Da Vinci suya düştü
0 0 0000 00:00 tsi
Dan Brownın tüm dünyada bestseller olan kitabından beyazperdeye aktarılan ve ilk kez Cannes Film Festivalinde basına gösterilen "Da Vinci Şifresi" filmi büyük bir düş kırıklığı yarattı.
Filmin en can alıcı sahnesinde gazeteciler gülüşmeye başlarken, gösterim sona erdiğinde de alkış yerine, sinir bozucu bir sessizlik hakim oldu. Filmi izleyen Katolik yetkililer de inandırıcılıktan çok uzak olduğunu belirterek, rahat bir soluk aldı.
HAZRETİ İsanın soyunun Magdalalı Meryem aracılığıyla devam ettiğini öne süren Dan Brownun "Da Vinci Şifresi" isimli kitabı, aynı başarıyı beyaz perdede yakalayamayacağa benziyor. Cannes Film Festivalinde basına gösterilen film, eleştirmenler arasında büyük hayal kırıklığı yaratırken, "kaba", "sıkıcı", "angarya" gibi yakıştırmalar yapıldı.
Dün akşam Cannes Film Festivalinin açılışında gösterilen yönetmenliğini Ron Howardın yaptığı Da Vinci Şifresi, önceki akşam dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 2000 gazeteciye izlettirildi.
Amerikan Boston Globe gazetesinin sinema eleştirmeni Peter Brunette, "Filmi pek sevmedim. Neredeyse kitap kadar kötü buldum. Tom Hanks zombi gibiydi, iyi ki Ian McKellen vardı. Çok abartılıydı, çok fazla müzik ve çok fazla görkem vardı" dedi.
Hollywood Reporter gazetesinden Kirk Honeycutt ise filmde sırların peşine düşen Amerikalı simgebilimci Robert Langdonu canlandıran Tom Hanksin rolüne oturmadığını, sönük kaldığını; filmdeki dini ve tarihi tartışmaları ağır bulduğunu söyledi.
Screen Internationaldan Lee Marshall da aynı görüşte olduğunu belirterek, "Kitabı okumadım, sadece komik bir şekilde çok fazla diyaloğun olması dikkatimi çekti. Bana angarya gibi geldi ve (başrol oyuncuları) Audrey Tautou ile Tom Hanksin kimyası tutmamıştı, sıkıcıydı" diye konuştu.
"Filmin en heyecanlı anında, gazeteler arasında gülüşme oldu. Çok sesli değildi ama kıkırdıyorlardı, sanırım bu herşeyi anlatıyor" diyen The Times of India Gazetesinden Gerson Da Cunha, araştırmacı Robertın Hz. İsanın torunu olabileceğine dair sırrı kadın karakterle paylaştığı sırada salondaki dalgalanmaya işaret etti.
Kimi eleştirmenler ise kitabı okumayanların filmi anlamakta zorlandığına dikkat çekti. İtalyan Rai 3 kanalından Margherita Ferrandino, "İnsanlar şaşırmış kalmıştı, alkış yoktu, sadece bir sessizlik hakim oldu. Kitabı yarısına kadar okumuş, sonra sıkılmıştım. Korkunçtu" ifadesini kullandı.
İngiliz IRN radyosundan Lina Hamchaoui ise "Gerçekten düş kırıklığı yarattı. Diyaloglar çok beceriksizce yazılmıştı. Oyunculuk o kadar kötü değildi, ancak film kitap kadar iyi değil" yorumunda bulundu.
PARİS ve Londradaki ünlü tarihi mekanlarda yapılan çekimlere rağmen, filmde çok fazla yapılan tarihi flashbacklerin filmi, belgesel kıvamına dönüştürdüğü iddia edildi. Dan Brownun tüm dünyada 40 milyon adet satan kitabında Hz. İsanın soyunun Magdalalı Meryem aracılığıyla günümüze kadar devam ettiği öne sürülüyordu. Louvre Müzesinin müdürünü hedef alan cinayetin izini süren Amerikalı araştırmacı Robert Langdon, müdürün torunu olan Fransız kadın şifreci Sophie Neveunün Hz. İsanın soyundan geldiğini ortaya çıkarıyordu. Kitap, özellikle Vatikan olmak üzere Hıristiyan aleminin tepkisini çekmişti.
Katolik Kilisesinin korktuğu gibi çıkmadı
DA Vinci Şifresinin bugün ve yarın dünyada gösterime girmesi bekleniyor. Ancak özellikle Hıristiyan ülkelerde filmin yasaklanması için çeşitli girişimler yapılıyor. Film vizyona girmeden Vatikan, sinemaseverlerden filmi boykot etmelerini istedi. Taylandda filmin son 10 dakikasına sansür getirilmek istendi, ancak filme bunun bir kurgu olduğunun eklenmesi yeterli bulundu. Yunanistanda bir grup ilahiyatçı ve avukat, filmin gösteriminin engellenmesi için yasal girişim başlatmaya hazırlanıyor. "Da Vinci Şifresi"nde derin ve karanlık bir tarikat olarak gösterilen Opus Dei, filmle birlikte kendisini aklamak için halkla ilişkiler seferberliği başlattı.
Ancak filmi izleyen Katolik yetkililer, filmin inandırıcılıktan çok uzak olduğunu, bu nedenle de kendileri için bir tehdit oluşturmadığını söylediler.
Kimyaları uyuşmadı
Da Vinci Şifresi filmini izleyen eleştirmenlere göre başrol oyuncuları Tom Hanks ile Audrey Tautounun kimyası tutmamıştı. 2 Oscar ödüllü Tom Hanksin simgebilimci Robert Langdom rolüne oturmadığı söylenirken filmde çok fazla diyoloğun olması da eleştirmenlere sıkıcı geldi.
kaynak Hürriyet
Bu haber 362 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle