En Sıcak Konular

Emperyal Türkler nasıl engellenir

29 Eylül 2008 10:52 tsi
Emperyal Türkler nasıl engellenir Bir Rus'un ilginç kaygısı...

Vladimir Anohin
Rus Pravda gazetesi, 4 Mayıs

Bugün yalnız Rusya, Türkiye'nin Kafkaslar ve Çernomorski bölgesini ele geçirmesine ve "Büyük Turan"ı oluşturmasına engel olabilir.Komşu ülkeler arasındaki ilişkilerde her zaman paylaşım, barış, soğuk ilişkiler ya da yakınlaşma olabiliyor. Rusya ile Türkiye arasında her zaman güvensizlik ve ihtiyatlı ilişkiler mevcut olmuştur. Türkiye her zaman ülkemizin Türk halklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istemiştir.

Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki resmi ilişkiler, 15.yüzyıl`dan 20.yüzyılın başlarına kadar Karadeniz, Kafkaslar ve Balkanlar’daki sert rekabet ile geçmiştir. Bu rekabet bazen silahlı çatışmalara dönüşmüştür. Tarihsel olarak Rusya ile Türkiye kendilerini birbirlerinin güvenliğini tehdit edecek unsur olarak kabul etmiştir. Rusya ile Türkiye arasındaki ilişki Türkiye'nin 1475'de Kırım'ı ele geçirmesinden sonra başlamıştır. Bundan sonra ise Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 17.-20.yüzyıllar arasında 10 savaş olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkaslardaki askeri operasyonlar 11’inci Rus-Türk savaşı sayılabilir. Çoğu zaman savaş Karadeniz ve onun etrafındaki bölgeler uğruna yapılmıştır.

 1853-1856 Kırım savaşında Rusya İngiltere, Fransa, Osmanlı İmparatorluğu ve Sardanya koalisyon güçleri ile savaştı. Osmanlı mirası uğruna yapılan savaşın hedefi Karadeniz havzası, Kafkaslar ve Balkanları ele geçirmekti. Askeri operasyonlar sonrası müttefikler Rus ordusunun ve filosunun teknolojik olarak geri kalmışlığını kullanarak Rusya'yı yenmeyi başardılar. Ve bu savaşın sonunda Paris Antlaşması yapıldı. Rusya Türklere karşı elde ettiği başarıların tamamından vazgeçmek zorunda kaldı.

Türkler Bulgaristan ve Bosna Herzigova’da çıkan isyanları önlediler. Türklerin bu adımı Rusya'yı aynı inanca sahip olan insanların kurtarılması için yeni bir savaş başlatmaya zorladı. Rusya için başarılı olan bu savaş 1877-1878 yılları arasında oldu. 1878'deki Berlin kongresinde Berlin antlaşması imzalandı. Antlaşma gereğince Bessarabiya Rusya'ya geri verildi. Bundan başka; Kars, Ardahan ve Batum'da Rusya ile birleşti, Bulgaristan bağımsızlık kazandı. Sırbistan, Çernogorya ve Romanya'nın toprakları genişledi. Birinci Dünya Savaşında iki imparatorluk farklı ittifakta yer aldı ve bir birine karşı Doğu Asya'da aktif askeri operasyonlar yaptı. Birinci Dünya Savaşı hem Rusya hem de Osmanlı imparatorluğu için tam bir başarısızlıkla sonuçlandı. 1917 Ekim ihtilalinden sonra Rusya imparatorluğu çöktü ve SSCB kuruldu. 1923'de ise Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar SSCB ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler üst düzey seviyede devam etti.

İkinci Dünya Savaşında Türkiye tarafsız kaldı. Ancak Alman gemilerini Kara Deniz'e girmesine müsaade etti ve Almanya'ya stratejik destek verdi. Neticede ise İkinci Dünya Savaşı sonrasında durum aniden değişti. Türkiye batı ülkelerinden destek almak istedi. SSCB'yi dışlayarak ABD ile yaklaştı ve NATO'ya üye oldu. O zamandan başlayarak ikili ilişkiler kötüleşti. Türkiye NATO üyesi diğer ülkeler gibi kuzeyden yani SSCB'den gelen tehlikeye karşı gelmek gibi bir görev üslendi.

