Onların Türkiye'ye anlatacakları var

25 Eylül 2008 11:17 tsi
ABD’de yaşanan mali kriz ülkede aklı başında bir sürecin de paralel olarak başladığını ortaya koyuyor. Obama ile McCain’in ne yaptığına iyi bakın. Aynı tavır Türkiye’de sergilenirse prangalarımızı kırdık demektir. iyibilgi analiz

Gelen son dakika haberlerine göre ABD Başkanı Bush, yaşanan mali krizin faturasının kabardığını, artık işin tehlikeli bir noktaya vardığını söyleyerek Cumhuriyetçi aday John McCain ile Demokrat aday Barack Obama’yı acil toplantıya çağırmış.

Bush’un derdi şüphesiz Kongre’den onay bekleyen 700 milyar dolarlık müdahale paketi. BBC’nin haberinden okuyalım: ABD Kongresi, bankalar ve diğer finans kuruluşlarının batık kredilerinin devlet tarafından devralınması için hazırlanan pakete hâlâ ikna olmuş değil. Gerek Cumhuriyetçilerin gerekse Demokratların paketin çeşitli yönlerine itirazları söz konusu. Bush konuşmasında yardım paketinin "mali sosyalizme" denk düştüğü eleştirilerine de yanıt verdi. Serbest girişime derinden inandığını söyleyen Bush, hükümet müdahalelerine karşı olduğunu, yanlış kararlar alan şirketlerin iflasına göz yumulması gerektiğini, normal koşullarda da bu çerçevede davranacağını belirtti, ama ekledi: "İçinde bulunduğumuz koşullar normal değil."

700 milyar dolarlık paket şu anda kongrede bekliyor. Demokratlar özellikle kredi borçlarını ödeyemeyen ev sahiplerine yardım konusunun pakete eklenmesi üzerinde duruyor. Cumhuriyetçi Parti'dense 700 milyar doların harcanması konusunda Hazine Bakanlığının daha fazla denetlenmesi çağrıları yükseliyor. Ancak bir orta yol bulunacak gibi duruyor. Çünkü ülkeleri kriz içindeyken Başkan adayları krizle ortak mücadele planları yapıyor.

Örneğin McCain… Cumhuriyetçi aday dün kampanyasını yarıda keserek Kongre’den mali paketin geçmesi için çalışma yapmak üzere Washington’a gitme kararı aldı. Üstelik Obama ekibiyle McCain ekibi birlikte çalışarak soruna çözüm bulma kararı aldı.

Elbette mali krizle Obama’nın dokuz puan gerisine düşen McCain’in bir şeyler yapıp kaybettiklerini geri toplaması gerekiyordu. Ancak her ne kadar McCain’in adımı seçimlere yönelik algılansa da şunun altını çizmek gerekiyor: Yarışan taraflar mali krizi çözmek için inisiyatif almaya, yaptıklarıyla öne çıkmaya çalışıyor. Üstelik söz konusu ülke çıkarları olduğunda ortak nokta bulmak için ‘gerisi teferruat’ oluyor. Benzer bir süreci ABD’nin Irak savaşı sırasında da yaşamıştık. Demokratlar önce savaşa destek vermiş, ancak savaşın olumsuz etkilerini ve başarısızlığı görünce bu kez ‘geri çekilelim’ baskısı yapmıştı. Savaşa yani Bush’a destek verirken aslında ABD’yi koruduklarını düşünüyorlardı. Geri çekilme taleplerini ortaya koyduklarında ise kimse de onları ihanetle suçlamamıştı.
Bizde ise işler farklı yürüyor. Örneğin sınır ötesi operasyon gibi çok kritik bir konuda muhalefet ile hükümet ortak bir dil yakalayamıyor. Örneğin aylar öncesinde yapılan ve sekiz gün süren operasyonun neden bitirildiğini ana muhalefet lideri sert bir dille, üstelik ‘dış güçlerin baskısına boyun eğildiği’ imalarıyla eleştirebiliyor. Diğer yandan yine aynı ana muhalefet lideri Anayasa Mahkemesi’ne 367 kararı ile ilgili ‘iptal etmezsen kriz çıkar’ yollu tehditlerde bulunmuştu. Yani sorunları çözmek yerine daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmeye yönelik muhalefet anlayışı. Aynı şeyi bugün de yaşıyoruz. Dünya ekonomik krize odaklanmışken Türkiye’nin tüm dikkati ülkenin reel sorunlarına ne kadar değdiği tartışmalı ‘büyük düello’da olacak. Üstelik hükümet de muhalefet de bu gidişten rahatsız değil.

iyibilgi.com

Bu haber 903 defa okundu.