Baykal haklı! Türkiye’ye büyük kumpas!

CHP lideri Deniz Baykal’ın bugün Meclis’teki parti grubunda yaptığı konuşmada bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Baykal şunları söylüyor: Dağlıca oldu Irak’la ilişkilerlimiz resmi temas noktasına geldi. Aktütün oldu Kuzey Irak’la resmi temas noktasına geldi. Bu saldırılar Türkiye’yi yönlendirmek için mi yapılıyor nedir bunun hedefi…

Yani Deniz Baykal terör saldırıları ile Türkiye’ye büyük bir kumpas kurulduğunu ilan ediyor. Aslında çok haklı. Çünkü geriye yaslanıp büyük resme baktığınızda Türkiye’nin garip bir anaforun kıyısına getirilmeye çalışıldığı gözler önüne seriliyor.

DTP gerçekten bir köprü mü?

Fazla ön yargıya gerek yok… Seçimlerin yapılmasına beş ay kala DTP kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya. Üstelik hükümet parti kapatmayı zorlaştıracak anayasal adımı atmıyor, atamıyor. Böylece partinin kapatılması için kimsenin istemeyeceği bir ortam yaratılıyor. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, DTP lideri Ahmet Türk’ün bugün dile getirdiği şu sözlerin altını çizmek gerekiyor: DTP Türkiye’de bir köprüdür. Bu köprünün yıkılması felakete götürür. Köprüleri yıkmak kolay ancak faturası ağır olur.

Elbette DTP’nin bir köprü olup olmadığı soru işareti. Çünkü parti Türkiye’deki ‘Kürt’leri temsil etmiyor. En azından AK Parti’ye ya da Türkiye’deki diğer siyasi partilere oy veren milyonlarca vatandaşımız bunun bir kanıtı. Üstelik son yıllarda DTP tabanında ciddi bir erime de söz konusu. Türkiye düzlüğe çıkıp, terör azaldığında DTP oy kaybediyor… Ancak terör azdığı dönemlerde yaşanan ‘kutuplaşma’dan DTP ‘sandığı’ dolduruyor. Aynı şey kapatma davası için de geçerli… DTP kapatılma tehlikesi yaşamadığında Diyarbakır gibi kentlerde icraatlarıyla konuşulmaya ve açıkça eleştirilmeye başlanıyor. Ancak ‘kapatma’ sopası çıkarıldığında ardına sığınılan ‘mazlum’ söylemi partinin toparlanmasına neden oluyor.

Tarhan Erdem'den uyarı gibi seçim tahmini

İşte bu noktada geçtiğimiz seçimler öncesinde ‘AK Parti yüzde 42 alacak’ dediği için eleştirilen, seçimlerden sonra da kendisinden özür dilenen Tarhan Erdem bu kez AK Parti’nin Güneydoğu’da zorlanacağını ileri sürüyor. Elbette bu iddiası bir araştırmaya, bilimsel bir veriye dayanmıyor. Bu sadece tahmin…

Tarhan ‘tahmin ediyorum’ diyor. Çünkü şu anda Türkiye içinde birilerinin uyguladığı politika açıkça DTP’ye yarıyor. Beğensek de beğenmesek de Güneydoğu’da DTP’ye alternatif oluşturabilecek tek parti olan iktidar partisi artan terör ve kapatma davası nedeniyle bölgede kan kaybediyor.

Ahmet Türk’ün ‘köprü’ açıklamasında bazı eksiklikler bulunsa da Deniz Baykal ‘Türkiye yönlendirilmek isteniyor’ derken çok haklı… Ancak şu yönden: Bu saldırılarla Ankara fevri davranması konusunda tahrik edilirken, yediden yetmişe tüm Türkiye özellikle seçimler konusunda yönlendirilmek isteniyor. MHP’nin DTP’yi Güneydoğu’da güçlendiren açıklamaları bu yüzden oldukça düşündürücü. Çünkü Bahçeli’nin yaptığı her sert çıkış Güneydoğu’da olumsuz bir şekilde karşılığını buluyor. MHP lideri gibi ‘devlet adamı’ bir siyasetçinin uzak görüşü tam da bu noktada köreliyor.

Bağdat ziyareti çözüm olabilir mi?

Elbette Türk heyetinin Bağdat ziyareti ve Barzani ile temas bu çerçevede anlam kazanıyor. Terörün içli-dışlı hedefi ortadayken devlet askeriyle siviliyle aldığı bir kararı hayata geçiriyor. Barzani ile anlaşılması, Kuzey Irak yönetiminin ‘yola gelmesi’ halinde bu mutabakatın ilk sonucu PKK’nın Kuzey Irak’ta daha fazla barınamayacağı olacaktır. Bunun kadar önemli olan ise PKK’nın beklentisinin aksine Kuzey Irak’la sağlıklı bir diyalog kurulacaktır. Acaba bu ziyaretin iç politikaya bir hediyesi olabilir mi? Bekleyip göreceğiz…

iyibilgi.com