‘Soğuktan gelen casusu’ kim zehirledi?

0 0 0000 00:00 tsi
Casusluk hikayelerindeki cinayet teşebbüsleri daha yaratıcıydı. Ucu zehirli şemsiye ile veya bir Sushi lokantasında boğazınızı şişirerek öldüren balık gibi. Ama bunlar öykü değil artık. Londra ve Rusya şimdi kozlarını yine casuslar üzerinden paylaşıyor. <

Soğuk Savaş döneminin esrarengiz casusluk öykülerini özleyenler varsa, Londra’daki-ki casusluk için klasik şehirdir-bir Suşi lokantasında aniden yere devrilen adam, sıkı bir nostalji vesilesi olabilir. 

Alexander Litvinenko’nun kanında “Talyum” saptandı... Bir gramı dahi ölümcül olan bu madde, eğer birisini gerçekten öldürmek istiyorsanız bir başka doğru seçim! Litvinenko eski bir KGB casusu ve sıkı bir Putin muhalifi.. 6 yıl kadar önce iltica istemiyle, İngiltere’ye-hadi Soğuk Savaş terminolojisini kullanalım-Britanya’ya başvurdu ve kabul edildi.

İngiliz gazeteleri, “Zehirleme olayı doğrulandığı takdirde, Rusya'nın uzun yıllardır İngiltere'de işlediği en ciddi ihlallerden biri olmaya aday" olarak olayı yorumluyorlar. Ciddiyet seviyesi elbette önemli ama vakanın tam bir Soğuk Savaş öyküsü olması da öyle. 

İngiltere geçtiğimiz on yılda Rusya'yla bir dizi diplomatik anlaşmazlık yaşadı. Açıkçası bunların birçoğu casusluk meseleleriydi. Ancak İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na yakın kaynaklar, Litvinenko vakasının farklı olduğunu ve bunun, İngiltere'yi altı yıl önce iktidara gelen Putin'le karşı karşıya getirebileceğini belirtiyor.

Guardian gazetesi ise Moskova'da Siyasi Enformasyon Merkezi'nin Başkanı'nın; olayın ardında Rus hükümetinin olmayabileceği yolundaki görüşlerine yer veriyor... Aleksey Mukhin'e göre, “şimdilik durumu ağır ancak istikrarını koruyan Rus ajan kendi kendini zehirlemiş olabilir”. Harika bir “soğuk savaş” açıklaması. Eski günler geri geliyor gibi. 

Mukhin, "Bu, büyük bir siyasi oyunun parçası, Boris Berezovski'nin yürüttüğü Kremlin'e karşı bir istihbarat savaşı olabilir. Litvinenko'nun, Berezovski'den mali destek aldığı aşikar. Biri çıkıp Litvinenko, gazeteci Anna Politkovskaya'nın öldürülmesinde Rus istihbaratı'nın payı olduğunu gösterdiği söylenen belgeleri şişirmek için kendini zehirledi dese şaşırmam. Bu bir askerin kendi ayağını vurması gibi bir şey" demiş.

Litvinenko’nun Moskova’nın hedefi olmasının geçmişe yönelik sebepleri olsa bile, kuşkusuz Kremlin’I en rahatsız eden mesele, Litvinenko'nun 7 Ekim'de öldürülen gazeteci Anna Politkoskaya cinayetiyle ilgili bir araştırma yapıyor olması. Zira Politkovskaya da Putin'in Çeçenistan politikasını ağır şekilde eleştiren bir gazeteciydi ve Putin’in kişisel düşmanlığını kazandığı dahi söyleniyordu. Doğrusu bu da netameli bir başka casusluk operasyonu öyküsüydü.

Novaya Gazeta için çalışan Politkovskaya’nın cesedi, yanındaki  tabanca ve dört mermi ile bir asansörde bulundu. Politkovskaya'nın ölümü üzerine Avrupa Konseyi, olayın hızla ve ikna edici biçimde soruşturulması çağrısı yaptı. Olayla ilgili açıklama yapan Rusya Gazeteciler Birliği, Rus gazetecinin sık sık tehdit edildiğini belirtti.
 
'Kasıtlı cinayet' ihtimalini değerlendiren Moskova Başsavcılığı, soruşturma başlattığını açıkladı. Öldürülen gazetecinin son olarak Çeçenistan'da işlenen insanlık suçları ve işkencelerle ilgili bir kitap üzerinde çalıştığı belirtildi.
 
Novaya Gazeta'ya göre bu cinayetin Kremlin tarafından desteklenen Çeçen Başbakanı Ramazan Kadirof ya da dikkatleri Çeçen hükümeti üzerine çekmek isteyenler tarafından işlenmiş olabileceğiydi..
 
Başyazar Dimitri Muratov da kadın gazetecinin Çeçenistan'daki işkenceyi gösteren çok önemli fotoğraflara sahip olduğunu belirtti. Başyazar, Politkovskaya'nın makalesinin bitmiş halinin ellerinde olmadığını da belirterek, "makalenin bazı bölümlerine sahibiz, bunları elbet yayınlayacağız" diye konuşmuştu.
 
Politkovskaya, Çeçenistan'daki sivillere yönelik şiddete yer verdiği kitabında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yönetimini, Çeçenistan politikası konusunda ağır bir şekilde eleştirmiş.

Sushi lokantısını da es geçmemek gerekiyor. Çünkü burada 44 yaşındaki Litvinenko’ya çok önemli belgelerin veriliği iddia ediliyor. Öyle ki bu belge sadece Politkovskaya’nın öldürüldüğünü değil, kimlerin öldürdüğünün listesini de içeriyormuş. Ve aynı belgenin Rus gizli sevrisini işaret ettiği de doğal.

Şu an hastane odasında tüm saçları dökülmeş ve boğazı şişmiş biçimde yaşam mücadelesi veren Litvinenko’nun tehlikeyi atlatması bekleniyor. Ama konu uzmanları açısından tüm işaretler failin Kremlin’de oturduğunu gösteriyor. Öyle ki, 1978 yılında yine Londra’da ucu zehirli bir şemsiye ile öldürülen Bulgar rejim muhalifi Georgi Markov suikastına gönderme yapanlar dahi mevcut. 

Bu haber 414 defa okundu.