Yeni Yasama yılı başladı!

1 Ekim 2008 16:12 tsi
TBMM'nin 23. Dönem 3. Yasama Yılının açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptı.

- TBMM'ye gelişinde, Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar tarafından askeri törenle karşılanan Gül, tören kıtasını denetledikten sonra, Gülpınar eşliğinde Şeref Kapısı'ndan Meclis Ana Binasına geçti.

- Cumhurbaşkanı Gül'ü, Genel Kurul Salonu girişinde de TBMM Başkanı Köksal Toptan karşıladı.

- İşte Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasından satır başları:

- Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri, dünyamızın ve ülkemizin içinde bulunduğu konularda bazı fikirleri paylaşmak istiyorum.
 
- Küresel işbirliği ve krizler aynı anda ortaya çıkabiliyor. Özel bir dönemden geçmekteyiz.
 
- Geçen hafta katıldığım BM kurulunda liderlerin bu ve buna benzer konuların zihninde yer ettiğini gördüm. BM'nin daha demokratik yapıya sahip olmasından nükleer silahların yayılmasından terörizme kadar başlıca kritik konuları tartıştık. Türkiye'nin de uluslararası toplumun dışında kalması tabiyatiyle düşünülemez.
 
- Başta bölge ülkeleri olmak üzere Türkiye'nin katkılarından memnuniyet duyduğunu bizzat müşahade ettim. Ulusal hedeflerimizi gerçekleştirmek için milletçe birlik olmamız gerekiyor.
 
- Atatürk'ün öncülüğünde ülkemizin 20. yüzyılın başlarında büyük dönüşüm hamlesi hepimize ilham verecektir.
 
- Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru sahip olduğumuz potansiyele sahip olarak milletimize ve Cumhuriyetimize karşı sorumluluğumuz olmalıdır.

KAZANIMLARIMIZI YİTİRMEMELİYİZ

- Özellikle bugün dünyanın içinde bulunduğu kriz karşısında kazanımların yitirilmemesi gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Dışa açık ekonomimizin etkilenmesi doğal karşılanmalıdır. Küresel gelişmelerden etkilenmemiz doğaldır.

- Türkiye'nin dünyada yaşanan krizden etkilenmemesi için gıda güvenliği ve tarım sektörüne büyük önem vermelidir. Önümüzdeki dönemde uzun vadeli yapısal çözümler oluşturulmalıdır.
 
- Enerji sektöründe yaşanacak gelişmeler ekonomik büyümemizin sağlanması açısından uluslararası ilişkilerin sağlıklı bir zemine oturtulması için gereklidir.

- Gelecek yıllarda Kyoto sonrası dönemde gelişmekte olan bütün ilgili kurumlarımızla hazırlanmalıyız. Yurt sathında ağaçlandırma yapmalıyız. Başta Çevre ve Orman Bakanlığı olmak üzere sivil toplum örgütlerinin bu alandaki faaliyetlerini takdirle izlemek istemekteyim.
 
- İnsanımızın eğitimi ve istihdamı ülkemizi üst sıralara taşır. Nüfusumuzun beceri ve eğitimi bireyleri olduğu kadar şirketleri de geliştirecektir. Kamu ve özel kesimin bu alanda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalıdırlar.
 
- İnsan Kaynaklarına yapacağımız yatırım çok önemlidir. Hükümetin iş gücüne önemli bir yatırım yaparak özellikle kadınlar ve çocukların gelişmesini sağlaması gerekmektedir.
 
- Sayın Başkan değerli milletvekilleri, Üniversitelerin eğitim ve araştırma faaliyetlerine odaklanmalarına ihtiyaç vardır. Bu husus tüm üniversiteler için geçerli olmakla birlikte yeni kurulan üniversiteler için de geçerlidir.
 
- Öteden beri kamuoyunda haklı bir şekilde tartışılan Yüksek Öğretim Sisteminin geliştirilmesine önem verilmelidir. Ülkemiz bu alanda kayda değer ilerleme sağlamıştır.
 
- Türkiye'nin AB'ye katılımcı bir ülke olduğunu belirtmeliyim."

- 15 ülkeden 27 ülkeye ulaşan AB'nin günlük bir bakış açısından kurtularak barış ve istikrara ulaşan bir bakış açısı geliştirmeliyiz. Kendi bünyesindeki farklılıkları kucaklayabilen bir ülke olarak AB'ye üye bir ülke olmalıyız.

- Bir kez daha altını çizmem gerekirse;

- Bu dönemde elimizde hazır bir yol haritası vardır. Kendi haline bırakarak Türkiye'yi AB üyesi yapmak için yeterli değildir.

- Bu vesileyle AB komisyonunun güçlendirilmesinin çok daha önemli oluğunu belirtmeliyim.

- 1982 Anayasasının tadilatının yıllardır tartışıldığını biliyorum.

- Milletimiz Anayasa tartışmalarını tarihsel birikim ve olgunluğa sahiptir. Toplumun hemen her kesiminde bu konuda önerileri ve fikirleri mevcuttur. Yeni düzenlemelerin çok daha ileride olması beklenecektir. Bu düzenlemelerin 21. yüzyıl'a uygun şekilde tasarlanması düşünülmektedir.

- Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri, Bağımsız bir kurum olan uluslararası saydamlık kurumunun Türkiye'deki bu listedeki yerinin mütevazı bir şekilde yükseldiği görülmektedir. Türk özel sektörü de iyileşmede büyük rol oynamıştır. Bu eğilimin geriye gitmesi kabul edilebilecek bir gelişme olmayacaktır.

- Türkiye geleneksel olarak kendi bölgesinde barış istiklal ve refahın kalıcı olması için yoğun bir çaba harcayan bir ülke olmuştur.

- Yakın çevremize yönelik bu sahiplenici yaklaşım Türkiye'ye yeni sorumluluklar yüklemektedir. Karşılıklı güvenin pekiştirilmesi için Cumhurbaşkanı olarak katkıda bulunmaya devam edeceğim.

- Latin Amerika, Asya ve ABD ile ilişkilerimizi sürekli geliştirmeliyiz.

- Terör ile kararlılıkla mücadele edilmesi her türlü takdirin üzerindedir. Terörle mücadele sırasında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

- Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir.

- Geçmişe yönelik kısır tartışmalar bize bir fayda getirmez.

- TBMM'nin yeni yasama yılının en üst düzeyde başarı ile geçmesini diler hepinizi saygıyla selamlarım.
 
hurriyet

Bu haber 553 defa okundu.