Cesur Türk polisine ABD rezidansında iftar!

28 Eylül 2008 14:01 tsi
Diplomatlık kariyerine İstanbul’da karar veren ABD İstanbul Başkonsolosu Wiener, ‘Ramazan bizim de yakınlık duyduğumuz bir süreç. Güvenlik görevlilerimize evimde iftar verdim. Çok duyguluyduk’ dedi

30 yıl önce Türkiye’ye duyduğu sevgiyle diplomat olmaya karar veren ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Sharon Wiener, ABD-Türkiye ilişkilerini ve gündemdeki konuları star’a değerlendirdi. Wiener, ABD Başkonsolosluğuna yapılan saldırıdan, Gürcistan krizine kadar tüm sorularımızı samimiyetle yanıtladı.

GERÇEK İNSANLARLA İFTARDA...

İstanbul’da göreve başladığınızdan bu yana ikinci Ramazan’ınız. Bu yıl Ramazan’ın sizin için özel bir anlamı var mıydı?

Ramazan, temsil ettiği erdemlerle hangi dinden olursak olalım Türkiye’de konuk olan bizlerin de yakınlık kurduğu bir süreç. Beni en etkileyen davetlerden biri çadırda 500 Sarıyerli ile birlikte katıldığım iftardı. Plastik kaplarda iftarlarını açan gerçek insanların nasıl yaşadığını görmek açısından çok önemliydi. Bir diğeri ise benim güvenliğimden sorumlu cesur Türk polislerine evimde verdiğim iftardı. Hepimiz duygulandık, çünkü iftara katılanlar Temmuz ayındaki saldırılarda arkadaşlarını kaybetmişti.

SALDIRI SADECE 4 DAKİKA SÜRDÜ

Saldırı sırasında konsoloslukta yaşadıklarınızı anlatır mısınız?

Üç cesur polisin işlerini yaparken teröristlerce öldürülmesi gerçekten hazindi. O gün orada görevlerini yaptıkları için büyük minnet duyuyoruz. Konsolosluktaki tüm güvenlik görevlileri profesyonelce görevlerini yaptılar. Tüm kuralları uyguladılar. Çok hızlı oldu her şey, dört dakikadan kısa sürede gerçekleşti. Ben silah seslerini duymadım, başka bir bölüme götürüldüm. Olayın sonrasında tüm Türk dostlarımızdan ve yetkililerden gelen destek çok değerliydi. Bu üzücü saldırı ilişkilerimizin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu saldırılarla Türkiye ve ABD’nin teröre karşı mücadelesini güçlendirecektir.

Gürcistan krizine ortak yaklaşım

Türkiye’nin son dönemde dış politikadaki açılımlarını nasıl buluyorsunuz?

Türkiye ve ABD pek çok değeri ve dış politika hedefini paylaşıyor. Türkiye’nin Suriye-İsrail görüşmelerinde üstlendiği tutum, Irak ile ilişkiler gibi birçok konuda oldukça aktif ve başarılı oldu. Türkiye, önemli bir bölgede önemli bir ülke ve kendi çıkarını korumak isteyen ciddi bir ülkenin sergileyeceği tutumu sergiliyor.

İran ve Gürcistan’daki kriz için de bu geçerli mi?

Türkiye, Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün korunmasının önemine inanıyor. Rusya’nın tavrı herkesi zor durumda bıraktı. Gürcistan krizine Türkiye ile oldukça benzer yaklaşıyoruz. Gerçek şu ki, her yakın ilişkide, inişler ve çıkışlar yaşanır. Özellikle Gürcistan konusunda yakın işbirliği içindeyiz. Basında yer alanlar her zaman doğru olmuyor.

Türkiye’ye folklor için geldi diplomat oldu

İstanbul’a ilk geldiğim yıl ilginçti. Arkadaşımla birlikte Uluslararası Halkoyunları Kulübüne katıldık, Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi o yıllarda farklı kültürden öğrenciye evsahipliği yapıyordu. Geleneksel Lübnan dansı ile seçmeleri kazanıp şimdiki Boğaziçi Üniversitesi’nde sahne aldık. O zamanlar buraya döneceğimi hayal bile edemezdim.

Kariyerime eşimle İstanbul’da yön verdik

İlk geldiğimde Türkiye’yi çok sevdim. Eşimle geldiğimizde 3 yıl burada kaldık. Eşim avukat olmasına karşın o dönemde bana ‘Eğer Türkiye gibi ilginç başka ülkeler varsa belki yurtdışında yaşamamıza olanak sağlayan kariyer seçmeliyiz’ dedi ve ikimiz de diplomat olmak için sınavlara girdik. 1978’de Türkiye’den ayrılırken eşim Hava Kuvvetlerini bıraktı ve ikimiz de diplomat olduk. Yani kariyerimize Türkiye’de karar verdik.

Trafik hariç her şey çok daha iyiye gitti

Türkiye’de ekonomi inanılmaz büyüdü, gelişti ve küreselleşti. 70’lerde ekonomi dünyanın geri kalanından izole bir durumdaydı, şimdi ise Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi. Demokraside de önemli gelişmeler yaşandı. Türk kültürünün temelindeki aile değerleri, kişilerin sözlerine sadık kalması gibi erdemler hiç değişmedi. Trafik bu değişimdeki tek problem belki de.

star

Bu haber 514 defa okundu.