, demokrasi alanında önemli mesafe kat etmiş, bölgesinde lider ülke konumuna gelmiştir.

Bağımsızlığını kazanmasının ardından nükleer silahlardan vazgeçme iradesini gösteren Kazakistan, komşularıyla sorunlarını barışçı yollarla çözme yolunu tercih ederek, tüm enerjisini kalkınma ve ilerlemesine harcamıştır. Bu yaklaşımın doğru bir tercih olduğu Kazakistan'ın bugün ulaşmış olduğu gelişmişlik seviyesinden anlaşılmaktadır.''

Türkiye'nin, ortak tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğu Kazakistan'ın her zaman yanında yer aldığını ve bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren uluslararası camiada hak ettiği yeri alması için tüm imkanlarını seferber ettiğini ifade eden Toptan, şöyle devam etti:

''İki millet arasındaki kardeşliğin doğal bir gereği olarak, Kazakistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Ben, o hükümetin Milli Eğitim Bakanıydım. Bugün Kazakistan'ın uluslararası toplumun aktif ve saygın bir üyesi olarak kabul görmesi Türkiye'ye ve Türk halkına kıvanç vermektedir.

Bu çerçevede, Kazakistan'ın 2010 AGİT Dönem Başkanlığına seçilmesi, bu konudaki desteğini ilk açıklayan ülke olan Türkiye'yi son derece sevindirmiştir. Kazakistan'ın son derece zor ama aynı ölçüde onurlu bir görev olan AGİT Dönem Başkanlığını başarıyla yerine getirmesi için Türkiye olarak elimizden gelen hiçbir desteği esirgemeyeceğimizi bir kez daha dile getirmek istiyorum.

Buna mukabil, Türkiye'nin uluslararası örgütlerdeki adaylıklarına Kazakistan'ın desteğini her zaman yanımızda hissetmekten ayrı bir güç ve gurur duyduğumuzun da altını çizmek istiyorum.

2009-2010 Dönemi BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğine seçilen Türkiye'nin, Kazakistan'ın verdiği desteğe müteşekkir olduğunu da belirtmek isterim. Ayrıca, Kazakistan tarafından Astana'da 17 Ekim 2008 tarihinde düzenlenen 'Tek Dünya: Farklılık Yoluyla İlerleme' başlıklı Forum'un geniş katılımla ve başarıyla gerçekleştirilmesi bizi memnun etmiştir. Forum'a, Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin eş sunucusu konumundaki Türkiye'den de bu konuda yetkin bir bilim ve devlet adamı olan Devlet Bakanı Mehmet Aydın iştirak ederek katkı sağlamıştır.''

-TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER PARLAMENTER ASAMBLESİ-

Türk dünyasının duayeni konumundaki Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in 2006 yılında Antalya'da gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesinde dile getirdiği, Türk devletleri arasında  ''Parlamenterler Asamblesi'' kurulmasına ilişkin önerinin büyük ses getirdiğini anlatan Toptan,  şöyle konuştu:

''Böyle bir Asamblenin Türk dünyasındaki siyasi ve kültürel dayanışmanın arttırılmasına, ortak meselelere birlikte çözüm aranmasına, ülkelerimiz arasındaki yakınlaşmaya ve gönül bağının güçlenmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu bağlamda, Nazarbayev'in söz konusu önerisine dört elle sarılarak, güçlü ve önemli bir kuruluş olmasını arzuladığımız Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesini bir an önce hayata geçirmek için yoğun bir çalışma içerisine girdik. Söz konusu Asamblenin kurulmasına ilişkin anlaşmanın hazırlanması amacıyla bu yıl birincisi Antalya'da ikincisi, Astana'da iki hazırlık toplantısı düzenlendi.

Şu anda Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesine Dair Anlaşma taslağı büyük ölçüde tamamlanmıştır. Söz konusu anlaşmanın, bu yılın sonlarında TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenecek bir Parlamento Başkanları toplantısında İstanbul'da imzalanmasını arzu ediyoruz. Bu anlaşmaya en geniş sayıda parlamentonun taraf olması ve çalışmalara aktif olarak katılmaları söz konusu projenin başarısını etkileyecektir.

