Hayat hikayeleri bir kitapta toplandı

3 Ekim 2008 19:07 tsi
İş dünyasının önde gelen isimlerinin renkli hayat hikayeleri bir kitapta toplandı. Gazeteci-yazar M. Rauf Ateş'in kaleme aldığı, 'Teşekkürü Bir Borç Bilirim' adlı kitapta Nazif Zorlu'dan İbrahim Bodur'a, İbrahim Çeçen'den Hüsnü Özyeğin'e kadar pek

Ünlü iş adamı İbrahim Çeçen'in ilginç başarı hikâyesi de bunlardan sadece bir tanesi. Ağrı'da çok zor şartlarda okuyarak Ankara'ya inşaat mühendisi olmak için gelen Çeçen, 20 liralık kirayla 40 kişilik bir yurtta kaldığını ifade ediyor. Mezun olduktan sonra ilk olarak Bitlis'e vali olarak atandığını kaydeden İbrahim Çeçen, "Büyük bir hevesle devlete hizmet etmek için heyecanlanıyordum. Henüz 26 yaşındayım ve ailemden en büyük sermaye olan dürüstlüğü alıp hayata atılmışım. Dönemin Valisi Milli eğitim Müdürünü ideolojik gerekçelerle görevden almak istiyordu. Fakat bir gerekçe bulamıyordu. Benden ispiyonculuk yapmamı istedi. Valiye ispiyoncu tutmak yerine müfettiş çağırmasını, böyle bir işi asla yapmayacağımı söyledim. Daha sonra henüz 2 yıllık memurluk görevimde açığa alındım. Dünya başıma yıkılmıştı. Bir arkadaşımla birlikte Şirket kurmaya ve müteahhitlik yapmaya başladık. Hep azimle çalıştık. 38 yıldır istikrarlı büyüyoruz. Derken bugünlere ulaştık. Benden ispiyonculuk yapmamı isteyen vali sayesinde oldu. Birkaç yıl içinde ciromuzu 1 milyar dolara çıkaracağız. "diyor.

"Eşek sırtından okuyarak bugünlere geldim"

Çanakkale'nin Yenice ilçesinin Nevruz köyünde doğan Kale Seramik Onursal Başkanı İbrahim Bodur, her gün okula gitmek için 3 kilometre eşek sırtında yol aldığını ifade ediyor. Yenice'den çıkıp Robert koleje oradan da Amerika'ya giderek eğitimini tamamlayan Bodur, babası ve kayın pederinin kurduğu şirkete genel müdür olarak atandı. İş hayatına tekstille başlayan Bodur, daha sonra kendi araştırmaları ve Vehbi Koç'un da önerisiyle seramik sektörüne girdi. 55 yıllık serüven 23 şirket,1,5 milyar dolar yıllık ciroyla yoluna devam ediyor. İbrahim Bodur başarısının sırrını şu sözlerle açıklıyor: "Bugünlere gelmemde önce yüce Allah'ın lütuf ve ihsanı, annemin duaları, eşimin sabrı, bana güvenen ortaklarım ve çalışanlarımın özverisinin büyük payı var."

"En büyük dersi, ilk patronumdan aldım"

Denizli'nin Babadağ ilçesinde doğup 14 yaşına kadar babasının yanında ticaret yapan Nazif Zorlu ise ilk iş hayatı derslerini karşı dükkânın sahibi Cevdet Panayırcı'dan aldığını söylüyor. Panayırcı'nın gece geç saatlere kadar çalışıp sabah da erkenden dükkânını açıp işe başladığını anlatan Zorlu, "Babadağ'ın en zengini olmasına rağmen gece geç saatlere kadar çalışıp sabah da dükkanının önünü süpürürdü. Hep mütevazi çalışkan olmakla birlikte güzel giyinip lüks arabalara binerdi. Yerinde duramadığı için 'pireli' lakabıyla anılıyordu. Hep onun gibi yaşamak istedim. 14 yaşımda Samsuna gidip dükkân açtım ve karşılıksız çek alarak büyük zararlar da ettim. Rahmetli babam, "Hazıra dağ dayanmaz, işinizi sahiplenin o da sizi sahiplenir." derdi. Her zaman işimi severek yaptım." diyor.

