Türkiye’nin nükleer santrale ihtiyacı yok

0 0 0000 00:00 tsi
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Kemal Ulusaler Türkiye'nin nükleer santrallere ihtiyacı olmadığını vurguladı. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarının 30 yıl sonra bile ülkenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek potansiyelde olduğu

TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen “Türkiye'nin Enerji Kaynakları ve Enerji Politikaları” konulu konferansta konuşan TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Kemal Ulusaler Türkiye'nin petrol, doğal gaz gibi fosil enerji kaynakları açısından yoksul bir ülke olduğunu, ancak güneş, rüzgar ve su gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından ise zengin olduğunu söyledi.

Geleceğin enerji kaynağı güneş

Geleceğin enerji kaynağı olarak güneşin görüldüğünü vurgulayan Ulusaler, ”Geleceğin enerji kaynağı Güneş. Bugün büyük petrol şirketleri en çok Ar-Ge payını güneş enerjisiyle ilgili çalışmalara ayırıyor. Türkiye, bugünden itibaren güneş enerjisi teknolojilerine pay ayırmalıdır” dedi.

Petrol rezervlerinin 50 yıl sonra talebi karşılayamayacak hale geleceğine dikkat çeken Ulusaler, ülkelerin 10-15 yılını değil, 100 yıl sonrasını hesapladıklarını vurgulayarak, Türkiye'nin de artık ulusal enerji politikası oluşturmasının şart olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin rüzgar enerjisi açısından önemli fırsatlar kaçırdığını ifade eden Ulusaler, güneş enerjisi konusunda mutlaka bir şeyler yapılması gerektiğini vurgulayarak, güneş enerjisiyle ilgili teknolojilere bugünden gerekli pay ayrılırsa yol alınabileceğine inandıklarını söyledi.

Türkiye'nin nükleer santrallere ihtiyacı olmadığını da vurgulayan Ulusaler, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarının 30 yıl sonra bile ülkenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek potansiyelde olduğunu kaydetti.

Türkiye 20 yıldır maden aramıyor

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mehmet Torun ise, “Türkiye 20 yıldır maden kaynaklarını aramıyor. MTA gibi bir kuruluşa sadece personel harcamalarını karşılayacak bir bütçe ayrılıyor” dedi.

Torun, Türkiye'nin kendi enerji kaynaklarına dayalı üretim yapmaması halinde gelişmesinin mümkün olmadığını söyledi.
“Hammadde olarak maden satıp da gelişen hiçbir dünya ülkesi yok. Ama buna rağmen Türkiye bu yanlışta ısrar ediyor” diyen Torun, Türkiye'nin kendi öz kaynaklarına dayalı sanayi oluşturmasının şart olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin 30 çeşit madeni çıkararak kendi sanayisinde kullanmadan hammadde olarak ihraç ettiğini söyleyen Torun, yapılan ihracattan toplam 1,5 milyar dolar elde edildiğini, oysa sadece bir yıl içinde ithal edilen kömüre ülkenin 1,3 milyar dolar ödediğine dikkat çekti.
Sürdürülen enerji politikalarını dışa bağımlı olmakla suçlayan Torun, Türkiye'nin zengin maden kaynakları olduğunu özellikle bor, kömür ve jeotermal enerji kaynakları açısından dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirtti.

Bor madenlerinin özellikle hidrojen depolayıcı bir element olarak bakıldığında geleceğin madeni olarak görüldüğünü ve stratejik bir maden olduğunu vurgulayan Torun, şöyle devam etti: “Sanayinin tuzu olarak adlandırılan bor 250 sanayi alanında kullanılan bir madde. Dünya rezervlerinin de yaklaşık yüzde 75-80'i bizde. Hala yeterince arama yapıldığı söylenemez. Çünkü Türkiye 20 yıldır maden kaynaklarını aramıyor. MTA gibi bir kuruluşa yatırımlar kısıtlandığı için sadece personel harcamalarını karşılayacak bir bütçe ayrılıyor. Bu nedenle ciddi anlamda arama yapılamıyor. Türkiye'nin sahip olduğu bor madenlerinin kalitesi, miktar ve işletme maliyeti olarak çok ciddi avantajları var ama Türkiye bu fırsatı da diğer alanlarda olduğu gibi kullanamıyor.”

“Kömür var ama kullanılmıyor”

Kömür alanında da Türkiye'nin rezerv olarak 11. sırada yer aldığını ve Türkiye'de şu anda 9,5 milyar ton bilinen kömür rezervi olduğunu kaydeden Torun, rezerv ve fiyat avantajları nedeniyle orta vadede kömürün elektrik üretiminde en önemli seçenek olarak öne çıktığını söyledi.

Türkiye'nin arama yapılması halinde kaynaklarının 2 katına çıkacağını belirten Torun, mevcut kömür rezervlerinin de dışa bağımlılıktan kurtulmak için kullanılması gerektiğini savundu.

Türkiye'nin enerji üretiminde yüzde 55-60 oranında dışa bağımlı olduğunu belirten Torun, ithal edilen doğalgazın yüzde 65'inin elektrik üretiminde kullanıldığını, bunun ülkedeki elektrik üretimindeki payının ise yüzde 40 olduğunu vurguladı.

Ukrayna'da yaşanan küçük bir krizde ülkenin enerji açısından ciddi sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Torun, Ukrayna'da gelecekte daha büyük sıkıntılar yaşanmayacağını kimsenin garanti edemeyeceğini söyledi.

A.A

Bu haber 241 defa okundu.