Sovyetlerin çöküşünden sonra Türkiye bölgede öne geçmek doğru zamanın geldiğini hissetti. Bunun içinde NATO üyeliğini, ABD ve İsrail ile müttefik olmasını kullanıyordu. ABD ve onun müttefikleri laik ve batı yanlısı Türkiye'yi Azerbaycan, Orta Asya, hatta Rusya'nın terkibinde yer alan Kuzey Kafkasya'ya politik ve ekonomik gelişme örneği olarak sunuyor ve onu destekliyordu. Bu siyaset tamamıyla batının ekonomik ve siyasi çıkarlarına uygundur. Onlar Hazar petrol kaynaklarını elde etmediklerini düşünüyorlardı.

Türklerin temel dayanağı Pantürkizm ideolojisidir. Pantürkizm düşüncesi kuşkusuz Rus aleyhtarlığını da içermektedir ve özellikle de Kafkaslarda yaygınlaşmıştır. Modern Türkiye yeni şartları da göz önünde tutarak Pantürkist planlarını gerçekleştirmek için aktif bir şekilde çaba sarf etmektedir. Bu tehlikeyi hafife almak doğru olmazdı. Bizim stratejik çıkarlarımızın temeli Rusya'nın güvenliğidir ve o da Kuzey ve Güney Kafkasya'daki durum ve birçok diğer karışık faktörler ile bağlantılıdır.

Kafkaslarda 45 kriz noktası bulunmaktadır. Hepsinin de temelinde toprak bütünlüğü meselesi yatmaktadır. Bazı özel durumlarda tartışmalı meseleler büyür ve silahlı çatışmaya dönüşebilir. Bu ise Türkiye'ye bölgenin iç işlerine karışmak bahanesi verebilir. Örneğin; Acar-Gürcü, Talış-Azeri, Mingrelo-Gürcü, Karaçeyevo-Çerkes,Kavardin-Balkar, Dağıstan-Kumık gibi diğer çatışmaları sayabiliriz. Ancak Pantürkizm ideolojisinin tarihi perspektifi bulunmamaktadır. Çünkü "Büyük Turan" düşüncesinin karşısındaki temel sorun stratejik ve ekonomik çıkarlardır. Türkiye'nin komşuları; Yunanistan, Kıbrıs, Suriye, Irak, İran, Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna ve Rusya ile sorunları vardır. Burada öne çıkan başka bir sorun da tek bir halkın ve ortak dilin olmayışıdır. Artı Türkiye'nin kendisi de dış enerji kaynaklarına bağımlıdır. Ancak Türkiye bu şartlarda da Türk Birliğini oluşturmak için çaba sarf ediyor ve Pantürkizm düşüncesini aşamalarla gerçekleştirmek istiyor. Bunun için de Türkler arasında yakınlığı temin etmeye çalışıyor. Özellikle de Azerbaycan, Orta Asya, Tataristan,Başkortostan, Sibirya'nın Güneyi (Altay, Yakutiya), Sinçzyan gibi bölgelere karşı ilgi duyuluyor. Beliritilen bölgelerin kendilerinin de içlerinde jeopolitik sorunlar bulunuyor ve bu sebepten de jeopolitik durum da zorlaşıyor. Bunun dışında Türkiye hala Kırım'ı geri almak ümitlerini de kaybetmiş değil. Bu onların başlıca hedefidir. Şu anda Kırım-Tatar grup ve teşkilatlarının başkanları Nakşibendi tarikatına intisap etmiştir. Bu Ankara’nın komşularını kontrol etmesinin en uygun yoludur. Kırım din adamlarının tamamı şu veya bu ölçüde Türkiye'de eğitim görmüştür. Kırım Tatarlarının kültürel, eğitim alanlarına yardım ve onların Kırım'a dönüşünü temin etmek maksadıyla 450 milyon dolardan fazla harcama yapılmıştır.

Tarih ve günümüzdeki olaylar şunu göstermektedir: Türkiye asla Karadeniz ve Kafkasları ele geçirmek düşüncesinden vazgeçmeyecektir. Ancak kuvvetli ve kararlı bir Rusya Ankara'nın bu bölgeye sahip olma çabalarını engelleyebilir. (Dünya Gündemi için Rusçadan çeviren: Reshad İlyas)



Bu haber 1,469 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,099 µs