En Sıcak Konular

Ahmet Hakan kendini neden savundu?

30 Eylül 2008 11:12 tsi
Ahmet Hakan kendini neden savundu? Ahmet Hakan, bayramın ilk gününde, içindeki iedolojik çatışmalardan yola çıkarak yazdığı yazısında, kendisini savundu. İşte o yazı...

’Müstekbir’ mi oldunuz

Ahmet Hakan/Hürriyet


BEN İslamcılık ideolojisine sıkı sıkıya bağlı biri iken... "Sol ideoloji"ye fena halde öykünürdüm... İmrenirdim... Gıpta ederdim...

Bu yüzden... İslamcılık ideolojisinin Marksist ideolojiden hiç de geri kalmadığını kanıtlamak için uğraşır dururdum...

Mesela.. Marksist terminolojide "Ezen / Ezilen çelişkisi" mi var?

Ben hemen Kuran’da geçen "Müstekbir / Mustazaf çelişkisi"ni devreye sokardım...

"Müstekbir..." Yani kibirlenen... Yani büyüklenen... Yani ezen...

"Mustazaf..." Yani zayıflatılan... Yani sömürülen... Yani ezilen...

Ve hükmümü verirdim:

"Solcular ezenlerin karşısında, ezilenlerden yanaysa... Biz İslamcılar da ezenlerin karşısında, ezilenlerin yanındayız."

Ardından da şöyle derdim:

"Ben asla ezenlerin diliyle konuşanlardan olmayacağım."

* * *

Ben şunca savrulmuşluğuma karşın...

Hálá ve ısrarla "Ezenlerin diliyle konuşanlardan olmayacağım" sözümü tutmaya çalışıyorum...

Peki ya benim eski dostlarım?

Hiç savrulmamış, istikametlerini hiç bozmamış olan eski dava arkadaşlarım?

Onlar ne álemde? Çıkardıkları gazetelerde kimin diliyle konuşuyorlar?

"Müstekbirlerin dili" ile mi?

"Mustazafların dili" ile mi?

Gelin son bir haftanın örneklerine bakalım...

* * *

Birinci örnek şudur:

Tuncay Özkan, tam dört gün boyunca gözaltında tutuldu... Gözaltına alınırken gayet şık ve intizamlı görünen Tuncay Özkan, dört günlük gözaltı macerasının ardından bir hayli hırpalanmış olarak çıktı...

Bundan daha doğal ne olabilir?

Adam dört gün boyunca doğru dürüst uyuyamamış, duş alamamış, üzerindeki kıyafeti değiştirememiş, tıraş olamamış...

Tabii ki çökecek...

Bizim arkadaşlar ise bu "çökme" halinden bariz bir haz aldıklarını saklamayarak, olayı şu alaylı manşetle haberleştirdiler:

"Dört günde çöktü."

Ne ayıp... Ne fena... Sanki kendilerini dört gün nezarette tutsalar, hiç çökmeden, jilet gibi çıkacaklar... Ne oluyor yahu?

Düşmanına karşı bile adil olmayı öğütleyen bir öğretinin takipçilerinin düştüğü duruma bakar mısınız?

* * *

Devam edelim:

CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu çıkmış, iktidarla ilgili doğru yanlış birtakım iddialarda bulunuyor...

Peki bizim "eski yoldaşlar" ne yapıyor?

Ne yapacaklar? Yırtıcı aslanlar gibi atılıyorlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerine...

Söyledikleri şu:

"Batı Çalışma Grubu" raporlarında Kılıçdaroğlu hakkında acayip iddialar var!

Görüyor musunuz?

28 Şubat’ın ünlü zulüm makinesi "Batı Çalışma Grubu", şimdi bizimkilerin elinde en güvenilir kaynak olmuş...

Bununla da yetinilmiyor...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’de doğmuş olmasını da dillerine doluyorlar...

"Dersim isyanlarıyla meşhur Tunceli’de dünyaya gelen Kemal Kılıçdaroğlu" cümlesini yazarak, "Tunceli’de dünyaya gelenin iddiaları muteber değildir" mesajını vermeye çalışıyorlar... Başbakan Erdoğan’ın deyişiyle: Ne kadar çirkin...

* * *

İşte başka bir örnek:

Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın bir kasetini çıkarmışlar ortaya...

Vuruyorlar da vuruyorlar...

Vursunlar, haklarıdır, bir şey demiyorum...

Peki ama ya "Çankaya Belediye Başkanı istifa etmelidir" çağrısına ne demeli?

Peki ama ya İçişleri Bakanı’na yaptıkları, "Görevden alsana, ne duruyorsun" baskısına ne demeli? Kendi cenahındaki biri için iddialar ortaya atıldığında... "Ne diye istifa edecekmiş ki... Yargı kararı mı var?" diye itiraz edeceksin...

Karşı cenahtaki biri için iddialar ortaya atıldığında...

"İstifa etsin! Görevden alınsın! Sürüm sürüm süründürülsün" diye efeleneceksin...

Bu "müstekbirin dili" değilse, kimin dilidir?

* * *

Bin türlü günaha batmış olabilirim... Bin türlü çelişkim olabilir... Belki de yoldan çıkmışımdır, kim bilir? Ama hiç değilse...

"Ezenlerin dili" ile konuşmamak gibi bir erdeme sahip olmak için çırpınıp duruyorum...

Keşke "istikamet sahibi" olan eski yoldaşlarımın da böylesi bir gayreti olsa...



Bu haber 598 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,254 µs