Bu bağlamda, buradan bir kere daha tüm Türk devletleri parlamentolarını bu oluşumun çatısı altında görmek istediğimizi yinelemek istiyorum.''

-ATATÜRK ANITI KARARI-

TBMM Başkanı Toptan,  Kazakistan'ın Başkent Astana'ya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Atatürk anısına anıt dikme kararı aldığını anımsatarak, ''Bu karar bizi memnun etmiş ve onurlandırmıştır. Bu büyük jestten dolayı en içten teşekkürlerimizi iletmek isterim. Kazakistan, attığı bu adımla dostça ve kardeşçe ilişkilerimize yaklaşımını bir kez daha ortaya koymuş ve gönlümüzdeki yerini daha da pekiştirmiştir'' diye konuştu.

-''HAYATIMDA HER ZAMAN ÖNEMLİ YERİ OLDU''-

Türkiye ve Kazakistan'ın içinde yer aldığı Türk Dünyasının hayatında her zaman önemli bir yeri olduğunu ifade eden Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı görevinde bulunduğum 1991-1993 yılları arasında Türk Dünyası arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için özel gayret sarf ettim. Kazakistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türk Hükümeti adına Türk cumhuriyetlerini kapsayan ilk geziyi gerçekleştiren heyette ben de vardım.

Yani o tarihlerde bağımsızlığına yeni kavuşan Kazakistan'ın ilk resmi ziyaretçileri biz olduk.  Milli Eğitim Bakanlığı yaptığım dönem boyunca Türk Dünyası ile aramızda eğitim köprüleri kurmak için Kazakistan'ın da aralarında yer aldığı bu ülkelerden 10 bine yakın öğrenciyi ülkemizde ağırladık.  Bizim uygulamasını başlattığımız Büyük Öğrenci Projesi kapsamında bugüne kadar 4000'e yakın Kazak genci Türk üniversitelerinde tahsil görmüştür.''

İki ülke arasındaki sevgi ve dostluğa dayalı ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayan bu öğrencilerin büyük bir kısmının eğitimlerini tamamlayıp yurtlarına dönerek önemli görevler üstlendiklerini anlatan Toptan, şöyle konuştu:

''Toplumlarımızı birbirlerine yakınlaştıran dostluk köprüleri kurmak amacıyla başlattığımız o çalışma eğer devam etmiş olsaydı, şu anda yaklaşık 100 bin öğrenci eğitimden geçmiş olacaktı. Ayrıca, Türk Cumhuriyetleri Eğitim Bakanları konferansları topladık.  Buralara örnek okullar açtık, ortak tarih ve edebiyat alanlarında çalışmalar yaptık.  Ülkelerimizi ortak geleceğe taşıyacak bu projeleri yürütürken akademik alandaki çalışmalara da büyük önem verdik.''

-AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ-

Kazakistan'daki Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesinin, Türkiye ve Kazakistan'ın birlikte kurdukları Türk dünyasının ilk devlet üniversitesi olduğunu belirten Toptan, ''1992 mayıs ayında kuruluş protokolünü ben imzaladım.  Bugün bu güzel üniversite modern yerleşkeleri, tecrübeli akademik kadrosu, binlerce öğrencisi, fakülte ve yüksek okulları ile Türk Dünyasının öğretmeni olan Hoca Ahmet Yesevi gibi ışık saçmaktadır'' dedi.

Türkistan'daki Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesinde her iki ülke gençlerinin yan yana eğitim gördüklerini kaydeden Toptan, Ahmet Yesevi Üniversitesinin uluslararası alanda tanınmış daha etkin bir yükseköğretim kurumu olmasına yönelik son dönemde atılan adımları da olumlu bulduğunu ve desteklediklerini söyledi.

Kazakistan ile Türkiye arasında eğitim alanındaki yoğun ilişkilerin bugün de devam ettiğine işaret eden Toptan,  Kazakistan'da yaşayan Türk vatandaşlarının çocuklarının Kazak eğitim kurumlarında Kazak kardeşleriyle yan yana eğitim görmelerinin kendilerini memnun ettiğini ifade etti.

