O gazete Erdoğan'a kırgın

17 Ekim 2008 11:51 tsi
Taraf'ın iki önemli yazarından Erdoğan'a salvolar...

Ergenekon operasyonu dahil pek çok konuda yaptığı yayınlarla iktidar partisine ‘can simidi’ sağlayan Taraf gazetesi Başbuğ’un basın özgürlüğü ile çelişen açıklamalarına Erdoğan’dan destek gelince ‘kırgın’lığını gizleyemedi. İşte gazetenin iki önemli yazarından Erdoğan’a salvolar… iyibilgi zoom

Taraf gazetesinin Aktütün saldırısı sonrasında yaptığı manşetler, ardından Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un ‘terör örgütünü başarılıymış gibi gösterenler akacak kanın sorumluluğunu taşır’ şeklindeki sert açıklaması ve ardından Askeri Mahkeme’nin koyduğu yayın yasağı. Türkiye Aktütün saldırısından sonra tekrar tartışmalı bir döneme giriyor.

Öte yandan hükümetin asker ile basın arasındaki bu tartışmaya nasıl yaklaşacağı soru işaretiydi. Zira çok değil sadece bir yıl önce 27 Nisan e-muhtırası ile sarsılmış hükümetin en güçlü dayanağı kendisini destekleyen ve Türkiye’de demokrasinin güçlenmesini isteyen basın kuruluşları olmuştu. Taraf gazetesinin son bir yılda AK Parti hükümetine verdiği destek hala hafızalardayken benzeri basın kuruluşları hükümet yandaşlığı yapmakla suçlanmış, sözkonusu gazetelerin yöneticileri ise Türkiye’nin demokrasisini savunduklarını belirtmişti.

Org. Başbuğ’un basına yönelik sert çıkışına sivil iradenin nasıl tepki verdiği önce Cumhurbaşkanı Gül, ardından Meclis Başkanı Köksal toptanın açıklamalarıyla belirginlik kazandı. Ardından Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı Başbuğ’u açık bir şekilde desteklemesi Taraf gazetesinin bugün Erdoğan’a yönelik sert bir başlıkla çıkmasına neden oldu. Taraf bugün ‘Paşasının Başbakanı’ manşetiyle okurlarının karşısına çıktı.

Başbakan cesur olamadı

Öte yandan gazetenin baş yazarı Ahmet Altan ile Genel Yayın Yönetmeni Yasemin Çongar köşelerinden Erdoğan’ı eleştirdi. Altan ‘Bu da öyle bir başbakan…’ başlıklı yazısında şunları yazdı: Başbakan kalkıyor, parmağını sallayarak kendi halkını tehdit eden genelkurmay başkanını destekliyor. Ne ölen çocukların hesabın soruyor, ne çarpık bir hukuk sistemini düzeltmek istiyor. Tehditkar bir generalin tehditlerine kendi tehditlerini ekliyor. O generalin üslubuyla ‘gerçekleri öğrenmek isteyenlere’ karşı çıkıyor. Paşasıyla iyi geçinecek. Geçen yıl başbakana verilen muhtıranın altında o paşanın imzası vardı. O zaman o muhtıraya başbakan cesaretle karşı çıkmıştı. Arkasında bulduğu halk desteğinin nedenleri arasında, gösterdiği o cesaret de bulunuyordu. Kendisini ve iktidarını cesaretle korudu ama iş çocukları korumaya gelince o cesaret uçtu gitti. Daha önce de böyle yapmıştı. Şemdinli’de suçluların ortaya çıkarılmasını engellemiş, olayı aydınlatmaya çalışan savcının meslek hayatını sona erdirmişti. Askerle anlaşmanın kendi iktidarına yardım edeceğini sanmıştı. Ne kadar yanıldığını cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yediği muhtırayla gördü.

Başbakandan bu kadarını beklemek fazla

Erdoğan’a benzer bir eleştiri de gazetenin genel yayın yönetmeni yasemin Çongar’dan geldi. Çongar ‘Böyle Başbakana böyle komutan’ başlıklı yazısında şunları belirtti: Hükümet Dağlıca ve Aktütün gerçeklerini sorup öğrense ve eğer ortada bir askeri ihmal hata ya da zaaf varsa bunun gereğini yapsa, yaptığını da kamuoyuna açıklasa daha güvenli bir ülke olmaz mıyız? Ama galiba Şemdinli’de bir kitapçı bombalayan askerler yerine, onlar hakkında iddianame yazan savcının cezalandırılmasına göz yummuş bir başbakandan bu kadarını beklemek bile fazla…

Kimse PKK’yı başarılı göstermiyor

Öte yandan Org. Başbuğ’un ‘terör örgütünü başarılı gösterenler’ diye suçladığı gazetenin önde gelen kalemlerinden Murat Belge köşesinden Genelkurmay Başkanı’na yanıt verdi. Belge şunları yazdı: PKK’nın başarılı olduğunu, PKK’lılardan başka söyleyen yok … PKK bu çağın genel entelektüel iklimine uyum sağlamış bir örgüt değil. Önce uluslar arası ortamda varoluşunu silah ve ölüm üstüne kurmuş bir örgütün bir takım marjinal kesimler dışında kimsenin hayranlığını kazanmasına imkan yoktur.

iyibilgi.com

Bu haber 1,436 defa okundu.