Hayal'ın hayali Ruslara karşı savaşmak

15 Ekim 2008 15:35 tsi
İstihbarat Daire Başkanlığı'nca mahkemeye gönderilen bilgilendirme raporunda emniyeti bilgilendiren yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel, Yasin Hayal'in en büyük hayalinin Ruslara karşı savaşmak olduğunu söylüyor.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 'in öldürülmesiyle ilgili olarak yargılandığı mahkemeye İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in gönderdiği 90 sayfadan oluşan ve 74 sayfası "çok gizli bilgiler" içerdiği için mahkeme tarafından geri gönderilen raporlarda yer alan bir bilgi notunda, cinayetin azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan Yasin Hayal'in en büyük hayalinin Ruslara karşı savaşlmak olduğu bilgilerine yer veriliyor.

"YASİN HAYAL'İN EN BÜYÜK HAYALİ RUSLARA KARŞI SAVAŞMAKTI"
Trabzon Emniyeti'nce mahkemeye gönderilen gizli yazıda, Gazeteci Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi sıfatıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Yasin Hayal'in Çeçenistan sevdasına da yer veriliyor. Trabzon emniyetinin yardımcı istihbarat elemanı (YİE) olan Mehmet Kurt kod adlı Erhan Tuncel, 21 Kasım 2004 yılında emniyet mensubu Ahmet Dede'ye verdiği bilgide, önce Yasin Hayal'ın Mc. Donals'ı bombalaması sonrası nerelerde saklandığını söylüyor. Tuncel bu bilginin ardından Yasin Hayal ile ilgili şu detayları polise anlatıyor:

"Yasin hayal'in en büyük hayali Çeçenistan'a giderek Çeçenlerin yanında yer almak ve  Ruslara karşı savaşmaktı. Ve devamlı arayış içerisindeydi. Ağustos ayı içerisinde Çeçenistan'a gitmek için yurt dışına gitti ama Çeçenistan'a geçmeyi başaramadı"

HAYAL'İN ÇEÇEN MÜCAHİDİ "RIFAİ"
Erhan Tuncel, Yasin Hayal'in Çeçenistan'a girmeyi başaramadığını anvak sınırda bir mücahide telefonunu vererek ondan yardım alacağını söylediğini belirterek şu bilgileri de emniyet görevlisine bildirdi:

"Yasin Hayal Çeçen sınırından geldiğinde bana Rıfai isimli bir Çeçen mücahidiyle tanıştığını ve bu şahsa kendi telefonunu bıraktığını, gitme işini ayarladığında bu şahsın kendisini arayacağını söyledi. Yaklaşık 6-7 ay önce Yasin ile birlikte kendisinin arkadaşı olan ve Taşbaşı civarından Çömlekçi mahallesine inen arada dini içerikli kaset ve CD satan Yücel isimli şahsın dükkanına gittik. Bu şahsın Yasin'in Çeçenistan'a gitme konusunda yardımcı olacağını söylemişti. Ancak Yücel isimli şahıs da duyduğum kadarıyla 4 aydan beri kayıpmış"

TUNCEL'İN GÖZÜNDE HAYAL DİNİ DUYGULARI AĞIR BASAN BİR KİMLİĞE SAHİP
Trabzon emniyetinin yardımcı istihbarat elemanı (YİE) olan Mehmet Kurt kod adlı Erhan Tuncel yine aynı tarihte verdiği bilgi notunda Yasin Hayal'den hem arkadaşı hem de dini duyguları ağır basan bir kişilik olarak bahsediyor.

Tuncel'in bu bilgileri doğrultusunda emniyetin yaptığı değerlendirmede de Erhan Tuncel'in verdiği bilgiler çerçevesinde "Radikal dini bir oluşum içinde yer alan" Yasin Hayal ile ilgili çalışmaların devam ettiği de vurgulanıyor.

"DEVLET SIRRI OLUP OLMADIĞINA DEVLET KARAR VERSİN"
Mahkemenin 74 sayfasını "Devlet sırrı" olarak nitelendirdiği 90 sayfalık raporun 16 sayfalık bölümünde yer alan diğer bilgi notlarında Erhan Tuncel'in Yardımcı İstihabarat Elamanı olarak çalıştığı dönem içerisinde İstihbarat Daire Başkanlığı'na toplam 11 kez buluşma gerçekleştirdiği, 10 kez de haber raporu gönderdiği belirtiliyor. Erhan Tuncel'in 17 Şubat 2006 ve 12 Nisan 2006 tarihli 9 ve 10 numaralı haber notlarında Yasin Hayal'in 'Hrant Dink'e yönelik bir eylem gerçekleştirebileceği' bilgisine yer verildiği ve bilginin 17 Şubat 2006'da resmi yazı ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne gönderildiği ifade ediliyor.

Trabzon Emniyeti'nce mahkemeye gönderilen gizli yazıda, Gazeteci Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi sıfatıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Yasin Hayal'in, Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından 3'er aylık dönemleri kapsayacak şekilde 5 kez mahkeme kararı ile teknik takibe alındığı ve iletişim tespiti yapıldığı bilgisine de yer veriliyor. Yani 19 Ocak 2007'de Hrant Dink öldürüldüğünde Yasin Hayal teknik takip altında görülüyor.

7. duruşmada söz alan müdahil vekili avukat Fethiye Çetin, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek tarafından dosyaya gönderilen ve gizlilik gerekçesiyle büyük kısmı geri gönderilen evrakların yeniden istenilerek müdahil vekillerin de katıldığı bir oturumda değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Konuyla ilgili Bahri Belen ise söz alarak, "Belgelerin devlet sırrı olup olmadığı Ramazan Akyürek tarafından değil, mahkeme tarafından karar verilmesi gereken bir konudur" dedi. Belen, "Şayet belgeler devlet sırrı ise bizim meslek etiğimiz gereği bunları açıklamamız yasaktır. Bu konuda belgeleri inceleyen naif hakime nasıl güveniliyorsa, bizlere de bu konuda güvenilmelidir" diye konuştu.

gazeteport

Bu haber 847 defa okundu.