En Sıcak Konular

Türkiye'de 90 atom bombası var!

0 0 0000 00:00 tsi
Türkiye'de 90 atom bombası var! Hafta başında basına düşen bir haber sanki geçiştirildi. Ancak gazeteci Nuh Gönültaş "Türkiye'de bulunan Amerikan nükleer bombaları" ile ilgili haberin peşini bırakacağa pek benzemiyor. İşte didik didik edilmiş bir "nükleer hikayesi!"

Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş'ın yazısı:

Duyduk duymadık demeyin, Türkiye'de 90 atom bombası var!  
 
Daha önce bu sütunda dile g e t i r d i k . "Türkiye'de 90 tane atom bombası var." Hatta daha ileri gittik ve 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra bombaların istikametlerinin Türkiye'nin stratejik noktalarına yönlendirildiğini söyledik.

Kanal A televizyonu bangır bangır haber yaptı. Türkiye'deki atom bombalarının illere göre dağılımını yayınladı. Kimse duymadı. Kimse ilgilenmedi. Türkiye'de 90 tane ABD'ye ait atom bombasının olması kimseyi ilgilendirmiyor mu yoksa? Şaşkınım. Belki ilgilileri de şaşkındır. Ama hiç değilse birileri çıkıp "Türkiye'de atom bombası mı var" diye sorabilirdi mesela.

Mesela Milli Savunma Bakanı ne diyor bu işlere? Haydi doğrudan "Türkiye'de atom bombası var mı?" diye sormayalım. Diyelim ki "Soğuk savaş bitmiş midir?" Hiç değilse buna cevap verin. Bu silahlar soğuk savaşın ürünü. Madem soğuk savaş bitti, bu nükleer silahlar Türkiye'yi neye, kime karşı koruyor?

Bir yerde nükleer silahın bulunması anahtarı elinde bulunduran için aynı zamanda bir tehdit aracı da sayılmaz mı? Ülkemizde ABD'nin nükleer silahlarının konuşlandırılmasına izin vermişiz, acaba bu silahların günün birinde Türkiye'ye karşı tehdit olarak kullanılabileceği gerçeğini gözardı edebilir miyiz? Amerika bizi korumak için Türkiye'de 90 adet atom bombası bulunduruyormuş! Bizimkilerde "tık" yok. Ama Bulletin of the Atomic Scientists dergisinin son sayısında "bombalar nerede 2006" başlıklı yazı Türkiye'de ve çevre ülkelerdeki ABD'ye ait nükleer silahların listesini ve yerlerini veriyor. İlgili yazıyı http://www.thebulletin.org/article_ nn.php?art_ofn= nd06norris adresinden görebilirsiniz.

Şimdi... Tehdit kalktıysa, yani Sovyet tehdidi kalktıysa silahlar niçin kalkmıyor? İran'ın nükleer silah edinmeye çalıştığına dair haberler mevcut Amerikan bombalarının yerlerinde tutulmaları için bir tehdit unsuru olarak mı yayılıyor?

ABD Yunanistan'daki nükleer silahlarını temizliyor da Türkiye'deki silahları niçin tutuyor? Umur Talu dünkü yazısında açıkça bunu soruyor: Yunanistan Araxos üssündeki nükleer bombaları tahliye ederken, ki 2000 yılında tahliye etti, Türkiye neden böyle bir konuyu tartışmıyor bile? Yöneticimiz uyuyor mu? Yoksa böyle mi uygun görüyor? Öyleyse bizi kim yönetiyor?

Liselerimizdeki ahlaki düzey!

İnternette gerek youtube'da gerekse çeşitli forumlarda yayınlanan öğrenci görüntülerinin bir kısmı bazı televizyonlarda gösterildi. Bunlar daha çok öğrenci üzerindeki hakimiyeti kaybeden öğretmenlerin öğrencileri ile ilişkilerine dairdi. Tahtaya yazı yazan öğretmenin arkasından yaklaşan bir öğrencinin onun pantolonunu indirmeye çalıştığını gördük.

Sınıfta derste sigara içen öğrencileri gördük. Öğretmenin masasına ayaklarını koyan öğrencileri gördük. Daha neler neler... Bunlardan başka İnternette çeşitli liselerde çekilmiş (isimleri de mevcut) öyle görüntüler var ki liselerimizde ahlakın artık sükut ettiğinden başka söz söyletmiyor size. Bunları bir yerde yayınlasanız kıyamet kopar.

Teneffüste sınıfta öğretmen masasının üzerinde grup seks yapan kız öğrenciler mi dersiniz... Sınıfta erkek öğrencilerin kız öğrencilerin elbiselerini soyup göğüslerini bacaklarını okşayanlar mı dersiniz... Hatta sınıfta oral seks yapanlarına bile rastladık. Bu görüntülerin çoğunun fake olduğunu kabul etsek bile sınıfta teneffüslerde, öğrencilerin kendi cep telefonları ile çekip gönderdiği görüntüler meselenin vahimliğini anlatmaya yeter de artar bile.

Türkiye'nin çeşitli liselerinde cep telefonu ile çekilmiş bu türlü yüzlerce görüntü var ve hepsi bize diyor ki, liselerimiz maalesef ahlaken bitmiş durumda. İşin garibi bu tür ahlak dışı davranışların cep telefonları ile görüntülenmesinden de kimse rahatsız olmuyor! Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in bu konularda hassas olduğunu herkes biliyor. Dolayısı ile üzerine düşen görevleri titizlikle yaptığı konusunda hiç kuşku yok.

Ancak öyle görülüyor ki, liselerimizde sükut eden ahlakın yeniden tesisi ve neslimizin heba olmaması için yapılması gereken daha çok şey var. Öğretmenlerden öğrenci velilerine kadar bu toplumun her ferdi bu işlerden en az Milli Eğitim Bakanı kadar sorumlu hissetmeli kendisini.

Aksi takdirde çocuklarımız elden gidiyor! Uyuşturucu meselesi de ayrı bir başlık!



Bu haber 965 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,051 µs