Rüyada Başbakan görmek!

18 Eylül 2008 08:56 tsi
Terden sırıksıklam uyandım. Kendimi çimdikledim... Rüya bitmiş... Hayırdır inşallah! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ali Atıf Bir rüyasında... Rüyada Başbakan görmek ne anlama geliyor dersiniz...

Ali Atıf BİR / Bugün

Sonunda Başbakan rüyama da girdi...

Dün gece inanılmaz bir rüya gördüm... Başbakan yine meydanlarda medyaya yükleniyordu. Alaycı üslubuyla aynen şöyle bağırıyordu:

"Adama bak ya... Söylediğine bak... Kalkmış 'İftira müslümana atılmış ise "yanlış" önyargısıyla "kafir"e atılmışsa "doğru" önyargısıyla incelemeye başlarım' diyor... Sen kimsin ya... Olur mu öyle şey. Müslümansa önceden suçsuz sayacaksın, değilse suçlu diye işe başlayacaksın! Böyle ayrımcılık olur mu... Böyle birlikte yaşam olur mu?

En önemlisi böyle adamına önyargılı gazetecilik olur mu! 'Benimse iyidir' zihniyetiyle yapılan köşe yazarlığına köşe yazarlığı mı denir! (Serdar Arseven'e yükleniyor. Şunu da belirteyim Akşam'ın konuyu çarpıttığı gibi Arseven 'Benim hırsızım iyidir' demiyor 'Hırsızsa dersini sadece ben veririm' diyor.

Önyargılı olmayalım lütfen!) Bu zihniyet var ya bu zihniyet bu önyargılardan arınamayan zihniyet... Maaşlı silahşörlerden bile tehlikeli... Maaşlı silahşörler bile günde iki kez saati doğru gösterirken önyargılarla bezenmiş zihniyetin doğruyla iş olmaz işi..."

Başbakan tam burada yumuşadı, bir öğretmen edasına büründü: "Sevgili vatandaşlarım... Önyargılı gazeteci günün sonunda kendi öznelliğinin en büyük kurbanı olur. Bakın bugün "bizim " medyanın Aydın Doğan mecralarına yenilmesinin en büyük nedeni "sıkıcı" gazete yapmaları...

Muhafazakarız, gelenekçiyiz, dini değerlere bağlıyız diye "sıkıcı" gazete yapmak zorunda mıyız! Bizimkiler karıştırıyor tabii... Muhafazakarız deyince, biz değişmiyoruz sanıyorlar. Bu toplumun en değişimci kısmı biziz yavu...

Bizim "medyanın" hatası onları okuma- izleme potansiyeli olan, dini reddetmeyen, "laik" hedef kitlenin isteklerini göz ardı etmeleri. Laik medya yaratamayan nasıl laik bir toplumdan söz edebilir ki! Oysa hem dini kollayan hem "laik" gazete yapmak mümkün...

Hem de öyle bir mümkün ki mümkün oğlu mümkün.." Başbakan bu kez tam burada çok sevimli bir meddah pozuna büründü: Alın size ABD'nin en önemli gazetelerinden biri Cristian Science Monitor... ABD'ye gittiğimde Sayın Bush'la bu gazete üzerinde uzun uzadıya tartıştık...

Cristian Science Monitor 1908'de kurulmuş... Önce gazeteciliği "hristiyanlık" süzgeciyle yapmaya çalışmış... Ama Sayın Bush'un söylediğine göre başarılı olamamış. Daha sonra "objektif" haberleriyle ABD'nin önemli gazetelerinden biri olmayı başarmış. Bugün bu gazetenin tam 7 Pulitzer ödülü varmış...

Danışmanlarım bu gazetenin internet sayfasına girip baktılar. Adında "Hristiyan" sözcüğü olan bu gazete kendini tanımlarken "gazetemiz dini bir yayın mı?" sorusuna aynen şöyle yayın veriyor sevgili vatandaşlarım: - Gazetemiz kilise tarafından basılan "gerçek" bir gazetedir. Nasıl ama? Hem kilise tarafından basılıyor hem gerçek gazete... Üstelik isim mirasından da vazgeçemiyor.

1908 yılından bu yana gazetenin her gün çıkan The Home Forum ekinde, kurucusu Mary Baker Eddy'nin vasiyeti üzerine bir adet dini köşe yazısı yayınlanıyormuş. Gazete kurucusunun vasiyeti üzerine yine gazetenin adındaki "Hristiyan" kısmı da , "laik" hedef kitleyi ürkütme adına kaldırılmamış. Bay Bush'un söylediğine göre bugün sokaktan geçen herhangi bir Amerikalıyı çevirip Cristian Science Monitor diye sorsak bize objektif, tarafsız bir gazete olduğunu hemen söylermiş!" Başbakan tam burada yine öfkeli belagat tarzına geçti: Demek ki neymiş dindar olmak tarafsız gazete yapmaya engel değilmiş...

Dindar olmak zaten ahlaklı olmak demek değil mi? Ahlaklı olmak da tarafsız olmayı gerektirmez mi yavu... Müslümanlığın arkasına sığınıp hırsıza, cinsel istismarcıya, soyguncuya, dolandırıcıya arka çıkanlara bu ülkeyi emanet eder miyiz yavu... Şunu bilmelisiniz ki sevgili vatandaşlarım...

Bu gibilerin yakasına öbür dünyada değil, bu dünyada yapışıp her türlü vatandaşımın tarafsız-doğru bilgi almasını sağlayacağım... Hem de sıkıcı olmayan gazetelerde... Bu benim görevim..." Tam burada terden sırıksıklam uyandım. Kendimi çimdikledim... Rüya bitmiş... Sonra kalktım, Başbakan'ın söylediklerini aynen yazdım. Ortaya okuduğunuz yazı çıktı. Bilmiyorum siz ne anladınız ama ben çok şey anladığımı düşünüyorum. Haydi hayırlısı...

İnşallah rüyam çıkar. Bu arada bir rüya tabirleri sitesi girip rüyada Başbakan görmek ne anlama gelirmiş baktım. Aynen şöyle yazıyordu: "İzzet, güç ve amaca erişmeye işaret eder..." Bu gece bir de Cumhurbaşkanı'nı gördüm mü bana karada ölüm yok. Yaşadık!

 

Bu haber 1,929 defa okundu.