Mısır, siyasetçi-işadamlarının yolsuzluklarını tartışıyor

20 Eylül 2008 12:58 tsi
Mısır'da siyasetin önde gelen iki isminin bir anda yolsuzluk ve cinayetle anılması, ülke kamuoyunda siyasetçi ve işadamlarının ülke ekonomisi üzerindeki etkisini de tartışmaya açtı.

Mısır son dönemde Dış Ticaret Bakanı ve aynı zamanda da ülkenin önde gelen işadamlarından olan Raşit Muhammed Raşit'le hem serbest piyasa ekonomisine geçiş ve hem de başta Türkiye'den olmak üzere yabancı sermayeyi çekmede büyük bir başarı göstermişti.
Ancak bazı etkili siyasetçi-işadamlarının belli alanlarda tekel oluşturması, bazılarının isminin son günlerde rüşvet iddialarıyla anılması ve en önemlisi de ülkenin önde gelen işadamlarından birinin adının cinayete karışması oluşan pembe tablonun bir anda bozulmasına yol açtı.

Mısır, bu aybaşında ülkenin en büyük inşaat şirketi Talat Mustafa Grup'un sahibi Talat Mustafa'nın oğlu ve Şura Meclisi üyesi Hişam Talat Mustafa'nın Lübnanlı pop şarkıcısı Suzan Tamim'i öldürdüğünün ortaya çıkması ve ardından tutuklanmasıyla büyük bir şok yaşadı. İki gün sonra Türkiye'de de faaliyetleri bulunan Oriental Weavers'ın (Doğu Dokumacılık) sahibi Muhammed Ferit Hamis'in bir şirketi için rüşvet verdiği iddialarıyla ifadesinin alınması kamuoyunda tüm dikkatlerin tüccar-siyasetçilere yönelmesine sebep oldu.

Her iki işadamı hem Mısır üst kamarası Şura Meclisi ve hem de iktidardaki Ulusal Demokratik Parti'nin (UDP) üyesi. İki işadamı aynı zamanda UDP'nin en güçlü komisyonu olarak bilinen ve başında Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in siyasete hazırladığı öne sürülen oğlu Cemal Mübarek'in olduğu Politika Komitesi'nin de üyesi. Mustafa ve Hamis, Cemal Mübarek ve annesi Suzan Mübarek'in yürüttüğü pek çok hayırsever kuruluşun da en önemli finansörlerinden.

Kahire Üniversitesi Politik Bilimler Fakültesi Dekanı Hasan Nafaa, son iki olayın artık işadamı ve siyasetçi ilişkileri konusunda alarm zillerinin çalmasına sebep olduğunu belirtiyor. Nafaa, Mısır'da yeni işadamı sınıfının kontrolsüz gücünün de ülke için büyük bir tehdit oluşturmaya başladığının altını çiziyor.

Ahram gazetesi politika uzmanlarından Cemal Abdul Cevat'a göre ise son gelişmeler, Mısır'ın hızla yol almaya başladığı serbest piyasa ekonomisinin bir sonucu.

2005 yılında yapılan Mısır alt kamarası 454 üyeli Halk Meclisi seçimlerinde 150 işadamı seçilmişti. 264 sandalyeli üst kamara Şura Meclisi'nin ise çoğu etkili komisyonların başında olmak üzere 30 işadamı üyesi bulunuyor.

Mısır'da son günlerde Halk Meclisi Bütçe Komisyonu Başkanı Ahmet İzz'in demir çelik sektöründe oluşturduğu tekel de büyük bir tartışma konusu. Basın, İzz'in "anti-trust" yasasının çıkmasını engelleyen kişi olduğunu öne sürüyor. Aynı şekilde Halk Meclisi Sanayi Komisyonu başkanı Muhammed Ebul İneyn'in seramik sektöründe, İmar Komisyonu Başkanı ve cinayetten tutuklanan Hişam Talat Mustafa'nın kardeşi Tarık Talat Mustafa'nın özellikle inşaat sektöründe söz sahibi olmaları her iki ismin de sıkça kamuoyunun gündemine gelmelerine sebep oluyor.

Daha önce UDP'den meclis üyesi İmad el Galada da geçtiğimiz yıl Petrol Bakanlığı'ndaki bazı yetkililere rüşvet teklif etmekten dolayı tutuklanmış ancak daha sonra Uzlaşma Mahkemesi tarafından serbest bırakılmıştı. İşadamı Hani Surur, hastanelere kirli kan torbaları satmakla suçlanmış, UDP'den meclis üyesi Abdulkadir Hamza da başka bir işadamını öldürmekten dolayı ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

İşadamlarının siyasete girmesinin yanlış olduğu yönündeki iddialara karşı çıkan Halk Meclisi Ekonomi Komisyonu Başkanı Mustafa el Said, İtalya'dan Başbakan Silvio Berlusconi, Lübnan'dan Başbakan Refik el Hariri ve ABD'den Başkan Yardımcısı Dick Cheney'yi örnek gösteriyor.

Mısır tarihinin şüphesiz en trajik olayı 2006 yılında ülkenin güneyindeki Safaga kentiyle Suudi Arabistan arasında insan ve araç taşıyan geminin batması ve 1.000'den fazla kişinin ölümüyle gerçekleşmişti. Taşımacılık şirketinin sahibi ve UDP üyesi Memduh İsmail'in olayla ilgili davası halen sürüyor. 

cihan
 

Bu haber 466 defa okundu.