Paşa’ya ‘air shot’ (*) cezası!

8 Ekim 2008 15:25 tsi
Başlıktaki ‘air’ kelimesine bakıp, Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu’na yönelik eleştiriler üzerine bir ceza geldiğini sanmayın. Bu ‘air shot’, bir golf terimi. Ve elbette bir anlamı ve cezası var.

Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu’nun, Aktütün Karakolu’na baskın yapıldığı sıralarda, bir tatil köyünde golf oynuyor olması, doğal olarak ciddi eleştirilere yol açtı.

Bu elbette üzerinde durulması gereken bir konu. Ancak mesele bununla sınırlı değil. Komutan’ın eleştiriler karşısında verdiği yanıt da, doğrusu, “bunlar nasıl söylenir” dedirtecek cinsten.

“Nasıl”ına bakarken elbette, “Aktütün’e ben mi gitseydim” sözüne bakacağız. Ama “nasıl”; bir başka konuya da kapı açıyor. Babaoğlu, eleştirileri yanıtlarken “izindeydim, üstlerimden izin aldım, kuvvet komutanı bile olsanız bildirmeniz, izin almanız lazım” da dedi.

Peki Hava Kuvvetleri Komutanı’nın komutanı kim? Doğal olarak bu makam Genelkurmay Başkanlığı. Babaoğlu anımsar mı bilmiyoruz ama, Genelkurmay Başkanı’nın kısa süre önce verdiği bir emir daha vardı… 

“Sadece ben konuşurum veya benim iznimle Genelkurmay İkinci Başkanı”. Oysa Babaoğlu konuştu. Yine de bu konuşmalarını, kamuoyundan kendisine yönelen eleştirilerin yarattığı gerginliğe bağlayabiliriz.

Gerekirse komutan da savaşır!

Şimdi “ben mi gitseydim” sözüne dönelim. Bu açıklama en azından “şık” değil. Reaksiyon toplayacağı da başından belli. Yani neresinden bakarsanız bakın, en hafif tabiriyle tam bir PR felaketi.

Ancak bir boyutu daha var. Türkiye tarihi, komutanların önde gittiği savaşlar manzumesiyle dolu. Kuşkusuz saldırı haberini aldığında Babaoğlu’nun en yakındaki savaş uçağına atlayıp olay yerine gitmesi beklenemez.

Ama bir gün komutanın da savaşması gerekebilir ve savaşır. Rütbelerin yüksekliği görevin tanımını değiştirmiyor. Asker askerdir.

Esasen teğmeninden generaline kadar tüm subaylar bilir ki, muharebede komutanını yanında gören askerin davranışları çok değişir. Bu önemlidir, iyi bilinir bir gelenektir.

Orgeneral Başbuğ Golf’ü beceremez mi?

Bu sorunun değişik bir türevi daha önce Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a soruldu. Yanıtı, “Hollanda Genelkurmay Başkanı boş zamanlarında golf oynuyormuş. Ben de golf oynamak isterdim. Ama Türkiye öyle bir ülke değil” şeklinde olmuştu.

O “öyle”lik komutandan komutana fark göstermiyor olsa gerek. Yani, bu tür makamlarda bulunanların attıkları her adımı bin kere düşünmeleri gerekiyor. Türkiye’nin gerçekleri bunlar.

‘Bir kısım medya’ değil ‘bütün kısım medya’!

Orgeneral Babaoğlu’nun kendisine yönelik eleştirileri karşılarken ifade ettiği noktalardan biri de, “bir kısım medya”nın, orduya yönelik bildik tavırlarını tekrarladığı biçiminde.

Bu doğru değil. Golf meselesi tüm basın tarafından, gazete yönetimlerinden köşe yazarlarına kadar eleştiriliyor. Somut örneğini de sadece iki gazete üzerinden verelim. İktidara yakınlığı ile bilinen Sabah Gazetesi’nin bugünkü ilk sayfasında konu ile ilgili tek satır yok.

İçeride de yok. Sadece iki köşe yazarı, onlar da kısa olmak şartıyla meseleye değinmişler. Öte yandan askeri konularda ayrı bir hassasiyeti olan Hürriyet’de ise durum çok daha farklı.

Hem birinci sayfadan hem de Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün köşesinden ciddi eleştiri getiriliyor. Hava Kuvvetleri Komutanı’nın bu gerçekleri “ıskalamaması” gerekiyor.

(*) Air shot: Vuruş yaparken sopanın golf topunu ıskalamasıdır. Bu oyuncuya ceza puanı verilir.

Bu haber 1,564 defa okundu.