PKK neden saldırdı?

Türkiye Kuzey Irak operasyonunu gerçekleştireli on ayı geçiyor. Bundan yaklaşık bir sene önce terör yeniden yüzünü göstermiş, 8 Ekim’de Gabar dağında 22 Ekim 2007’de de Dağlıca’da baskın gerçekleştirerek onlarca askerimizin şehit olmasına neden olmuştu. Sekiz askerimiz de kaçırılmış ardından yaşanan tartışmalar Türkiye’yi uzun bir süre meşgul etmişti.

O dönemde yapılan saldırılar için ‘neden’ sorusu çok sık soruldu. PKK Türkiye’nin hassas noktasına atış yapıyor ve açıkça tahrik ediyordu. Yine o dönem Kuzey Irak ile terör yüzünden ciddi bir gerilim baş göstermiş, ABD ile ilişkiler zedelenmeye başlamıştı. Kimi terör uzmanları derhal teskerenin çıkarılması ve Kuzey Irak’a operasyon düzenlenmesi gerektiğini savunuyordu. Kimi analistler ise Türkiye’nin bir bataklığa çekilmek istendiğini, operasyonun PKK’nın zorladığı zaman değil, Türkiye’nin karar verdiği zaman yapılması gerektiğini belirtiyordu. Öyle de oldu… Başbakan Erdoğan’ın Washington’da Başkan Bush ile yaptığı 5 Kasım’daki görüşmenin ardından düğmeye basıldı. Yıl başında Kuzey Irak’a geniş çaplı bir operasyon düzenlendi.

Yani devlet o gün tuzağa düşmedi. Aradan geçen bir yıl zarfında silahlar yine susmasa da terör saldırılarından önemli bir düşüş gözlendi. Ta ki 3 Ekim 2008 Cuma günü, Cuma vakti Şemdinli’de düzenlenen o saldırıya kadar…

Şimdi soru şu: PKK neden tekrar harekete geçti? Bu soruyu yanıtlamak için Türkiye’de neler oluyor, buna eğilmek gerekiyor.

Terörle mücadelede yeni konsept

Öncelikle Türkiye terörle mücadelede yeni bir konsept belirliyor. Geçtiğimiz ay içinde yapılan terörle mücadele toplantısından çıkan sonuç buydu. Bu konsepte göre devlet terörle sadece askeri açıdan değil, tüm katmanlarda mücadele edecek. Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un doğu illerine yaptığı ziyaret bunun ilk işaretiydi. Toplumdan da önemli bir teveccüh gören bu ziyaretin sonrasında saldırının gerçekleşmesi dikkat çekici. Tıpkı bir yıl önce olduğu gibi… Cumhurbaşkanı Gül ilk ziyaretini doğu illerine gerçekleştirmiş, üstelik Dağlıca’da ziyaret ettiği birlik ertesi haftalarda o saldırıya hedef olmuştu. PKK devletin bölgede halkla temas kurmasını kabullenemiyor. İyibilgi’nin görüşüne başvurduğu terör uzmanları PKK’nın bu saldırılarla Türkiye’nin duygusal davranmasını istediğini ve kapsamlı terör stratejisinden uzaklaşarak klasik silahlı mücadeleye dönmesini beklediğini vurguluyor. Uzmanlar saldırının tezkere tartışmalarının başladığı bu günlere denk gelmensin manidar olduğunu söylüyor.

Balıkesir Altınova: PKK gerilim istiyor

Bu saldırının kuşkusuz zamanlaması şu açıdan da çok önemli: Türkiye tüm dikkatini Balıkesir Altınova’daki gerginliğe yöneltmişken PKK’nın bu saldırıyı gerçekleştirmesi oldukça manidar. Altınova’da çıkan tartışma kanlı bitmiş, münferit olay etnik gerginliğe dönüşmüştü. İlçede hala gerilim yüksek, olaya karışanlardan ikisi tutuklandı. Altınova’daki gerilimi tüm Türkiye yakından izlerken PKK ateşe körükle gidiyor,  hassasiyetleri kaşıyor. Yine iyibilgi’nin görüşlerine başvurduğu uzmanlar ‘aman dikkat’ diyor.

Bir kurşun da seçimlere

Aynı zamanda Türkiye yerel seçim sathına giriyor. Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde siyasi partiler kollarını sıvarken, kapatma davasıyla yüzyüze olan DTP de kendisine yeni stratejiler belirliyor. Bu strateji çerçevesinde daha çok din vurgusu yapan DTP’nin seçimlerde ne kadar başarılı olacağı soru işareti. Özellikle Diyarbakır’da iktidar partisinin DTP’nin oylarını da alacağı ön görüsünde bulunuluyor. İşte bu ortamda gerçekleşen saldırıda bir kurşun da seçimlere atılıyor. Çünkü PKK bölge halkına ‘ben buradayım’ diyor. Terör örgütü silahlı saldırılarla bölge halkına ‘beni de hesaba’ katın diyor. Ancak PKK’nın sınır karakoluna ‘saldırabildiği’ saptamasından yola çıkan terör uzmanları iyibilgi’ye terör örgütünün şehir içlerinde saldırı yapma konusunda kabiliyetini yitirdiğini, her geçen gün bölge halkı nezdinde de zemin kaybettiğini belirtiyor. 

iyibilgi.com/Yahya Bostan