"Hisse alamayınca kendi bankasını kurdu"

Yurt dışına giderek inşaat mühendisliği okuyan Hüsnü Özyeğin, Türkiye'ye geri döndüğünde Vehbi Koç ve Nejat Eczacıbaşı'na mektup yazarak iş başvurusu yapmıştı. Derken okul arkadaşı Mehmet Emin Karamehmet'in ailesinin sahip olduğu Çukurova binasına girince tüm hayatı kökten değişecekti. İçeri girdiğinde Karamehmet'in o şirkette patron olduğunu bilmediğini anlatan Özyeğin, "Meğer işin başında o varmış. Eski günleri yad ettik ve iş görüşmelerimden bahsettim. Hiçbir yere gidemezsin burada çalışacaksın deyip Eczacıbaşını arayarak izin istedi. Bir anda kendimi bankacılık sektörünün içinde buldum. 1980 yılında Yapıkredi Bankası'na küçük bir hisse ile ortak olmak istedim ama Karamehmet'ten hayır cevabı aldım. Bu hiç beklemediğim cevabı alınca kendi bankamı kurmaya karar verdim. Karamehmet banka kuracağımı Milliyet gazetesindeki haberden öğrendi. O zamana kadar yanında çalışmaya devam ettim. Başarımda ailem, Mehmet Emin Karamehmet, rahmetli Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı, Nejat Eczacıbaşı, eşim ve iş arkadaşlarıma teşekkür ederim." Diyor. Genç bir girişimcinin kurduğu bankaya çok sayıda iş adamı da ortak olmuş ve 20 yılda 4 milyar dolarlık değere ulaşılmıştı.

"Başarılı işadamı kime teşekkür ediyor ?"

Inno Yayıncılık'ın ilk kitabı olan "Teşekkürü Bir Borç Bilirim", her başarılı iş adamı ve yöneticinin, mutlaka "milyonlarca teşekkür edeceği" birileri vardır yaklaşımına dayanıyor. Başarıya giden yolda işadamı ve yöneticilere "ışık tutan" kahramanlar ile onun çevresindeki öyküleri anlatan kitapta, birbirinden ilginç anılara da yer veriliyor.

Bu önemli kitapta aralarında Rahmi Koç, Selçuk Yaşar, Asım Kocabıyık, Güler Sabancı, Ahmet Zorlu, İbrahim Bodur, Muhtar Kent, Suzan Sabancı Dinçer, Hüsnü Özyeğin, Vuslat Doğan Sabancı, Süreyya Ciliv, Burhan Karaçam, Cüneyt Türktan, Cem Kozlu, Tayfun Bayazıt, Akın Öngör, Nezih Barut, İbrahim Orhan, Lucien Arkas, Hamit Belli, İbrahim Bodur, Jan Nahum, Muzaffer Akpınar ve Kamil Yazıcı gibi isimlerin başarı hikayeleri yer alıyor.

Kitapta ayrıca, Donald Trump'dan Google'un kurucularına kadar çeşitli girişimcilerin iş hayatlarına katkıda bulunan önemli kahramanların öyküleri de yer alıyor. Kitabın yazarı M. Rauf Ateş, "Bu kitabı yazmaya, Ekonomist dergisinin 'Yılın İş İnsanları Gecesi'nde Fiba Holding'in kurucusu Hüsnü Özyeğin'i dinlediğimde karar verdim. Hüsnü Bey, o gece Yılın İnsanı seçilmişti ve ödül alıyordu. Ödülü aldığında yaptığı konuşma karşısında dinleyicilerin tepkisini görünce, bu kitabın ilk temeli de atılmış oldu" diye konuştu."Teşekkürü Bir Borç Bilirim" kitabının önsözünü ise "Zirveye Giden Yol" kitabının yazarı, ünlü yönetim danışmanı Jeffrey Fox ile "Büyük Balığı Yutmak" kitabının yazarı Adam Morgan yazdılar.

(CİHAN)
 

Bu haber 1,290 defa okundu.