IMF’ye mi sığınacağız? | " /> IMF’ye mi sığınacağız? | "/>

En Sıcak Konular

Krizden kaçarken IMF’ye mi sığınacağız?

7 Ekim 2008 15:53 tsi
Krizden kaçarken IMF’ye mi sığınacağız? Küresel finansal kriz şimdi AB’yi vuruyor. AB Türkiye için ne demek? İhracat. Krizin temelinde ne var? Güven bunalımı. Bu iki dayanak temelinde işte krizin Türkiye’yi sürüklediği, önceden burun kıvırdığımız seçenek… Uzmanlar iyibilgiR

Küresel finansal kriz Katrina’dan beter… O bütün ülkeleri etkiliyor; şimdiyse koca bir birliğin başına bela! Belki, belki değil kesin olan gerçek şu ki, bu kriz en çok AB’yi vuracak…

Krizin etkilerinden korunmaya çalışan Türkiye içinse bu, tam bir kabus! Çünkü sattığımız malları alan bir koca kapı, yüzümüze kapanmak üzere…

Cari açık önümüzde bir problem olarak dururken yeni pazarlar, Körfez ülkelerine yönelmeler çözüm yollarımız. Tabii bu arada özel sektörün 75 milyar dolar olduğu belirtilen açık pozisyonu da bir sorun olarak karşımızda duruyor. Ama krizin temelinde var olan sorunu ortadan kaldırmanın yolu ise güven vermekten, güven vermenin yolu da IMF’den geçiyor. Nasıl mı? Uzmanlar iyibilgi için açıkladı…

Kriz döneminde IMF ile anlaşma yapılmalı mı?

Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sudi Apak:

IMF ile anlaşma yapılması sistemin yürümesi açısından iyi. Ama kredi almaya gerek yok. Gözetim anlaşması yapılmalı. Süreç karışık. Bu karışıklığı atmak açısından gerekli. Karşı çıkılması anlamsız olur, son derece teknik bir konu.

Türkiye bu anlaşmayı yapar.

Anlaşma yapılmazsa, dış kreditörlere karşı güven azalması olur. Türkiye ekonomisi dışarıdan etkileniyor. Büyüme hızı düşer.

Güven artırıcı önlem şart

Merkez Menkul Değerler Araştırma Müdürü Özgür Yurtdaşseven:  Türkiye’nin kredi açığı yok. Ama bu ileride olmayacağı anlamına gelmez. Kriz Avrupa’yı sert vurmaya başladı. Piyasaların bir IMF anlaşmasına ihtiyacı var. Şu an yaşanan bir güven bunalımı. Ne zaman nereden bir şey çıkacağı belli değil. Olay güven bunalımıysa güven artırıcı önlem almak gerekir.

Çözüm enflasyona paralel döviz

Peki, kriz ortamında Türk özel sektörünün döviz açık pozisyonunun sakıncaları neler? Ne yapmalı? YTL’ye çevirmek çözüm mü?

Susi Apak: Merkez bankaları piyasaları likidite ediyor. Bizimki de bunu yapıyor. Dolar yükseldi. Bu düzelmeli. Çok hassas bir denge. 1.30’lara oturmalı. Dış piyasaya değil, enflasyona paralel olmalı. Dolar cinsinden açık pozisyonu YTL’ye çevirmek mantıklı değil. Enflasyona paralel gitmeli döviz.

Türkiye avantajlı durumda

İstanbul Hazır Giyim İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: Türkiye bu krizi 2001’de yaşadı ve ders çıkardı. Türkiye’nin mali disiplinden taviz vermemesi avantaj.

Türkiye’nin 2008 bütçesinde mali disiplinden taviz verilmemesi avantaj. Bankacılık sisteminde döviz riski yok.

Daha önce Türkiye’den yurt dışına giden 10-11 milyar dolar para Türkiye’ye dönüyor. Arıca yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının tedirgin olup tasarruflarını Türkiye’ye getirmesi söz konusu olabilir.

Olaya çok yönlü bakmak lazım.

Çevre ülkelerin, Körfez’in parası gidecek yer arayışında. Yumuşak karnımız cari açık. Petrol fiyatlarındaki düşüş, ithalatta son dönemde yaşanan düşüş, bulunamayacağına inanılan dış kaynağın sigortası.

Açık pozisyonuna gelince… Bu paralar bugün yarın ödenmeyecek. Bu yıl ödenecek para 20-25 milyar dolar. Bu para yıllara dağılıyor böyle. Bu sıkıntı değil. Paranın YTL’ye çevrilmesi kolay kabul edilmez. Sadece özel sektörün mü borcu var? Ayrıca bu borç, yapılan yatırımların karşılığı.

O sorunun çözümü yok

Özgür Yurtdaşseven: O bir an önce YTL’ye çevrilecek bir kredi değil. Böyle bir şey imkânsıza yakın. Böyle bir süreçte  likit pozisyonlar güçlü olmalı.

Türk özel sektörü ağır darbe alacak. Riskler reel kesime kaydı. Alınabilecek bir önlem de yok. Süreç devam ettiği sürece döviz açığı olan şirketler etkilenecek.

www.iyibilgi.com özel Seda Baştuğ

 

 

 



Bu haber 614 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,812 µs