10 yıl önce uyardı! | " /> 10 yıl önce uyardı! | "/>

En Sıcak Konular

ABD’li bilim adamı 10 yıl önce uyardı!

20 Ekim 2008 11:47 tsi
ABD’li bilim adamı 10 yıl önce uyardı! Zararlı mı, zararsız mı, tartışmaları da sürüp gidiyor. Türkiye'de Biyogüvenlik Yasa Taslağı Başbakanlığa sunuluyor. Oysa, 1999 yılında ABD’li bilim adamı, Dr. John Fagan, ABD hükümetine karşı açtığı davada GDO’ların zararlarını tek tek saymı

Transgenik organizma ve gıdaların tehlikeli olup olmadıkları GD organizma ve ürünlerden kar sağlayanlar arasında tartışıladursun tehlikelerin çoktan farkına varmış bir bilim adamı ABD hükümetine karşı açtığı dava ile bu konudaki görüşünü çoktan söylemişti. Bunu anlayabilmek için dilerseniz moleküler biyoloji alanında oldukça tanınmış ve söz sahibi bir biyokimyacı olan John Fagan'ın Amerikan Federal mahkemesinde ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Sekreterliği temsilcisi olarak Dona Shalala'ya karşı açtığı davanın iddianamesini bir okuyalım.
Bu iddianame yalnızca Fagan'ın kişisel görüşünü değil ama birçok nitelikli bilim adamından oluşan Biyobütünlük Birliği (Alliance for Biointegrity) adlı grubun Genetik Mühendisliğine bakışını özetlemesi açısından önemli.
Bilimsel geçmişi onu, görüşlerini göz ardı edemeyeceğimiz bir bilim adamı konumuna yükseltirken yaptığı seçimler para ve iktidar hırsından uzak olduğunu gösteriyor...  

İşte John Fagan’ın iddianamesi:
“İddianame: 
KOLOMBİYA EYALETİ BİRLEŞİK DEVLETLER EYALET  MAHKEMESİ
Davacılar. BİYOBÜTÜNLÜK BİRLİĞİ (ALLIANCE FOR BIO-INTEGRITY) ve diğ. 
Davalılar. DONNA SHALALA, ve diğ.
İddianame No. 98-1300 (CKK) 
John Fagan’nın (Ph.D) İFADESİ
I, John Fagan, ifadesi:

1. 103 Full Moon Sokağı, Fairfield, IA 52556’da ikamet etmekteyim.

2. Kimya dalında ‘cum laude’ onur derecesiyle B.S. (Bachelor of Science-Bilim Bakeloryası) ünvanımı Washington Üniversitesi’nde, biyokimya ve moleküler biyolojide Yrd. Doç. (Ph.D) ünvanımı Cornell Universitesi’nde aldım. Daha sonra 7 yıl Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde (NIH) moleküler biyoloji alanında araştırma yaptım. Bu yedi yılın ilk dönemlerini  Yrd. Doç araştırma görevlisi olarak, 1980’den 1984’e kadar olan bölümünü de kendi araştırma gurubumla çalışarak geçirdim. 1984’te araştırma laboratuvarımı Ulusal Sağlık Enstitülerinden MUM Üniversitesine taşıdım. Şu anda MUM Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji ve Biyokimya Profesörü, Fizyoloji ve Moleküler ve Hücre Biyolojisi Başkan Yardımcısı ve Yüksek Lisans Programları dekanıyım.

3. Moleküler Biyoloji profesörü olarak Ulusal Sağlık Enstitülerinden 2.5 milyon $’dan fazla araştırma ödeneği aldım. Bu ödeneklerin amaçlarından biri kanserojenler ve çevre kirleticilerinin gen expresyonunu nasıl etkilediğinin araştırılmasını desteklemekti. Bu ve ilgili konularda 30’dan fazla bilimsel makale yayınladım. Bu makaleler Molekül ve Hücre Biyolojisi, Biyolojik Kimya Dergisi, Moleküler Biyoloji Dergisi ve Biyokimya Dergisi gibi   uluslararası düzeyde tanınan, hakemli dergilerde yayınlandı. Aynı zamanda bilimsel dergilerde editoryal danışman ve hakem olarak görev yapıyorum.  1991 ile 1995 yılları arasında Ulusal Kanser Enstitüsünden Araştırma Kariyer Geliştirme Ödülünü aldım.

4. Dikkatle düşünerek verdiğim karar şudur ki rekombine DNA teknolojisi (genetik mühendisliği) ile yeni bitki türleri üretmek geleneksel ıslâh yöntemlerinde görülmeyen gıda güvenliği riskleri taşımaktadır.

4[a]. Örneğin, yabancı bir DNA’yı bir organizmanın genomuna eklemek bu organizmadaki bir ya da daha fazla genin davranışında tahmin edilemeyen bozukluklara yol açabilir.  Dahası, yabancı genlerin yeni yerleşimlerinde faaliyet göstermelerine olanak verilmesi bu genlerin sürekli olarak  virüs ve bakteri destekçileriyle (promoter) birleşerek konukçu organizmanın karmaşık düzenleyici sisteminden bağımsız hareket etmelerine neden olur. Artı, bu güçlü destekçilerin varlığı genlerin ekpresyon düzeylerini değiştirebilir. Bu faktörler nedeniyle elde edilen gıdalar toksik, alerjik ya da bir başka deyişle zararlı olabilir. 

5. Genetik mühendisliğin hassasiyeti tam tahmin edilemeyen ve belirsizliklerin olduğu bir teknoloji olduğunu vurgulamak gerekir.  Biyoteknologların herhangi bir durumda ne tür özel değişimlerin gelişeceğini güvenilir bir şekilde tahmin etmeleri mümkün değildir. Ayrıca genetik materyalin transfer edildiği ya da genetik materyalin alındığı her iki organizmada da normalde var olmayan toksinler ve diğer zararlı maddelerin oluşabileceği iyi bilinmektedir. Örneğin yayınlanmış bir araştırma genetik olarak değiştirilmiş bir tütünün, ne tütünde ne de genlerin transfer edildiği organizmada daha önce var olmayan toksik bir maddeyi içerdiğini göstermiştir. 

6. Sonuç olarak Gıda ve İlaç Örgütü (FDA)’nın, “yalnızca -ilgili- türlerin özelliklerini bildiğimizde genetik olarak değiştirilmiş organizmanın güvenliği konusunda emin olabiliriz” iddiası bilimsel olarak geçersizdir. Genetik olarak değiştirilmiş bir organizmanın güvenilirliğini doğru bir şekilde değerlendirmenin yolu, beklenmeyen ve istenmeyen (niyet edilmemiş) değişimleri iyice test etmektir. Bu ise yalnızca yabancı genetik materyal tarafından üretildiği bilinen maddenin-maddelerin özütlerinin (ekstraktlerinin) değil,   gıdanın tamamının iyi planlanmış beslenme araştırmalarıyla incelenmesini gerektirir.

7. Genetik olarak değiştirilmiş gıda üreten tek bir organizmanın bile güvenliğini temin eden bir araştırma raporu benim bildiğim kadarıyla akran görüşlü-hakemli (peer rewieved) bilimsel literatürde bulunmamaktadır. Bu literatürde genetik olarak değiştirilmiş gıdaların  genel olarak –ya da bu kategorideki özel herhangi bir gıdanın- tüketiciye zarar vermeyeceğini inandırıcı bir biçimde temin edecek temeli oluşturan yayınlanmış herhangi bir delil yoktur.

8. Ayrıca  benim düşünceme göre genetik olarak değiştirilmiş gıdaların güvenliği konusunda nitelikli bilim adamları camiasında da bir görüş birliği yoktur. Birçok uzman bu gıdaların geleneksel yöntemlerle yetiştirilmiş benzerleriyle aynı derecede güvenli kabul edilebileceğini iddia etse de ben aksini düşünen ve bu gıdaların oldukça tehlikeli olduğunu düşünen çok sayıda nitelikli uzman tanıyorum

9. Genetik mühendisliğinin çeşitli uygulamalarının
(a) DNA’nın hassasiyeti ve canlı sistemin geri kalanıyla etkileşimini
ve
(b) genetik müdahalelerin sonuçlarını tahmin ve kontrol etme yeteneğimizi hiçe saydığına dair farkındalığım arttığında, kendi bilimsel çalışmalarımın bu uygulamaları yaygınlaştırmak ve hızlandırmak isteyenlere ne kadar yardımcı olduğunu görünce kaygılandım.
Bu nedenle Kasım, 1994’te ‘biyoteknolojide sorumsuzluk’ olarak nitelendirdiğim bu eğilimlere karşı etik bir duruş almaya karar verdim, toplum karşısında uyarılarımı artırdım, aldığım 613,882 $’lık Ulusal Sağlık Enstitüleri hibesini geri verdim ve 1.25 milyon $’lık hibe başvurumu da geri çektim. 

10. Benzer etik kaygılardan ötürü de bu davada davacı olmaya karar verdim. Gıda ve İlaç Kurumu’nun (FDA) siyasetinin altında yatan varsayımlar bilimsel düşüncenin öylesine dışındadır ki ulusal gıda güvenliğimizi koruyacak sağlam bir temel oluşturamaz.
Ne talihsizliktir ki federal mahkeme bu sorunu düzeltmek için tek pratik çözüm gibi görünmektedir. Ancak hal böyle olunca gerçeği bilen bir bilim adamı olarak bilimsel olarak güvenilir ve ahlaki açıdan sorumlu bir kamu siyaseti için sesimi duyurmanın bir görev  olduğunu hissediyorum. Umarım davacı olarak bu görevimi yerine getirebilirim..

11. 28 U.S.C. sec. 1746’ya uygun olarak tüm bunların doğru olduğunu yalan beyanda bulunmanın cezasını göze alarak bildiriyorum.
 
28 Mayıs, 1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
 
John Fagan, Ph.D.”
Sunuş ve Çeviri: Levent KARTAL

Kaynak: www.ekolojistler.org

 



Bu haber 1,519 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,933 µs