-EKONOMİK İLİŞKİLER-

Türk girişimcilerin, Kazakistan'da gıda üretiminden, inşaat malzemeleri üretimine, ilaç-kimya sanayinden telekomünikasyon alanına, bankacılıktan otel yapımı ve yönetimine kadar birçok sektörde faaliyet gösterdiklerini anlatan Toptan,  özellikle inşaat sektöründe Türk firmalarının etkinliğinin artarak devam ettiğini, bu alanda yatırımlarının 7 milyar dolara yaklaştığını, Astana'nın yüzde 60'ının Türk firmalarınca inşa edildiğini söyledi.

Kazak Parlamento binasının da bir Türk şirketi tarafından inşa edildiğini öğrenmekten ayrıca memnuniyet duyduğunu ifade eden Toptan, şunları söyledi:

''Kazak sermayesinin de Türkiye'ye yatırım yapmaya başladığını memnuniyetle izliyor ve bu gelişmeyi içtenlikle destekliyoruz.

Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi ile Ceyhan rafinerisi gibi enerji alanındaki diğer büyük yatırımlarda Kazak tarafını Türkiye'de yatırım yapmaya davet etmek istiyorum. Kazak firmalarıyla madencilik, enerji, finans ve turizm gibi pek çok alanda, Türkiye'deki büyük ölçekli projelerde işbirliği yapabileceğimizi düşünüyorum.

Kazakistan'ın BTC'ne katılımına ilişkin anlaşmanın onaylanmasından dolayı büyük memnuniyet duyduk. Bundan sonra Kazak petrolünün de Ceyhan'dan dünya pazarlarına iletilecek olması hem ülkelerimiz arasındaki sıcak ilişkileri pekiştirmesi hem de enerji güvenliğinin artırılması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.

BTC Projesine katılımınız enerji güvenliğinin sağlanması bakımından yalnızca Türkiye'de değil tüm dünya da memnuniyetle karşılanmıştır. Orta Asya'yı, Türkiye toprakları üzerinden batıya bağlayan projelere Kazakistan'ın katılımı iki ülke ilişkilerini daha da güçlü biçimde birbirine kenetleyecektir.

-''TÜRK MİLLETİ,  HER ZAMAN DESTEKLEDİ''-

Türk Milletinin, her zaman Kazak kardeşlerinin egemenlik, kalkınma ve demokrasi yönündeki çabalarını içtenlikle desteklediğini, Kazakistan Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için gayret gösterdiğini belirten Toptan, iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluk temeline dayanan ilişkilerin artarak süreceğini söyledi.

Katılımcılara çalışmalarında başarılar dileyen Toptan,  sözlerini Kazakça ''Nazarınıza rahmet (dikkatiniz için teşekkür ederim)'' ve  ''Kurmetindi ulsınamın (saygılarımı sunarım)'' diyerek tamamladı.

-SORULARI YANITLADI-

Toptan, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin perspektifinin ne olduğuna ilişkin soruyu yanıtlarken, AB ile müzakerelere başlayan Türkiye'nin, hukuki, siyasi ve ekonomik alanda reformlar gerçekleştirdiğini ve gerçekleştirmeye devam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin 2014 yılına kadar üyelik şartlarının tamamını yerine getireceğine inandığını ifade eden Toptan, AB'nin yapılan reformlara rağmen, ''Türkiye'nin üyeliğine soğuk bakması halinde, bunu dünyaya anlatamayacağını'' belirtti.

Toptan, Türkiye'nin, AB ile ilişkilerini sürdürürken, başka ülke ve bölgelerle olan ilişkilerinden vazgeçmeyeceğini belirterek,  Türkiye'nin, Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri, ABD ve Rusya ile çok yakın ilişkileri bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin, Avrupa'daki önemli organizasyonların içinde kurucu ya da sonradan katılan ülke olarak yer aldığına, 4 milyon vatandaşının Avrupa'da yaşadığına dikkati çeken Toptan, ''O nedenle, şartları yerine getirince, AB'nin, bize 'Hayır, sizi üye olarak kabul etmiyoruz' diyebileceğini zannetmiyoruz.  Derlerse de 'hadi siz yolunuza, biz yolumuza' deriz'' diye konuştu.

 

AA

Bu haber 588 defa okundu.