En Sıcak Konular

Konsey'de Türkiye'yi neler bekliyor

18 Ekim 2008 02:32 tsi
Konsey'de Türkiye'yi neler bekliyor Türkiye BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildi

Devlet geleneğiyle tarihsel birikimi, Avrupa-Ortadoğu ekseniyle iç içe toplumsal ve kültürel yapısı ve jeopolitiği Soğuk Savaş sonrası Türkiye’ye önemli misyon biçiyor. Türkiye BM Güvenlik Konseyi’ne giriyor. Türk diplomasisinin yapacağı çok şey var.  iyibilgi özel

Türkiye, Batı Avrupa bölgesinden aday olduğu 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimlerinde, Batı Avrupa grubunda 1. turda üçte iki çoğunluğu alarak 151 oyla BM Güvenlik Konseyi üyesi oldu. Dünyada alınan önemli kararların tescil makamı olan Güvenlik Konseyi Türk diplomasisinin omuzlarına önemli sorumluluklar yükleyecek. Türkiye gerilimin arttığı Kafkaslar ve Ortadoğu bölgeleriyle dünyanın diğer çatışmalı alanlarında elini taşın altına sokacak. Türk diplomasisi Irak, İran ya da Rusya ile ilgili BM’nin alacağı hayati kararlarda söz hakkına sahip olacak.

Güvenlik Konseyi neden önemli?

Soğuk Savaş sonrasında ABD’nin tek taraflı tutumu neticesinde Washington karar merkezini NATO ve G-8 gibi kurumlara kaydırmaya çalışsa da Irak savaşı sonrası BM’nin önemi tekrar arttı. ABD’nin BM’nin olurunu almadan giriştiği Irak savaşında yaşananlar daha sonra Başkan Bush’u da geri adım attırdı ve Amerikan yönetimi Irak ya da diğer kritik konularla ilgili BM’nin görüşlerine önem vermeye başladı. ABD Başkanlık seçimlerine adaylığını koyan adayların her ikisi de BM’nin önemini kavrıyor ve ülkelerinin bundan sonra müttefikleriyle birlikte BM çatısı altında ortak çalışacaklarını vurguluyor.

Her ne kadar kurumla ilgili reform çağrıları ağırlık kazansa da bu BM’nin bir süre daha önemini koruyacağını ve karar alım merkezi olacağını gösteriyor. Zira İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad BM’nin 2. Dünya Savaşı galiplerinin elinde olduğunu haklı bir şekilde savunup kurumun yeni şartları karşılamadığını, bu yüzden reform yapılması gerektiğini belirtse de İran BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığını koymak zorunda kaldı. Üyelik hakkını kazanamayan İran için de BM güvenlik konseyi üyeliği çok önemliydi. Çünkü İran’a yönelik yaptırım kararlarının merkezi de BM Güvenlik Konseyi.

Diğer yandan ABD’nin BM’yi bay-pas ederek giriştiği Irak savaşına karşı çıkarken uluslar arası kurumu ön plana çıkarmaya çabalayan AB ülkeleri ile Rusya ve Çin de BM Güvenlik Konseyi’nin bir süre daha önemini koruması için çaba sarf edecek. Çünkü AB, BM yoluyla ‘tek taraflı’ adımların önünü tıkarken, Rusya ve Çin Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olarak imtiyazlarını kaybetmek istemeyecek. Tüm bunlar BM Güvenlik Konseyi’nin öneminin, en azından Türkiye’nin üyeliği boyunca, süreceğini, hatta yaşanacak bölgesel ve küresel gerilimler nedeniyle öneminin bir süre giderek artacağını ortaya koyuyor. İşte bu yüzden Türkiye’nin zamanlaması oldukça önemli.

Türkiye’yi neler bekliyor

İşte Türk diplomasisi önümüzdeki süreçte bu önemli kurumda hayati sınavlar verecek. BM Güvenlik Konseyi önemli konularda karar alım merkezi olduğu için Türkiye pek çok konuya kafa yoracak.
Elbette Türkiye’nin sık sık karşılaşacağı konulardan birisi İran olacak. Uzun tartışmalardan ve özellikle Rusya ve Çin’in yumuşatan vetosuna rağmen İran’a yaptırım konusunda pek çok karar imza atan Güvenlik Konseyi bundan sonra da Tahran’ı nükleer çalışmaları nedeniyle pek çok kez masaya yatıracak. Çünkü İran konusu BM’nin ‘çözülmeyen’ dosyaları arasında bulunuyor. Böylece Türkiye’nin eli komşusu ama aynı zamanda bölgesel rakibi İran’a karşı önemli oranda güçlenecek. Bu Türkiye’nin doğu komşusuyla ilişkilerini daha üs seviyeye çıkarması için hem bir şans hem de içinde bazı riskler barındırıyor.

Türkiye’nin omuzlanacağı sorumluluklardan birisi de Rusya ile ilgili olacak. Batı ile Rusya arasında geçtiğimiz aylarda Kafkaslarda yaşanan gerilim önümüzdeki süreçte bölgenin daha fazla sürtüşmeye açık olduğuna işaret ediyor. Bu ise BM’nin ve Türkiye’nin daha fazla tartışmalara katılacağı anlamına geliyor.

Elbette Türkiye’nin karşılaşacağı sorunlar sadece bunlardan ibaret değil. Uluslar arası suyollarının güvenliğinden Latin Amerika’ya, Uzak Asya’da yaşanacak gerilimlerden, Afrika’nın sorunlarına Ankara küresel konularda söz sahibi oluyor. Önümüzdeki iki yıl boyunca bu konularda Türkiye’nin fikri sorulacak, ayrıca bir karar vermesi beklenecek. Türk dış politika yapıcıları daha önce ilgilenmedikleri konularda yoğunlaşacak, belki de Türkiye’nin daha önce iletişim kurmadığı pek çok ülke Türkiye’ye ‘dert anlatacak.’ Bu Türk diplomasisi için yorucu, ancak oldukça verimli iki yıl olacak. Türkiye’nin hem ismi duyulacak hem de bu yoğunluk ekonomik olarak da geriye dönebilecek.

iyibilgi.com



Bu haber 981 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,504 µs