Türk kavgası: Kim kimin adına konuşuyor

7 Ekim 2008 16:07 tsi
ABD’de önemli düşünce kuruluşlarında çalışan Türkler şimdi de Obama üzerine tartışmaya başladı. Birisi ‘Obama çok riskli’ diyor, bir diğeri ‘bizim için avantaj’ saptamasında bulunuyor. İyibilgi perde arkasına eğiliyor: Kim ki

Kimi zaman Türkiye’de meydana gelen önemli konular tartışılmaya başlandığında mikrofonlar ABD’de yaşayan ve önemli kurumlarda çalışan Türkler uzanır. ABD ne düşünüyor, Türk-Amerikan ilişkileri bundan nasıl etkilenecek vs… Kimi zaman da ABD’de gerçekleşen bir olayın ayrıntıları için o isimlere danışılır…

Siz o isimleri yakından tanıyorsunuz. Örneğin Zeyno Baran ismi size oldukça tanıdık geliyor artık. İstanbul’da Amerikalı diplomat Math Bryza ile yaptığı evliliğinden, çatısı altında çalıştığı kurum Hudson Enstitüsü’nün dehşet senaryosuna kadar pek çok kez konu olmuştur gazetelere. Diğer yandan Soner Çağaptay vardır. Washington Enstitüsü Türkiye masası şefi. O Türkiye’de pek sık gazetelere çıkmasa bile hükümetle arasında yaşanan tartışmalar bilenler için dikkat çekicidir. Yani Ankara kendisini iyi bilir.

Bu isimlere eklenmesi gereken bir de Ömer Taşpınar vardır. Brookings Enstitüsü uzmanı Taşpınar önce Radikal gazetesinde yayınladığı yazılarla Türkiye’de bilinir olmuş, ardından Sabah gazetesindeki köşesiyle ABD’de ne olduğunu, Washington’un Türkiye’ye nasıl baktığını merak edenler için önemli bir rehber niteliği kazanmıştır. Bir de geçtiğimiz yıllarda Washington'da hani o 'dehşet senaryosu'nu ortaya çıkaran CNNTurk temsilcisi Yasemin Çongar vardı, ancak o Türkiye'ye döndü.

Kimi zaman ABD’deki Türkler bazı konularda farklı fikirlere kapılır. Bazen aralarındaki tartışma demokratik bir iklimde yeşerir ve herkes düşüncesini kalemiyle savunur. Geçtiğimiz yıldan da hatırlayacağınız gibi kimi zaman da bu ayrışmalar TV ekranlarında paylaşılan kozlara dönüşür. Zeyno Baran ile Yasemin Çongar arasındaki o tartışmayı anımsıyoruz. Zeyno Baran AK parti hükümetini kıyasıya eleştiriyor, şimdi Taraf’ın Genel Yayın Yönetmeni olan Yasemin Çongar ise Baran’ı Türk demokrasisini tehlikeye atmakla suçluyordu.

Şimdi bu isimler arasında yeni bir tartışma Obama üzerinde dönüyor. Bu kez tartışma oldukça demokratik. Çünkü gazetelere yazılan yazılar ve verilen röportajlarla yapılıyor.

Konu iyibilgi’nin dikkatini ilk kez geçtiğimiz hafta yapılan bir toplantıda çekti. ABD’de önemli bir kurumda görev yapan bir uzman uzun uzun Obama’nın iktidarında Türk-Amerikan ilişkilerinin alacağı riskli boyutu anlattı. Ona göre Obama’nın iktidarında Türk-Amerikan ilişkileri özellikle ilk beş ayda Ermenistan konusunda ciddi bir şekilde gerilebilirdi. Çünkü Obama Ermeni soykırımına yakın ilgi duyuyordu ve bu durumda Türkiye’nin hoşuna gitmeyecek adımlar atabilirdi.

Ardından Sabah gazetesinde yayınlanan yazısında Ömer Taşpınar konuya eğildi ve özellikle ekonomik kriz sonrasında elinin güçlenmesi nedeniyle Türkiye’nin Obama’nın iktidarına kendisini hazırlaması gerektiğini belirtti. Taşpınar’a göre Obama’nın iktidarı Türkiye için de bir şans. Şöyle yazıyor Taşpınar: Ankara kendine basit sorular sormalı. İran ile savaşacak bir Washington lehimize mi? Rusya ile Amerika arasında askeri gerginlik Ankara'ya yarar mı? Suriye ve İran ile masaya oturacak bir Washington tercihimiz değil mi? Avrupa ile ilişkileri düzelmiş bir Washington, Ankara için daha etkili lobi yapamaz mı? Bütün bu sorularda cevap belli. Obama Ankara için daha iyi seçim. Yeter ki dünyaya daha geniş ve demokrat bir çerçeveden bakalım.

Son olarak iyibilgi’nin merceğine takılan Zeyno Baran’ın Hürriyet gazetesine verdiği demeç oldu. Baran tıpkı Cumhuriyetçi partiye yakın diğer uzman gibi ‘Obama büyük bir risk’ diyor. Ermenistan konusuna dikkat çeken Baran, Obama’nın Yardımcısı Joe Biden’ın ise Kuzey Iraklı Kürtlere cesaret verebileceğini söylüyor.

İyibilgi’nin dikkatinden kaçmayan şu: Bu konuda da aynı isimler arasında yine benzer bir ayrışma yaşanıyor. Zeyno Baran ve Cumhuriyetçi düşüncelere yakın olan uzmanlar Obama’nın Türk-Amerikan ilişkilerine zarar vereceğini savunurken, Demokratlara yakın bir isim olan Taşpınar ise aksini savunuyor. Ancak bu tartışmada galiba Taşpınar haklı. Zira Zeyno Baran ve diğer isimler Obama’nın Başkan olması halinde bile ABD-Türkiye ilişkilerini ortak çıkarların belirleyeceği gerçeğini görmüyor. Hatırlamadıkları diğer bir şeyse Demokratların Türkiye-Amerikan ilişkilerinin yeni başkan döneminde daha iyi geliştirilmesi için hazırlattıkları kapsamlı rapor. Yani ‘cumhuriyetçi’ Türkler Obama’nın Başkanlık masasına oturduğunda öüne konacak rapor ve dosyaları görmezden geliyor.

iyibilgi.com

Bu haber 869 defa okundu.