Irak’tan dönen ABD’li asker intihar etti

0 0 0000 00:00 tsi
Irak’ta görev yapan ABD deniz kuvvetlerinde doktor olarak çalışan Jeanne Linda Michel, evine döndükten iki hafta sonra kendini vurarak intihar etti.

Amerikalı sivil toplum örgütleri, Irak’tan dönen askerlerin psikolojik durumlarıyla ilgili yeterince çalışma yapılmamasına tepki gösterirken, Michel gibi intihar edenlerin de savaş kayıpları arasında sayılmasını istiyor.

ABD’nin yaşadığı en büyük yenilgilerden biri Vietnam’dı. Vietnam’ın bir askeri yenilginin çok ötesinde bir travmaya dönüştüğü, yıllar sonra anlaşıldı. Oradaki şiddete tanık olan ve bizzat şiddet uygulayan askerler, evlerine döndüklerinde başa çıkılamaz psikolojik sorunlarla baş başa kaldılar. Birçoğu intihar ederken, hayatta kalmayı göze alanların önemli bir kısmı da şiddet içeren suçlar işleyerek cezaevlerine kapatıldılar. Doktor Jeanne Linda Michel’in hikayesi Irak’tan dönen askerleri de benzer bir kaderin bekleyebileceğini bir kez daha ortaya koydu.

"Irak’tan dönen binlerce kişi gibi onun da psikolojisi bozulmuştu"

Jeanne Linda Michel iki hafta kadar önce Irak’tan evine döndü. Kocası ve biri 11, 5 diğeri 4 yaşındaki çocuklarından oluşan ailesini uzun zamandır ilk kez gördü. 33 yaşındaki Michel, New York yakınlarında bulunan Clifton Park’taki evine dönüşünde ilk kez deniz kuvvetlerindeki görevinden istifa etmek istediğini söyledi. Bu kararla ilgili bir adım atmadan, beylik tabancasıyla kendini vurarak intihar etti.

Jeanne Linda Michel’in kocası Frantz Michel, “Bugüne kadar karşısına pek çok sorun çıkmış ve hepsini de başarıyla atlatmıştı” diyor. Kendisi de bir süre Irak’ta bulunan Frantz Michel, donanmayı karısına yardım etmemekle suçluyor.

Michel’in hikayesi, ABD basınına “Savaş alanından uzakta bir kayıp” şeklinde yansıdı. Albany Times-Union adlı gazeteye, Michel’in öyküsünü yazan gazeteci Kate Gurnett, intiharın ardındaki nedenleri araştırdı. “Irak’tan dönen binlerce kişi gibi, onun da psikolojisi bozulmuş ve dağılmıştı” diye yazan Gurnett, “Bunun için hiçbir yardım almadı. Burada kaldığı iki haftanın sonunda meydana gelen olay, Linda’nın özel bir savaş kaybı olarak görülmesini gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

İntihar eden asker vakaları artıyor

Kadınların, travma sonrası stres bozukluğu şeklinde tanımlanan bu sendromu, erkeklere oranla daha ağır yaşadıklarına dikkat çeken Gurnett, bu nedenle savaş gazilerinin sorunlarıyla ilgilenen hükümet biriminin kadın askerler için 6 milyon dolarlık bir bütçe ayırdığını söyledi. Ne var ki, bu para hem yeterli değil, hem de psikolojik tedavi gören kadın askerlerin sayısı bir hayli azdı.

Michel’in intiharıyla birlikte ABD basınında, Irak’tan döndükten sonra intihar eden diğer askerlerin öyküleri de yer almaya başladı. Yine New York’ta, geçtiğimiz Ağustos’ta üç askerin daha intihara kalkıştığı hatırlatılan haberlerde, Beyaz Saray da konuya yeterince önem vermemekle eleştiriliyor.

Dört arkadaşı ölmüştü

Michel, Irak’taki Bucca Kampı’nda görev yapmıştı. Bu kamp gündeme, 2005’teki esir ayaklanmasıyla gelmiş, ayaklanmada Michel’in dört yakın arkadaşı ölmüştü. Olaydan sonra Michel’in psikolojik tedavi görmeye başladığı, ancak tedavinin antidepresan ilaçlarlardan ibaret olduğu ifade ediliyor. Michel’in tedaviyi kesmesine rağmen, doktorlarının durumdan eşini haberdar etmemeleri ise olayda ihmal de olduğunu gösteriyor.

Frantz Michel, “Keşke donanma daha özenli olsaydı. Eşimin buraya gönderilmekten daha fazla ilgiye ihtiyacı vardı” diyor. Frantz Michel’e göre, eşine antidepresan olarak verilen Paxil adlı ilacın da intihara neden olması ihtimali var. Michel, “Eğer çatışma alanında birinin Paxil kullanması öneriliyorsa, oradan hemen uzaklaştırılması da gerekiyor demektir. Paxil önerilen kişi ya eve ya da hastaneye gönderilmeli, ailesi de durumdan haberdar edilmelidir. Eşimin Paxil kullandığından ancak öldükten sonra haberdar olabildim” şeklinde anlatıyor öyküsünü.

400 asker tedavi görüyor

Donanmayı suçlayan Frantz Michel, olayla ilgili olarak şu soruları yöneltiyor: “Neden bu sorunların çözülmesi için bir hastaneye gönderilmedi? Onu Irak’ta tutup bir tek antidepresanla bu denli büyük bir travmayı tedavi etmek mümkün değildi. Evine daha erken gönderilebilirdi. Neden yapılmadı? Bütün bu soruların cevaplandırılması gerekiyor. Bu sorular beni öfkelendiriyor, çünkü aslında ne düşündüklerini biliyorum.”

ABD basınına yansıyan haberlere göre, gerek Afganistan’dan gerekse Irak’tan dönen askerlerden psikolojik bozukluk gösterenlerin sayısı 2005 Eylül’ünden bu yana yüzde 87 oranında artış gösterdi. Irak’ta ya da Afganistan’da savaşan askerlerin yüzde 30’unda travma sonrası stres bozukluğu bulunuyor. Şu anda tedavi görenlerin sayısı ise 400’ü aşmıyor. Savaştan dönen askerlerle ilgili çalışmalar yapan psikiyatrist Charlie Kennedy, “Irak’ta sürdürülen savaşın niteliği yüzünden bu rakamlar göründüğünden çok daha büyük aslında. Çünkü anladığım kadarıyla orada bir askerin kimin dost kimin düşman olduğunu bilmesi imkansız” diye konuşuyor.

ANF

Bu haber 333 defa okundu.